Nine

1.4K 84 61
                                    





Bu bölüm yarı düz yazı, yarı texting.

İyi okumalar, bol boş satır arası yorum lütfen muahhh 💋












Harry karşısında dakikalardır durduğu kapının zilini sonunda çaldığında dudaklarını kanatırcasına dişledi. Çok fazla heyecanlıydı Harry, haftasonunu resmen iple çekmiş ve dün gece sabaha kadar uyuyamamıştı. Çünkü Anna ile birlikte olacağı için çok şanslıydı. Üstelik, üstelik onlar ilk defa yalnız olacaklardı. Ama o an, korktu Harry. Sanki, sanki Tom bir yerlerden çıkacaktı ve o gün kafede onları rahat bırakmadığı gibi yenicen rahat bırakmayacaktı onları. Ama sonra düşündü Harry, Tom'a test kitabı almak için dışarı çıktığını söylemişti ve Tom'un onu bulmasının imkanı yoktu.

Harry kafasını iki yana salladı, tüm kötü düşüncelerin aklından uçup gitmesini istiyordu. Çünkü Anna ile geçireceği vaktin tadını çıkartmak istiyordu, kötü şeylerle bu günün mahvolmasını istemiyordu. Sabah, Anna ona evin konumunu attığında geceden giymek için hazırladığı kıyafetlerini giymiş ve saçlarını her zaman ki geriye doğru yatırmıştı. Başını eğip, üzerini kısaca süzdüğü an da öncelerden Tom'un ona söylediği cümleler geldi aklına. " Süveterlerinden ve kumaş pantolonlarından sıkıldım, ha bir de şu kocaman gözlüklerinden. "  Harry gergince elleriyle oynamaya başladı, acaba Anna'da onun süveterlerini ve büyük gözlüklerini sevmiyor muydu?

Harry bu düşünceyle birlikte iç çektiği sırada kapı açılmıştı, Harry başını kaldırıp baktığında Anna onu yüzündeki kocaman gülümsemesiyle karşılıyordu. Ancak Harry, o an Anna'nın güzelliğiyle birlikte afallamıştı. " Tanrım..." diye geçirdi Harry içinden, Anna her zaman dalgalı ve açık olan saçlarını bu sefer iki yandan örmüş ve karşısında tatlıca gülümsüyordu. Anna'nın ise yüzündeki gülümsemesi silindi. Acaba Harry saçlarımı beğenmedi mi diye düşünüyordu.
" Yakışmamış mı? " dedi o an Anna, Harry kirpiklerini kırpıştırmış ve Anna'nın dediği şeyle birlikte kendine gelirken hızla, " Hayır Anna, çok yakışmış! " demişti yüksek sesle. Ardından yaptığı şeyle çok fazla utanıp kızarmış yanaklarıyla birlikte başını eğmişti.


Anna'nın ise gözleri hissettiği mutlulukla birlikte parıldarken, " Teşekkür ederim Harry, bugün biraz tatlı olmak istemiştim. " dediğinde Harry içinden,
" Zaten çok fazla tatlısın Anna, bunun için fazladan bir şey yapmana gerek yok. " demişti. O esnada Anna daha fazla kapıda durmamak için uzanıp Harry'nin elini tuttu ve içeriye çekti. Harry, Anna'nın avuçları içerisinde cayır cayır yanan ellerine baktı, Anna'da anlamıştı. Harry, ondan etkileniyordu. Anna bununla birlikte gülümsedi ve bebeğini daha fazla utandırmamak için elini bıraktı Harry'nin. Harry ise, evi inceliyordu. Kendi evlerinin aksine ufak ama tatlı bir evdi.
Harry Anna'ya döndü ve sırtından çantasını çıkarttı. " Ş-şey, artık ödevi yapmaya başlasak mı?" dedi Harry. Bir an önce başlamak istiyordu, çünkü en azından bir şeylerle uğraşında utangaçlığı ve gerginliği bir nebzede olsa hafifleyebilirdi.



Anna ise gülümseyerek başını salladı ve sağda kalan kapıyı gösterdi. " Orası benim odam, sen git ve kitapların ile defterlerini hazırla.
Ben geleceğim." Dediğinde Anna, Harry resmen uslu bir çocuk gibi başını sallayarak Anna'yı onaylamıştı. Harry Anna'nın dediği gibi odadaki masanın üzerine kitap, defter ve kalemlerini çıkartıp hazırladığında kapı açılmıştı. Anna elindeki tepsiyle odaya girdiğinde tek ayağıyla kapıyı kapatmış ve ilerleyip masanın üzerine tepsiyi bırakmıştı. Tepsinin içinde kek ve kahveler vardı. Üstelik, biri sütlüydü. Harry şaşkın bakışlarını Anna'ya çıkarttı. Anna onun, nasıl kahve içtiğini unutmamıştı. Oysa, kaç yıllık ikiz kardeşi Tom bile Harry'nin nasıl kahve içtiğini bilmezdi.



Girl with luv || harrystyles. - texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin