Felsefe öğretmeni Kim Namjoon derse girdi. Bir önceki gün nöbetçi öğrenci yoluyla sınav yapacağını duyurduğu için şu an da öğrenciler bu dersteki ilk sınavları için heyecanlıydılar. Çünkü Kim Namjoon kendi -felsefe- dersinden sınav yapmak yerine felsefi konılar konuşmanın sınavdan daha iyi bir yöntem olduğunu düşünüyordu. Sınıfa girdi ve kapıyı açık bıraktı. Kim Namjoon düzgün bir tabirse, mülaim bir öğretmen olduğundan öğrenciler onu takmazdı. Yerinden bile kalkmayan öğrencilere karşılık "Oturabilirsiniz." dedi acınası bir tonla.
Daha sonra açık kapıdan içeri bu derse hiç girmeyen Bang Chan, Park Jimin ve Kim Taehyung'ta sınıfa girdi. Arka arkaya sıralara oturduktan sonra Kim Namjoon konuştu. "Oturabilirsiniz çocuklar." Ardından açık olan kapıyı kapattı ve cebinden çıkardığı anahtarı ile öğrencilere çaktırmadan kilitledi kapıyı. Bu şey eğitim kurallarına göre yasak bir girişimdi.
"Hocam sınav kağıtlarını ne zaman dağıtacaksınız?" Sınıfın en tanınan kızı Nayeon'un sorusuyla hoca ensesini kaşıdı. "Sınav kağıtları yok."
En arka sıradan sınıfın en zeki ama çalışmayan öğrencisi Bang Chan konuştu. "Ne yani boşuna mı geldik?" Hemen arkasındaki duvara çivili askılıktan hırkasını aldı ve içinde bir tane defter bulunan çantasını alıp sınıfın kapısına doğru yürüdü. "Nereye Chan?"
Chan sadece ismini bildiği bu hocanın sorusuyla durdu. "Hocam sınav var diye gelmiştim. Normalde zaten bugün okula gelmiyorum-" Kim Namjoon lafı devam ettirdi. "Ve müdür beyin cebine attığın üç-beş won ile o devamsızlıkları sildiriyorsun, değil mi?" Chan hocanın bunu bilmesiyle yutkunurken konuştu. "Uzatmayın lütfen."
Sınıftan çıkmak için kapı kolunu zorlayan Chan kapının kilitli olduğunu anlamasıyla felsefe hocasına döndü. "Kapı kilitli." Kim Namjoon tam anlamıyla masaya oturdu ve kafa salladı. "Aynen öyle Chan. Şimdi geç yerine." Chan kafasını olumsuzca salladı. "Bu yaptığınız yasak." Kim Namjoon başını yana yatırdı. "Ders saatleri içerisinde dersten ya da okuldan kaçmakta yasak. Hadi Chan, yerine geç." Nayeon çekindiği felsefe hocasına karşı gelen Chan'e seslendi. "Geçsene yerine, aptal!"
Chan, Nayeon'u duymazlıktan geldi çünkü daha bir ay önce Nayeon'un isteği üzerine ayrılmışlardı. Eski sevgililerdi ve Chan Nayeon'a saygı duymuyordu. Chan çantasını savurarak geçti sırasına. Nayeon tekrar konuştu. "Hocam, derse geçebilir miyiz?" Korkak ses tonuyle sorduğu soru ardından kaşları altından başını eğerek gözucuyla baktı Chan'e. Chan'inde ona baktığını farketmesiyle anında önüne döndü.
Hoş, Nayeon Chan'in bu ani çıkışlarından korktuğu için ayrılmıştı ondan. Kim Namjoon her şeye rağmen sakinliğini korudu ve tahtaya çıkıp ellerini arkasına birleştirip konuştu. "Sınav olacaksınız ancak kağıda gerek yok. Çünkü her sınavlarda olduğu gibi hepiniz aynı soruyu düşüneceksiniz. Boşuna kağıt israfına gerek yok." Elleriyle alkış tuttu. "Şimdi, bu sınavda birbirinizden fikir alışverişinde bulunabilirsiniz. Kopya çekmek yasak değil çocuklar."
Kendi masasının üzerinden tahta kalemini aldı ve tahtaya soruyu yazdı. Cümle arasındaki bir kelimenin altını kırmızı tahta kalemiyle çizdi.
Jeongyeon'un ölümüne aranızdan kim sebep oldu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Psycho Teacher ↪ bang chan + nayeon ✔
FanficBang Chan ve sınıf arkadaşları; ölen sınıf arkadaşları Jeongyeon'un ölümüne neden olan kişiyi bulmak için kendi sınıflarında öğretmenleri Kim Namjoon tarafından tutsak kalırlar. 2020 | duestrade© 「 @monoita 」 ↪Wattpad'de ki ilk BangYeon kitabıdır.