Bedenimdeki acı yavaş yavaş azalıyor fakat yok olmuyordu. Bu türde bir acıyı daha önce hiç hissetmediğim aklıma gelince tüylerim diken diken olmuştu. Bunun sebebini merak ediyor fakat bulamayacağımı biliyordum. Bu da her olay gibi gizemini koruyacaktı. Artık buna alışmıştım fakat bu acı araştırma isteğimi uyandırıyordu. Denemekten ne zarar çıkabilirdi ki?
Gözlerimi açtığımda karşımda arkası dönük bir kız duruyordu. Açık kahverengi saçları göz alıcı bir parlaklıktaydı. Saçları inceli telli ve çok uzundu, bu kumral saçlarını daha da güzel yapıyordu. Bir anda bana döndüğünde açık kahverengi gözlerini gördüm. Bu renk saçla gayet uyumluydular. Gerçekten çok güzel bir kızdı fakat benim tek merak ettiğim nerde olduğumdu.
“Neredeyim ben?” dedim hafifçe doğrularak. Hala başım ağrıyordu fakat geceki kadar fazla değildi. Dayanılabilir bir acıydı. “Ben Duru. Dün Gece seni yerde yatarken buldum ve evime getirdim. Birkaç deney yaptıktan sonra evine dönebilirsin.” dedi kısa ve öz bir şekilde. Deney kelimesi beynimde ışıklı tabelalar gibi yanıp sönerken bir anda kalktım.
“Benim üzerimde hiçbir deney yapamazsın, buna izin vermiyorum.” dedim hızlıca. Heyecanlandığım zaman çok hızlı konuşur ve saçmalardım. O da bu günlerden biriydi. “Senden iznini isteyen olmadı.” dedi ve yere bir kazık attı. Yavaşça onun arkasından giderken karnımın acıktığını hissettim.
“Yiyecek bir şeyler var mı? Gerçekten karnım çok aç.” dedim guruldayan karnıma elleyerek. “Tabi var ama biraz sonra.” dedi ve evden çıktı. Evinin yeri harikaydı, bir ormanın içinde evimin olmasını hep hayal etmiştim. Tabi ki tek başıma kaldığım bir ev.
“Şimdi Ateş’i kurtarmaya giderken ki hızında koşmanı istiyorum. Onu kurtaracakmış gibi.” dediğinde ilk önce cümlenin öznesini anlayamamıştım fakat anladığımda tam soru soracaktım ki, “Soru yok, sadece dediğimi yap. Sonra her şeyi anlatacağım.” dedi ve önümden çekildi. O anki korkuyu tekrar yaşamaya çalıştım ve başardım. Sanki Ateş tehlikedeymiş gibi koşmaya başladım. Aynı o günkü gücümü hissediyordum, o yenilmezlik hissini.
“Tamam, şimdi geri dön.” diye bağırdığında hızlı bir dönüş yaparak tekrar aynı hızda onun yanına vardım. Yüzündeki düşünceli ifade bir şeylerin doğru gitmediğini söylüyordu fakat soru sormadım. Bana zarar gelmediği sürece susabilirdim.
“Şimdi karşındaki 3 adamla dövüşeceksin. Asla sana acımayacaklar ve ne olursa olsun kendini korumak zorundasın. Başla.” dedi ve bu komutla adamlar üzerime doğru gelmeye başladı. Tek bildiğim iri oldukları ve canımı korumam için dövüşmek zorunda olduğumdu. Adamın bir tanesinin tam karnıma tekme atacağını hissettiğim an bacağını tutup, adamı geriye doğru fırlattım. Acıyla bağırıp bacağını tutuyordu. Bu kadar narin olduğunu kim bilebilirdi ki?
Adamın yumruğuna karşı eğilerek çelme taktım. Adam dengesini kaybederek yere düşünce diğer tam gözümün üzerine yumruk atacakken tam dirseğine vurarak kolunu etkisiz hale getirdim. Adam pes ederek buradan uzaklaştı ve diğerleri de. En ufak bir kas gücü harcamama rağmen nasıl onları caydırmıştım bilmiyordum. Garipti.
“Şimdi ise gözlerini kapatacağım ve buradaki tüm içecekleri içeceksin. Eğer hepsini geri püskürtürsen –ki püskürtmelisin test bitecek.” dedi ve birisi gözlerimi bağladı. Bir anda bir koltuğa oturmuş ve elime bir bardak verilmişti. Gerçekten korkuyordum fakat içmezsem de buradan gidemeyeceğimi hissediyordum.
İlk içecekte daha dilime değdiği an bardağı yere fırlatmıştım. Gerçekten iğrenç bir tadı vardı. İkincisinde ise bu tepkimi biraz geç vermiş fakat yine bardağı yere fırlatmıştım. Tam 7 tane daha içeceğe aynı tepkiyi verdikten sonra son bardağı verdi elime. Bunu yere fırlatıp eve gitmek istiyordum. Bir yudum alarak yere fırlatmayı bekledim fakat olmadı. İçtikçe içesim geliyor, bırakmam imkansızlaşıyordu. Beynimin verdiği dur sinyallerini kapatarak tüm bardağı bitirdim. Sonunda bardağı masaya bıraktım. Bir hareketlenme hissettim fakat yerimden kalkmadım. Bir anda gözlerim açılmış, karşımda duran kişiye hayretler içerisinde bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Ateşi
VampireBana doğru kendinden emin bir şekilde geliyordu. Onu daha önce takım elbiseyle hiç görmediğim geldi aklıma, gülümsedim. Takım elbiseyle ne kadar yakışıklı olduğunu düşündüm. Gözlerimi ondan alamıyordum. Yanıma geldi ve gülümseyerek "Hazır mısın ufak...