GİRİŞ

294 21 3
                                    

  Onun karşısına geçtim. Tam gözlerinin içine baktım. Ama o tek sığınağım olan o çikolata kahvesi gözlerini benden kaçırıyordu. Başka yere bakıyordu. Arkamdaki birine bakıyordu. Meraktan arkamı döndüm ve onun baktığı tarafa baktım. Bir kıza bakıyordu. Benden daha güzel olan bir kıza. Gözlerindeki ışıltı dikkatimi çekmişti. Gözleri o kıza bakarken nasılda parlıyordu.

  Hala beni fark etmemişti. Gözlerim hala onun o güzel gözlerine bakıyordu. Gözlerim yanıyordu, o kıza bakışı canımı yakıyordu. Gözlerindeki ışıltı beni benden alıyordu adeta. Onun mutlulukla ve sevgiyle bakan yüzüne baktım. Ne kadar mutlu duruyordu. Gözlerimden birer damla yaş süzüldü. Onun sevgi dolu yüzünü biraz daha izledim. Keşke bana da öyle baksa dedim. Bana da o kıza baktığı gibi sevgi dolu baksa.

  Kendimi daha fazla tutamayacağımı anlayınca arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Adımı o rahatlatıcı sesiyle seslenişini duydum. Gülümsedim ama arkamı dönüp ona bakmadım. Benim ne kadar zayıf olduğumu görmemesi için. Direk okuldan çıktım. Daha fazla ağlamaya başlamıştım artık. Onun yüzündeki sevgi geldi aklıma. Gülümsedim tekrar.

  Bir markete girerek sigara aldım. Sigara beni rahatlatan tek şeydi. Kötü bir şey olmasına rağmen kötü gün dostum olan oydu. Aklıma Ateş geldi. İster istemez gülümsedim. O bana ne kadarda sevgi dolu bakardı ama o da gitmişti. Aynı şu anda onun gittiği gibi o da beni terk edip gitmişti. Onun yüzünden bu duruma düşmüştüm. Hep onun yüzünden bu acıları çekiyordum. 

  Bir tane sigara çıkardım ve yaktım. Dudaklarıma götürerek derin bir nefes aldım. Sigaranın o zehirli dumanı akciğerlerime hücum etmişti. Bir nefeste dışarı üfledim dumanı. Yavaş ve ağır adımlarla evimin yolunu tuttum. Umarım Can içki şişelerini saklamamıştır diye geçirdim. Bu yıl çok fazla içki de içmemiştim, çünkü Ateş engellemişti.

  İlk defa onu o kadar huzur dolu görmüştüm. Benim en son ne zaman huzur dolu olduğumu düşündüm. Sanırım bir ay önce, Ateş yanımdayken... Ateş o kadar hayatımın içindeydi ki o gidince ne yapacığımı bilemedim ve ona tutundum. Şimdi ise kimsem yoktu.

  İçimdeki nefreti dışarı kusmak ister gibi bağırdım. Etraftaki tek tük insan bana dönüp bakmıştı. Koşmaya başladım. Bu kadar acı çok fazlaydı. İlk önce Ateş ve sonra o... Bu kadar acı benim için bile çok fazlaydı. Benim için bile...

  Evin kapısının açık olduğunu görünce içimdeki acı korkuya dönmüştü. Can’ın ve Mete’nin kapıyı açık bırakacağını zannetmiyordum. Tedirgin bir şekilde içeri girdim. Gördüğüm manzara ile ağzım şaşkınlıkla açılmıştı. Yerde yatan Can ve Mete’nin cansız bedenlerine baktım. Bütün bedenimi saran korku ile geri geri yürümeye başladım. Ağzımdan çok yüksek bir tizde çığlık döküldü. Nefesimi düzene sokmaya çalışıyor, hızla çıkıp inen göğsümü kontrol altında tutmaya çalışıyordum. Aceleyle evden çıkıp koşmaya başladım. Nereye olduğunu bilmeden sadece koşuyordum. Bugün yaşananları unutmak, bunlardan sıyrılmak için sadece koşuyordum.

Gece AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin