Twenty

1.1K 80 15
                                    








Bu bölümde Harry'nin ağzından olacak ve birazda onun iç dünyasını ve düşüncelerini okuyup göreceğiz :) Bol bol satır arası yorum lütfen aşklarımmm

İyi okumalar :)
















FLASHBACK

HARRY'NİN AĞZINDAN;

Anna evden ayrıldığında hep birlikte salona geçmiş ve oturuyorduk. Hiç kimse tek kelime etmezken bakışlarımı üzerlerinde teker teker gezdirdim. Annem ve babamın yüz ifadeleri asla memnun durmuyor ve sanki kafalarında bir şeyleri ölçüp tartıyor gibilerdi. Tom ise sırtını koltuğa yaslamış, dizinin üzerine bir ayağını atmış ve her zamanki rahat ifadesiyle duruyordu. Bakışlarımı yeniden ayaklarıma indirdim ve işaret parmağımla burnumun üzerine doğru düşmüş olan gözlüğümü düzelettim. Bu akşamın zaten böyle geçeceğini ve bu şekilde sonlanacağını biliyordum, çünkü ailemi tanıyordum. Ne kadar daha önce Anna'ya bu durumu söylemiş olsam dahi, Anna'yı bir şekilde sorumlusu ben olmasam dahi üzülmesini istemiyordum. Aslında bir nevi sorumlusu bendim, böyle bir aileye sahip olan bendim neticesinde.

O sırada Anna'nın bugün ki görüntüsü aklıma geldiğinde ister istemez gülümsedim ve bu üçününde bana bakmasına neden olduğunda gülümsememi silip bakışlarımı yeniden yere, ayaklarıma indirdim. Anna bugün her zaman ki makyajının dışında bir makyaj yapmıştı. Siyah göz kalemi ve farını sürmemişti, bunun yerine onu çok fazla tatlı gösteren pembe bir allık ve pembe dudak parlatıcı sürmüştü. Dalgalı, onu daha da asi gösteren saçlarını düzleştirmişti ve hemen dizleri üzerinde biten bir elbise giymişti. Hatta masaya oturduğumuzda bana şöyle bir mesaj atmıştı.
" Nasıl görünüyorum? Sadece hanımefendi gibi olmaya çalıştım. " Aklıma gelen tatlı görüntüsüyle bir kez daha gülümsedim ailemi umursamadan, Anna aileme güzel görünmek için kendini değiştirmeye çalışmıştı. Üstelik, bunların hepsini benim için yapmıştı.

Ben konuşmak için cesaret toplamaya çalışıyorken ortamın sessizliğini bir an da Tom bozmuştu.
" Eee Anna ve baba, müstakbel gelininizi beğendiniz mi? " Alaycı bir tonda konuştuğunda başımı kaldırıp Tom'a baktım ve dudaklarımı birbirine bastırdım. Annem ise duyduğu cümlelerle gözlerini kocaman büyütmüş ve, " Ne münasebet?! " demişti.
Tom, annemden duyduğu sözlerle sırıtıp yeniden rahatça arkasına yaslandığında babamın sert sesi yutkunmama sebep olmuştu. " Harry, bu yaptığında ne demek oluyor? Sen gerçekten kendine böyle birini nasıl yakıştırırsın? " dediğinde babam, kaşlarımı kaldırdım. Böyle birini derken? Anna'ya böyle bir söz söylemesi beni içten içe sinirlendirirken dudaklarımı yaladım ve derin bir nefes aldım. Bir an da içimde Anna'yı öyle bir koruma hissi kaplanmıştı ki ben hızla, " Böyle biri derken? " demiştim, iç düşüncemi dışa vurarak.

Babam ve annem, özellikte de Tom benden duydukları bu sözle gözlerini büyütüp bana bakmaya devam ediyorlarken bu bakışlar benim biraz daha gerilmemi sağlamıştı. Babam yerinde hissettiği şaşkınlıkla kıpırdandı ve bu sefer annem konuştu. " O kızın sana uygun biri olmadığını görmüyor musun? Nasıl olurda baban ve benim fikrimi almadan o kızla sevgili olursun? " Annem son derece sinirli çıkan sesiyle konuşuyorken babam annemin kolunu tutmuştu sakin olması adına. Karşımdaki bu olanlara yabancı olmadığım bakışlarımla bakıyordum. Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki annem buna izin vermedi ve bana, " Sus! " diye bağırdı. Küçük bir çocuk gibi beni azarladığı an da gözlerimin buğulanması ile bakışlarımı kucağıma indirdim. O esnada Tom'un rahatsızca yerinde kıpırdandığına şahit olmuştum.


" O kızı sakın savunmaya kalkma, nasıl biri olduğunu biliyoruz. Eğer Tom gelip anlatmasa bizi ayakta uyutacaksın Harry! " Annem bağırmaya devam ediyorken pantolonumun kumaşını parmaklarımın arasında sıkıyordum. " Sen nasıl biri oldun böyle? O kız seni sadece bir kaç günde bu hale getirmiş. Düzgün düşünemiyor musun sen?! " Babam da bana bağırdığında daha fazla direnemedim ve göz yaşlarımı serbest bıraktım.
O esnada Tom'un ayağa kalktığını ve, " Bu kadar anne. " Anneme baktı, " Ve baba. " Ardından babama baktı. Sonra tekrar konuştu, " Bence hatasını anlamıştır. " dediğinde başımı iki yana salladım ve bende hızla ayağı kalktım.

" Ben hata yapmıyorum. " dediğimde Tom'a baktım.
Tom, bu ani çıkışıma kaşlarını çatarak bakmıştı.
Annem ve babamda ayağı kalktığında bakışlarımı hepsinin üzerinde gezdirdim tek tek. " Eğer birini tanımak istiyorsanız onu bir başkasının ağzından değil, kendisinden dinleyin. " dediğimde Tom'a baktım. Neden annem ve babama Anna'yı resmen aşağılayacak şeyler söylemişti ki? Bu söylediklerimle Tom'un yüzü sinirle gerilirken annem, " Harry oğlum, o kız sana iyi gelmeyecek. " demişti. Babam da annemi onaylayan bakışlarla bana baktığında derin bir nefes aldım ve, " Bana neyin iyi gelip neyin iyi gelmeyeceğini bilecek yaştayım, anne ve baba. " demiş, ardından onlara son kez bakıp yukarı odama çıkmıştım.

Odaya girdiğimde gözlüklerimi hızla çıkartıp çalışma masamın üzerine koymuştum. Ardından süveterimi çıkartıp gömleğimin kollarını kıvırmış ve bir kaç düğmesini açarak yatağa oturmuş ardından ellerimi saçlarım arasından geçirerek yatağa sırt üstü uzanmıştım. Daralmıştım, nefes almak bile zor geliyordu ve Anna'ya ihtiyacım olduğunu biliyordum. Nasıl olurda gerçek Anna'yı göremezlerdi? Annem ve babam nasıl olurda oğullarını böylesine seven bir kızı tanımadan yargılayabilirlerdi? Üstelik Tom nasıl gidip anneme ve babama Anna hakkında kötü şeyler konuşabilirdi? Evet, Anna'nın bir geçmişi vardı fakat hepsi benden önceydi. Ona güveniyordum, onun asla beni üzmeyeceğini biliyordum ve ben de onu üzmeyecektim. Ve ben yine biliyordum ki, ikimizde birbirimizin yanında olacaktık.

Sonra doğruldum, arka cebimden telefonumu çıkartıp fotoğraf galerisine girdim ve Anna'nın projeyi yapmak için onun evine gittiğimde, çalışmaya ara verdiğimiz ve evlerinin bahçesinde otururken çektiğim fotoğrafına baktım.


Fotoğrafa bakarak gülümsedim, telefonun ekranındaki yüzünü baş parmağımla usulca okşadığımda ekranın üzerine düşen göz yaşımla birlikte elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Fotoğrafa bakarak gülümsedim, telefonun ekranındaki yüzünü baş parmağımla usulca okşadığımda ekranın üzerine düşen göz yaşımla birlikte elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim.
Anna beni gerçekten, beni ben olduğum için seven tek kişiydi. Onun beni gerçekten sevdiğine, kalbindeki bana olan sevgisinin sıcaklığına ve bana bakarken yüzünde oluşan o aşk dolu sıcak gülümsemesine sonsuzluk kadar inanıyordum.


Ve onu, çok seviyordum.






















Gelecek bölüm görüşmek üzere! 💚

Girl with luv || harrystyles. - texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin