Violetta
Uykuya dalmamla beraber kendimi garip bir odada bulmam bir oldu. Üstümde balo kıyafetini andıran uzun ve kabarık, siyah bir elbise vardı. Ama oldukça hafif ve rahatsız olmaktan çok uzaktı. oniks taşının canlı, yanardöner renginde altlara doğru bronz bir hal alan oldukça güzel bir elbiseydi. (Elbise medyada). Uzun süre, giydiğim elbiseyi inceledim. Gümüşümsü parıltılar insanı büyülüyordu. Elbiseden sonra sıra takılara geldi. Gümüş kolyeler ve diğer aksesuarlar göz alıcı ama soğuktu. Siyah kadifeden topuklular elbisenin duruşuyla oldukça iyi uyum sağlamıştı.
Aniden bir grup savaşçı odaya girdi. Gümüş zırhlarla bezenmiş savaşçılar gerçek bir kimlikleri yokmuşçasına siluet halindeydiler . Gölgeler! İçlerinden biri önümde diz çöktü. Diğerleri de onu taklit etti. Sonra gölge konuşmaya başladı.
" Kraliçem görev başarıyla tamamlandı."
Bir saniye Kraliçe?! Bu sözle beraber bulunduğum yerin bir taht odası ve kafamda daha önce hissetmediğim bir taç fark ettim. Onlara bir yanlışlık olduğunu benim kraliçe olamıyacağımı söylemek istedim. Ama onun yerine ağzımdan şu sözcükler döküldü.
"Güzel, şimdi onu bana getirin."
"Nasıl istersiniz Efendim" dedi önündeki gölge Savaşçısı emrim üzerine.
Bir; Bu gölgeler neyin nesiydi? İki; Neden bir kraliçeydim? Üç; O kimdi? Kafamda bu sorular dönse de savaşçının beni hem korkutan hem de heyecanlandıran bir tezahüratta bulunmasıyla zihnimdeki fırtınaya ara vermek zorunda kaldım.
"Karanlık Kraliçe çok yaşa."
Rüyam o anda son buldu ve başka -daha normal- rüyalara dönüştü. Ama bu "normal" rüyaların başlamasıyla kendimi izleniyormuşum gibi hissetmem de bir olmuştu. Sanki biri zihnime girmiş ve zihnim de kanalı beni koruyacak biçimde değiştirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız Cadı, Karanlık Kraliçe (Harry Potter'dan Sonra)
FanfikceVioletta, Fransa'dan ingiltere'ye kaçmış yetim bir cadı ama bilinenlerden değil, usta bir hırsız bu cadı. Daha 11 yaşında ünlü büyücülerin yapamadığı büyüleri yapan, meşhur girilmez banka Gringotts'tan bile çalmayı başarmış usta bir soyguncu. Peki...
