Twenty eight

1.1K 84 19
                                    







Kısa bir bölüm oldu ama yeni bölüm istiyordunuz ve sizi bölümsüz bırakmak istemedim. Fazla güzel bir bölüm olmadı bu yüzden lütfen kusura bakmayın güzellerim, daha güzel bölümlerle döneceğime söz veriyorum. Kendinize dikkat edin, sağlıcakla kalın. 💚

Sizi seviyorum, iyi okumalar.











ANNA'NIN AĞZINDAN:

Harry göz yaşları içersinde koşarak yanımdan uzaklaştığında hiç vakit kaybetmeden bende arkasından koşarak gitmiştim. Odaya girdiğimde ise onun yatağın üzerinde bağdaş kurarak oturduğunu ve karşısını göz yaşları içerisinde izliyorken görmüştüm. Onu ağlarken görmek kalbimde daha önce hiç hissettiğim bir acının peydahlanmasana neden olduğunda sertçe yutkundum ve boğazımda oluşan acıyla birlikte bir süre bakışlarımı yere indirdim. Dün ve bu sabah daha önce hiç olmadığım kadar mutluyken ve huzurlu bir sabaha gözlerimi açıp uyanmışken sadece bir süre sonra tüm bunlar bozulmuştu.
Harry'nin annesinin bana karşı olan aşağılayıcı sözlerini ne kadar aklıma getirmemeye ve takmamaya çalışsamda olmuyordu. Kırılmıştım evet, ama yinede benim tek düşündüğüm Harry'ydi.

Sonra başımı kaldırıp yeniden Harry'ye baktım. Hala daha bakışları öylece karşısındaydı ve göz yaşları yanaklarına usul usul damlıyordu. Sonra hızla ona adımladım ve yatağa oturarak onu kollarım arasına aldığımda o hızla başını göğsüme gömmüş ve hıçkırıklarının hızlanmıştı. Gözlerimi sıkı sıkıya yumdum. " Harry, lütfen bebeğim ağlama. " diye konuştuğumda saçlarını okşamaya başlamıştım. Ağlamamak için büyük bir çaba sarf ediyorken Harry'nin iç çekişleri beni zorluyordu. Ama ağlamamalı ve güçlü olmalıydım. Bunu ikimiz için yapmalıydım. Harry çok narin ve kırılgandı ve ben onun düşüncelerine benimkilerden daha fazla önem veriyordum. Saçlarına öpücükler kondurmaya başladığımda aynı zamanda da okşamaya devam ediyordum. " Sakin ol bebeğim. " dedim usulca. " Geçti, bir şey olmayacak. Ben buradayım. " dediğimde Harry başını göğsümden kaldırmış ve yaşlı gözleriyle yüzüme bakmıştı.

" O-olmayacak mı? " dediğinde şaşkınca, kaşlarımı çatmıştım. Tebessüm ettim, ellerimi uzatıp yanaklarındaki göz yaşlarını sildim. " Olmayacak tabi bebeğim, ben buradayım. " dediğimde burnunu çekmiş ve yutkunmuştu. " B-ben sandım ki- " dediğinde susmuş ve devamını getirememişti konuşmasının. " Sen ne sandın? " dediğimde tek kaşımı kaldırmıştım. Başını eğdi, elleriyle oynamaya başladı. Dudakları büzüldüğünde dudaklarını öpmemek için büyük bir savaş verdim. Sonra o konuştu. " A-annem sana çok kötü şeyler söyledi Anna, ben bile bu kadar üzülmüşken sen neler hissettin kim bilir. B-beni bırakacaksın sandım. " dediğinde gözlerimi büyütmüştüm.

" Ah, bebeğim. " dedim ve alnımı alnına yasladım. Evet üzülmüştüm, kırılmıştım hatta ama hiçbir şeyin ondan daha önemli olmadığını ona yavaş yavaş gösterecektim. Yinede üzüldüğümü ona söylemedim, sırf biraz daha üzülmesin diye. Gülümsedim ve, " Sana söz veriyorum, ne olursa olsun seni bırakmayacağım. Bana güven, tamam mı? " dediğimde onun bakışları aniden rahatlatmıştı. Bununla birlikte gülümsemem büyüdü, ağlaması durmuştu ve bu beni bir nebzede olsa mutlu etmişti. Sonra o bana başını sallayarak ve gözlerini kırparak, " Tamam. " dedi. Geri çekildim, dudaklarımı alnına bastırdığımda yataktan kalktım. " Sana su getireyim. " dediğimde bana başını sallamıştı.

Fakat mutfaktan su alıp geri geldiğimde Harry odada değildi. Bu endişelenmemi sağladığında hızla elimdeki bardağı yatağın kenarında bulunan komidinin üzerine koyduğumda odadan çıkıp,
" Harry? " diye seslenmiştim. İlk önce ses gelmedi, bu telaşlanmamış sağlarken yutkundum ve bir kez daha, " Harry? " diye seslendim. Sonra onun sesini duydum. " Buradayım Anna. " Kaşlarımı çattım, sesi banyodan geliyordu. Adımlarımı hızla banyoya götürdüm sonra. Banyoya girdiğimde ise küvetin içerisinde, köpüklerle gizlenmiş olan çıplak bedeniyle karşılaştım. Bana baktığında ve şaşkın ifademi gördüğünde bana sıcacık gülümsemesini sundu ve, " Beni banyoya çağırmıştın, geldim. Unuttun mu yoksa? " dediğinde aniden kocaman gülümsemiştim. Ah, benim güzel bebeğim.

Başımı iki yana salladım, gülümsemem hala yüzümdeyken üzerimdeki ona ait olan beyaz gömleğin düğmelerini açıp gömleği omuzlarımdan aşağıya bıraktığımda gömlek yere düşmüştü. Harry'nin gözleri kısa bir anlığına vücudumda dolanıp yeniden gözlerimi bulduğunda gülümsemişti. Sonra geriye giderek sırtını küvete yasladı ve bacaklarını araladı. Küvete girdiğimde sırtım ona dönük bir şekilde oturup sırtımı göğsüne yasladığımda çıplaklığımızı suda bulunan hafif köpük örtüyordu. Ardından elleri karnımı buldu ve hafifçe okşamaya başladı. Benimse ellerim onun bacaklarının üzerinde dinleniyordu. " Ruhumu dinlendiriyorsun, senin yanında tamamen huzurla kaplanıyorum. " Harry aniden fısıldayarak konuştuğunda başımı arkaya ona çevirmiş ve güzel yüzüne bakmıştım. Fakat ona baktığım an da o bakışlarını kaçırmıştı ama kızaran yanaklarını benden saklayamamıştı. Gülümsediğim sırada,
" Bakma bana ama. " demişti, sesi isyan doluydu.

" Hımm, neden? " diye fısıldadığımda tamamen onara dönerek aniden kucağına oturmuş ve ellerimi boynunda birleştirmiştim. Yutkundu ve benim bakışlarım yutkunuşu ile boynundaki adem elmasına kaydı. Derin iç çekişimle birlikte dudaklarım aralandığında onun da bakışları yüzüme çıkmıştı. " Çünkü utanıyorum. " dedi bana ve ben kıkırdadım. Aniden sudan aldığım köpüğü parmağımla birlikte burnuna sürdüğümde Harry'nin gözleri büyümüş ve kahkahası banyoda yankılanmıştı. Onun kahkahası ve kulağıma dolan güzel sesiyle birlikte bende güldüğümde o aniden beni belimden sıkıca tutarak yüzünü yüzüme yaklaştırmış ve burnunu burnuma sürterek benimde burnumun köpük olmasını sağlamıştı.

Sonra onu öpücüklere boğdum, onunla yaşadığım tüm bu zamanın tadını doyasıya çıkarttım. Onun benim için olan gülümsemesine sahiptim, benim için atan kalbine ve en önemliside bana olan aşkına sahiptim. Ona sahiptim. İçimden Tanrı'ya onu benden hiçbir zaman almaması içine dua ediyorken onun benim yanımda nefes alması, varlığını benimle paylaşması bile beni dünyanın en mutlu kızı yapıyordu.














Gelecek bölüm görüşmek üzere. 💚

Girl with luv || harrystyles. - texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin