"Mrbmrbmrb ::)))))::))) teog bitti çoook şükür rahatım yani asdfgjg bu arada sınava giren arkadaşlar sınav nasıldı? Benim iyi geçti umarım sizinkiler de iyidir :D bölüm şarkısı: one direction-Night Changes ve birde arkadaşlaar yorumlarınızı bekliyorum :D iyi okumalar :)"
~ Esra'nın ağzından ~
Ulan yemin ediyorum çok iyi gitti ya. Açtım zaten lan.
"Eylüüül"
"Ni vir?"
"Ya ben sıkıldım"
"Of Esra ya daha yeni yemek yedik ve karnım ağrıyor aq dur bi."
"Ni dimik dir bi?"
"Sinini."
"Piki."
"Timim."
"Biy"
Biz böyle mal mal takılırken Çağlar araya girdi
"Noluyo lo?"
Eylülle ben aynı anda
"Anlayamazsınız."
Deyince mal Çağdaş gülmeye başladı bu da bugün ne güldü be annah mal mıdır nedir sbsbdh
"Sıkıldım."
"Bende ya."
"Napsak?"
"Ne bilem?"
"Uhuuu"
Dedi ve kaşlarını havaya kaldırıp sırıtmaya başladı.
"Şişe şeysiii!"
Dedi. Mal. Mal. Mal. Valla mal. Şişe şeysi ne bdbdbd söyleyemiyo la ddbdbbdbdf gülün. Komik.
"Mal."
dedim ama neşeli görl umursamadan kalkıp bir şişe aramaya başladı.
"LAAAANN ÇAĞDAŞŞ NİRDİ Bİ ŞİŞİİİİ???"
"Ya behle behlee!"
Döndüklerinde ellerinde bir şişe vardı normal olarak. Neyse biz oturduk oynamaya. Şişeyi ilk ben çevirdim. Ve soru bana cevap Çağlar'a geldi. Ne sorsam ki ya.
"D? C?"
"D."
"Tamaaam o zamaaan şimdiye kadar kaç kıza onu sevdiğini söyledin?"
"Bir."
"Kime?"
"Bir soru sorma hakkın vardı."
"Piki."
Deyip şişeyi cevirdim. Bu sefer soru Çağlara ve cevap da Çağdaşa geldi.
"D? C?"
"D."
"Mal mısın?"
"Off."
"Düzgün bir soru lütfen."
Dedim.
"Taam taam. Pikii söyle bakalım Çağdaş şimdiye kadar kaç kızla takıldın?"
"Sanırım bir ya da iki. Tamam üç."
"Uuu."
Diyip gözlerini çeviren Çağlara baktım. O sırada da
"Ya bu ne be bu ne sıkıcı oyun!"
Diye daldı Eylül.
"Aynen."
Dedim bende.
"Hadi yürüyün."
"Nereye?"
"Süprüz."
Çağlar ve Eylüle mal mal bakmaya başladığim sırada Çağdaş beni itelemeye başladı. Çağdaşın arabasına binerken dua etmeye başlamıştım. Bu mal bizi öldürmez İnşallah. Sonunda bir yerde durduğumuzda dışarıya baktım ama birşey görünmüyordu. Neresi la burası?
~Eylül'ün Ağzından~
Ya burası neresi ya benim uykum var lan.
"Çağlaar."
Diye huysuz bi şekilde mırıldanmaya başladığımda önce kendi kemerini sonra benimkini açtı ve aşağı indi arabanın önünden dolaşıp yanıma geldi ve kapıyı açtı. Bense somurtuyordum.
"Hadi amaa.."
Diye söylendiğinde keyfini kaçırmamak için indim. Esra ile Çağdaş da indiklerinde Çağlar arabayı kilitleyip yanıma geldi. Yürümeye başladık ama nereye doğru yürüdüğümüz hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Ya aq bu mal kayboldu kesin bize de çaktırmıyor şuan. Bir ara yürürken sol elim onun sağ eline çarptığı sırada bir an afalladı ve daha sonra rahatsız edici bir şekilde boğazını temizledi ve elimi tuttu. Yürümeye devam ediyorduk ki birden durdu. Ona ayak uydurabilmek için bende durdum.
"Ne oldu?"
"Sadece bir an bir hisse kapıldım."
Dedi kafasını çevirmeden gözleriyle arkasına bakarken.
"Sadece bir an.."
Diye devam etti ve yürümeye başladı. Büyük bir lunaparkın önüne gelince durduk. Ama burada baska birşey yoktu tek bir ağaç bile yoktu. Sadece dev bir lunapark vardı. Ve az geride de bizim geldiğimiz iki araba. Neden buraya gelmiştik ki uzaktan oldukça eski ve kırılıp dökülmeye yüz tutmuş aletlerin ve içinde hiç kimsenin olmadığını tahmin ettiğim lunaparkta ne yapabilirdik ki? Çağlar onaylamaz ve anlamaz bakışlarımı yönelttim.
"Çağlar, dönelim."
Dedim içimdeki hisse dayanarak. Burada durmamalıydık. Nedense hiç de hoşuma gitmemişti.
"Sadece eğlenceli olacak Eylül."
Dediğinde hâlâ endişeliydim..
