İmagine Dragons - Birds
Elimi çok yumuşak olmayan zeminde gezdirerek gözlerimi açtım. Dün akşam ateşim çıktığı için başım ağrıyordu.
Karşılaştığım kırmızı gözlerle hafifçe geri çekildim.
"Günaydın."
"Günaydın."
Elini alnıma koydu.
"Daha iyi misin?"
"Başım ağrıyor biraz. Aslında ben uyanana kadar gideceğini düşünmüştüm."
"Gidecektim zaten. Bedenime sarılıyorsun ve resmen bana yapıştın. Uyandırmamak için gidemedim."
Dediği şeyle bulunduğumuz duruma baktım. Kollarım sıkı sıkı beline sarılıydı. Ayrıca bacaklarımı Jungkook'un bacaklarına dolamıştım.
Telaşla geriye çekildim.
O da geriye çekildiğinde kaşları çatıldı ve ciddi bir şekilde kollarına dokundu.
"Noldu?"
"Bedenim sıcak. Yani sen bana sarılırken sıcaktı. Şimdi soğuyor."
Bende kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Bu kötü bir şey mi?"
"Bilmiyorum. Anneme soracağım."
"Annen mi? Senin annen mi var?"
"Tabiki var. Beni ağaçtan toplamadılar Jimin."
"Annende vampir mi?"
"Annemde babamda vampir."
"Babanda mı var?"
Şaşkınlığım gittikçe artıyordu.
"Jimin sen iyi misin tanrı aşkına? Babam olmadan ben nasıl olacağım? Vampir olabilirim ama benimde bir ailem var. Hatta kız kardeşim bile var."
"Vaoh. Kaç yaşında?"
"Anatomik olarak 14.yıl olarak 140."
Şaşkınca yüzüne baktım. Nasıl 140 yıl yaşamış olabilirdi?
"Vampir olduğumuz için bu normal."
Dediği şeyle omzuna sert olmayan bir yumruk attım.
"Aklımı okuma!"
"Tamam tamam."
"Sen kaç yaşındasın?"
"Anatomik olarak 19.yıl olarak 190."
"Oha sen çok yaşlısın."
Dediğim şeyle yüzü alaycı bir ifade aldı.
"Yaşlı mıyım? Ben olsam bana yaşlı demezdim. Çünkü gördüğün üzere oldukça dinç ve gencim."
Dedikleriyle kıkırdadım.
Ona takılmak hoşuma gitmişti sanki...
"Gidiyor musun?"
Başını evet anlamında sallayıp üstünü düzeltti. Omuzlarım istemsizce düşmüştü.
"Büyü yine bozuluyor yani. Yine uzak birine dönüşeceksin."
Burukça gülümseyip yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘋𝘌𝘈𝘙 𝘝𝘈𝘔𝘗İ𝘙𝘌🍷 |Jikook <tamamlandı>
Ma cà rồng"Kimsenin kanı bu kadar başımı döndürmemişti" "-... Ve kimsenin kanı için bu kadar direnmemiştim." -TAMAMLANDI-