Sooyoung sinirle tahtaya kalktı. "Evet arkadaşlar, söyleyinde kurtulalım!" Sınıfın en geriden geleni Si Ho kaşlarını çattı. "Ben hala olayı çözemedim." Sooyoung göz devirdi. "Jeongyeon bir koşucuydu ve mükemmeldi. Kore gençlik koşularında birinciliği var." Si Ho onaylar biçimde kafa sallarken Seulgi devam etti. "İşte bunu kıskanan birisi de Jeongyeon'un doping kullanırken videosunu çekmiş ve paylaşmış." Son kelimede Sooyoung yutkundu. Çünkü onun da sakladıkları vardı. Seulgi sözüne devam etti. "Bu doping olayı yüzünden çok dalga geçmiştik onunla. O da dayanamayıp çatıdan atladı."
Si Ho kafasını olumluca salladı. "O zaman bütün sınıf katil?"
Sooyoung bağırdı. "Kendine bu sıfayı yakıştırabiliyorsan, videoyu çekende sen olmalısın Si Ho!" Kafasını olumsuzca salladı Si Ho. "Aptallaşmayın bu olay üç ay önce olmuş diyorsunuz. Ben bu okula geleli bir ay oldu." Sooyoung ve Seulgi göz devirdi. Sooyoung bu sefer bakışlarını Nayeon'a çevirdi. "Hadi sen de bir şey söylesene Nayeon! Oturmuşsun sırana, saf kız taklitleri! Hadi sen de konuşsana! Jeongyeon'un en yakın arkadaşı sen değil miydin, anlatmadı mı sana!" Bunlar bir soru değildi. Bunlar çok çirkefce birer çemkirmeydi.
Si Ho ayağa kalktı ve Nayeon'un saçına yapıştı. "Konuş! Yoksa öleceğiz konuş!" Chan bu durumu farketmesiyle Si Ho'nun ellerini Nayeon'un saçlarından uzaklaştırdı. "Bir durun! Hepiniz bir kişinin üzerine gidiyorsunuz! Daha hoca gelmeden öldürüyordunuz birini. Bir oturun hep beraber düşünelim."
Sooyoung sinirle yerine oturdu, Si Ho'da aynı şekildi. Nayeon sessizce sırasına geçti. Chan çıktığı tahtada bir müddet sessizce dolandı ve ardından konuşmaya başladı. "Lan kim yaptıysa söylesin, o zaman ölmeyiz işte! Kimin yüzünden öldüğünü söylersek ölmeyeceğiz! Hadi şimdi kimse söylesin artık!"
Chan'in sorusu ardından kimseden ses çıkmayınca sinirle elini tahtaya vurdu. "Çok güzel! Hepimiz geberip gideceğiz şu aptal sıralarda!"
Sınıftan Kim Taehyung'un sesi duyuldu. Cama bakıyordu. "Aşağıda polisler kamp kurmuş. Okulun tüm hocaları bu tarafa bakıyor ve velilerimizin hepsi şu an bahçede." Bütün sınıf pencereye koştu. Herkes ailesini gördükçe ağlamaya başladı.
Az sonra Park Jimin bir polisin elindeki uzaktan kumandayı gördü. Ardından polisin bakışlarını takip ettiğinde yan pencerede kameralı droneu gördü. Parmağıyla gmsterdi pencereyi. Chan gülümsedi. "Kurtaracaklar bizi." Hep birlikte defterlerinin sayfalarına birer birer 'yardım edin' yazdılar büyük harflerle. Droneun gözüktüğü pencereye elleriyle tuttukları kağıtlarla bir müddet beklediler. Ancak saat çoktan akşam sekiz olduğu için içeri Kim Namjoon gördü. "Çabanızı takdir etmeliyim ancak camlar fiberglas ve aynalı. Yani onlar sizi göremezler ve camlar kırılmaz."
Tüm sınıf şaşkınlıkla hocalarına baktı. "Buldunuz mu bakalım cevabı? Neyse yerlerinize." Tüm sınıf yerine geçti. Kim Namjoon ellerini arkada bağladı. "Şimdi Jeongyeon'un ölümüne kim sebep olduysa elini kaldırsın." Tam o sırada Nayeon elini kaldırdı.
Shop değil 🔝 gerçi çokta büyük bir şey değil alt tarafı bakmış. Her neyse yorum yapın lütfen.
Bölüm nasıldı?
Kurguyu beğendiniz mi?
Bunlar benim için önemli 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Psycho Teacher ↪ bang chan + nayeon ✔
Hayran KurguBang Chan ve sınıf arkadaşları; ölen sınıf arkadaşları Jeongyeon'un ölümüne neden olan kişiyi bulmak için kendi sınıflarında öğretmenleri Kim Namjoon tarafından tutsak kalırlar. 2020 | duestrade© 「 @monoita 」 ↪Wattpad'de ki ilk BangYeon kitabıdır.