UKALA MANYAK

156 21 7
                                    

 Esraya bişey sormamak için konuyu değiştirmeye çalışıyordum. Başarılı da olmuştum ama konu o kadar saçmaydı ki sıkıntıdan başım ağrımaya başlamıştı. Konumuza gelincee Esranın bilmem taa nerde oturan akrabalarının köydeki tarlalarındaki hissesi. E tabi Esranın annesi de vardı, başladı anlatmaya. Bi süre sonra izin alıp lavaboya gittim. Aslında şuan tek kurtuluşum Kıvançtı.

"Alo kıvanç ben Esralardayım sıkıntıdan patlamak üzereyim nolur gel beni al"

diye sıraladım bir çırpıda.

"Sakin ol ve bana evin adresini mesaj at yakınsa 20 dakikaya en fazla yarım saate ordayım"

telefonu cebime tıkıp odaya geçtim. Ben gelir gelmez susan anne ve kızına baktım. Esra öylece başını eğdi Melek teyze de beni yanına çağırıp devam etti.

"Yaa böyle kızım. Bizim akrabalardan hayır yok."

dedi yakınarak. Susup bişey sormadan Kıvançı beklemeye başladım ve nerdeyse yarım saat geçmişti. Nasılsa gelir, gelicem demişti diye düşünüp beklemeye devam ettim..

40 dakika..

50 dakika..

On dakikaya bir saate bakıyordum. Biraz daha kalsam eminim Melek teyze yemeğe kalmam için ısrar edecekti. Tekrar lavaboya gidip telefeonuma baktım.

3 mesaj-Kıvanç

2 cevapsız arama-Kıvanç

Hemen Kıvanç'ı aradım.

"Ya sen nerdesin bi saat oldu mesajlara bakamadım bile eğer biraz daha kalırsam Melek teyze yani Esra'nın annesi beni yemeğe kalmam için ikna edecek hemen gel lütfen."

"Kızım nereye geliyorum evin adresini atmadın ki ilk on dakika bekledim atarsın diye ama yok yani napıyım bütün evlere mi bakıyım?"

dediğinde kafama vurdum ona adresi atmayı unutmuştum cidden aptaldım, fazlasıyla.

"Ben onu unuttuuuum! Kıvanç çok özür dilerim nerdesin?"

"Okulunun önündeyim yakındır diye buralarda turluyorum hadi artık at şu adresi"

"Tamam şimdi kapatıyorum 20 dakikaya burda ol seni seviyorum kuzeeen"

dedim şımarık bir çocuk gibi. Adresi ona mesaj atıp odaya doğru ilerdediğim sırada Melek teyzeyle karşılaştık. Yüzünde o şirin ifade vardı.

"Eylülcüm eğer bi sakıncası yoksa bizle yemeğe kalır mısın?"

Ama ben demiştiiim. Ah Eylül aptalsın o mesaj unutulur mu

diye içimden kendi kendime söylenip beynime küfür ettim.

"Tabi Melek teyzecim kalırım"

dedim uslu uslu başka çarem yoktu.

Beni odaya gönderip mutfağa geçti. Saate baktığımda tam yirmi dakika geçmişti. Ama sanki yirmi saat geçmiş gibi hissediyordum. Esrayla havadan sudan konuşup duruyoduk. Hatta belki şimdiye kadarki en saçma konuşmamızdı bu. Yaklaşık on beş dakika sonra kapı çaldı. Kapıya hızla koşarken

Herkes gider mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin