Kısa bir süredir yoktum çünkü zihinsel olarak çok fazla yorgundum ve biraz dinlenmem gerekiyordu. Şimdi buradayım ve tam gaz devam ediyorum güzellerim. Umarım bölümü seversiniz. Sizden ricam bol bol yorun yapmanız:)Kendinize dikkat edin ve sağlıcakla kalın. Sizi seviyorum. 💚İyi okumalar :)
Anna, Tom'la mesajlaştıktan sonra evde olan annesine görünmeden evden çıkmış ve bir taksi durdurarak Tom'un attığı konumdaki barın adresini taksiciye verdikten sonra başını cama yaslayıp karanlık olan dışarıyı izlemeye başlamıştı.
Aklı Tom'un yazmış olduğu saçma mesajlarda iken derin bir iç çekişle birlikte telefonunun ekranını açmış ve telefonunun ekranında olan Harry'nin fotoğrafına bakarak gülümsemişti. Harry, Anna'yı sakinleştirebilen tek şeydi. Harry hiçbir şey yapmasa bile sakinleşiyordu Anna, sadece Harry'nin güzel suratına bakması yeterliydi sakinleşmesi için.Anna yol boyunca düşünceli olduğu için ne ara geldiklerini anlamazken, taksici ücreti almak için seslenmişti. Anna elini pantolonun arka cebine götürdü ve aldığı parayı taksiciye uzatıp taksiden indi. Belki Tom bile gecenin bir ayrısı Anna buraya geldiği için şaşkındı fakat Anna Tom'u öylece sarhoş bir halde köşelerde bırakamazdı. Çünkü Tom sevgilisinin ikiz kardeşiydi, Anna için ne kadar göt beyinli bir herifin teki olsada. Sonra etrafına bakındı Anna, barın kapısının önünde yalnızca iki tane güvenlik vardı. Sonra biraz daha etrafında dönüp bakındığında az ötedeki kaldırımın üzerinde oturan Tom'un bedenini gördüğünde oraya doğru ilerlemeye başladı hızlı adımlarla.
Tom sarhoşluğun verdiği kızarık ve dolu gözleri ile kendine yaklaşan Anna'nın bedenini fark ettiğinde gülümsedi. Anna tam karşısında durduğunda ise başını kaldırıp yüzüne baktı ve, " Kardeşimin güzeller güzeli sevgiliside gelmiş! " diye yüksek sesle ve sarhoş olduğu için kelimeler yutarak konuştuğunda Anna gözlerini devirmiş ve kaldırıma, Tom'un yanına oturmuştu. İkiside dönüp birbirine baktığında, Anna Tom'un kolunu tutup yıkılan bedenini sabit tutmaya çalıştı. " Ne diye sürekli içmeye geliyorsun sorabilir miyim? " dediğinde Anna, Tom ağzının içinde cıklamış ve,
" Hayır, soramazsın. Neticesinde sen benim hiçbir şeyim değilsin, öyle değil mi? " dediğinde Tom, Anna sessiz kalmayı tercih etmişti.Tom güldü, sonra gülüşü soldu ve ciddi bir ifadeyle Anna'nın yüzünü incelemeye başladı. " Çok güzel. " diye fısıldadı içinden. " Ama dokunsam, onu kaybedeceğim. Dokunsam eğer tıpkı bir kelebek gibi, uçup gidecek." Tom içinden kendi kendine konuşuyorken Anna kaşlarını çatarak, " Ne düşünüyorsun? " demişti Tom'a. Tom ise, " Ne düşündüğüm senin için önemli mi? " dediğinde Anna Tom'un sürekli ona böyle cevaplar vermesinden dolayı sinirlenerek, " Haklısın, önemli değil. " demiş ve Tom'un kolunu bırakarak önüne dönmüştü. Anna Tom'a ne kadar yardım etmeye çalışsa, Tom her zaman bu iyiliğini suistimal edip duruyordu. Nasıl olurda bir insanın en ufak kırıntısı bile kardeşine benzemezdi ki?
Tom ise Anna'nın ne düşündüğünü çok iyi anlamıştı. Anna sürekli Tom'u Harry'yle karşılaştırıp duruyordu ve bu Tom'un sinirlerini çok fazla bozuyordu. Tom sinirle ayaklandığında yalpalamış ama umursamamıştı. Anna kaşlarını çatarak başını kaldırdığında Tom ona bakarak,
" Beni Harry'yle kıyaslamaktan vazgeç! " diye bağırmış ve arkasını dönerek ilerlemeye başlamıştı. Tam o esnada midesi bulanan Tom başını eğerek olduğu yere kusmaya başladığında Anna hızla ayaklanmış ve koşarak Tom'un yanına varmıştı. Arkasında durdu ve elini sırtına yerleştirerek,
" Tanrım Tom, iyi misin? Neden bu kadar içiyorsun, kendini öldürmek mi istiyorsun salak! " diye bağırmıştı.Tom umursamadan ceketinin koluyla dudaklarını sildiğinde doğruldu ve yaşlı gözleri ile nefes nefese Anna'ya baktı. " Baksana, sen neden geldin ki? Geldiğin gibi defolup git. " dedi Tom, " Hadi! " diye bağırdığında Anna'ya yeniden arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Anna gözlerini yumdu, " Sakin olmalıyım. " diye geçirdi içinden. Sakin olmalı ve onu evine götürmeliydi. Bu haldeyken Tom'u nasıl bırakıp gidebilirdi ki? Bu yüzden Anna hızlı adımlarla Tom'un arkasından vardı ve önüne geçti.
" Tom, hadi seni eve bırakmama izin ver. " dediğinde seni her zaman ki olduğundan daha yumuşak çıkmıştı. Tom ise inatla, " Sanki gerçekten beni düşünüyormuş gibi yapma, Harry'nin kardeşiyim diye bunları yapıyorsun. Oradan bakılınca salak gibi görünüyorum? " dediğinde Anna'yı kenara iterek ilerlemeye devam etmişti." İnatçı..." diye kendi kendine sinirle mırıldandı Anna. Ne olurdu yardım etmesine izin verseydi?
Sonra Tom'un sinirle inleyiş sesini duydu ve hızla Tom'a baktı. Kaldırımın üzerine düşmüş ve, " Sikeyim! " diye bağırıyordu. Anna gözlerini devirdi, bu kadar sarhoşken gidebileceğini düşünmesi kendi salaklığıydı. Sonra Anna Tom'un yanıma vardı, eğildi ve Tom'unda yardımıyla Tom'u kaldırdığında bir elini Tom'un beline sardı, Tom'un kolunu ise omzuna attığında yürümeye başlamışlardı yavaş adımlarla. Tom tek kelime etmiyor, karşı çıkmıyordu. Sadece sessizce kendi kendine küfürler ediyordu. Anna taksi durdurmak için yolun başına doğru Tom'la birlikte ilerlemeye devam ediyorken başını kaldırıp Tom'a bakmıştı. " Ne zaman göt beyinli olmadı bırakacaksın? " dediğinde Tom omuz silkerek, " Hiçbir zaman. " demişti. Nedensizce bu Anna'yı güldürdüğünde Tom kaşlarını çatarak Anna'ya bakmıştı." Ne diye gülüyorsun? " dediğinde Tom, Anna'da Tom'a bakıyordu. " Sadece olduğumuz bu durum biraz komik geldi. " dediğinde Anna, Tom gözlerini devirerek, " Ya, ne demezsin. " diye mırıldanmıştı.
Anna önüne geri dönmüş, fakat Tom onu izlemeyi bırakamamıştı. Aklına aniden bugün duydukları geldiğinde vücudu kast katı kesildi. Anna ve Harry birlikte olmuşlardı. Yutkundu, bakışlarını kaçırdı ve adımları duraksadı. Kaşlarını çatan Anna'da durduğunda Tom'a bakmıştı. Tom ise sahte bir gülümseme ile konuştu. " Ben Harry'yle sizin hala daha öpüşmediğinizi düşünerek sizinle dalga geçerken bir de baktım ki siz çoktan birlikte olmuşsunuz bile. " demişti.Anna duydukları ile yutkundu. Bakışlarını kaçırdı ve Tom'un belindeki elleri gevşedi. Annesi ve babasından öğrenmiş olmalıydı. Derin bir iç çekişin ardından, " Hadi. " dedi yürümeye devam ettiğinde. Bunun hakkında konuşmak istemiyordu çünkü. Bu onun ve Harry'nin özeliydi. Tom'la daha fazla bir şey söylemedi zaten. Bir tarafta ikiz kardeşi olan Harry vardı, bir tarafta ise aşık olduğu kadın Anna. Bu yüzden sustu, sessiz kalmaya devam etti. Sonra bir taksiye binerek eve geldiler. Anna Tom'un inemesine yardımcı olduğunda Tom kısaca,
" Teşekkürler. " diyerek Anna'ya arkasını dönmüş ve ilerlemeye eve doğru başlamıştı. Anna ise tek kelime etmemişti. Bu gece zaten oldukça karmaşıktı.Tom ise anahtarı ile zar zor açtığı kapıdan içeriye, eve girdiğinde yukarıya çıkmaya başladı. Fakat kendi odasına gitmedi. Kendi odasının hemen yanındaki Harry'nin odasının kapısına gittiğinde bir süre durup soluklandı. Ayık olsa asla yapmayacağı şeyler yapıyordu bu gece ve buda bunlardan biriydi. Kapıyı açtı ve Harry'nin odasına girerek kapıyı kapattı. Yatakta üzeri açılmış bir şekilde uyuyan kardeşini gördüğünde tebessüm etti ve üzerindeki deri ceketini çıkartarak yatağa ilerlemeye başladı. Harry'nin yanına uzandı ve ikisinin üzerinide örterek tavanı izlemeyi başladı. Sonra uykulu Harry yerinde kıpırdandı ve başını Tom'un omzuna koyarak uykusunda Tom'un anlamadığı bir kaç fısıldadı. Tom ise omzunda uyuyan kardeşine bakarak gülümsedi ve kardeşinin uzun süredir solumadığı ve özlediği kokusunu içine çekerek uyuya kaldı.
Gelecek bölüm görüşmek üzere! 💚