Lance bir oyun bağımlısıydı. Çoğu oyunda hile yapardı. Bir oyunda kendisi hile kodlayıp oyunun dosyalarına eklediğinde hiç beklenmedik bir şey olmuştu.
Okul bitiminde Joseph Lance'i uyandırmıştı. Tüm dersler boyunca uyumuştu bu aslında pek anormal bir şey değildi sık sık olurdu. Beraber sınıftan çıkıp çıkış kapısında onları bekleyen Jack'in yanına gitmişlerdi. Joseph ile Jack sarılıp kol kola yürümeye başladıklarında ise Lance arkalarından kulaklıklarıyla müzik dinleyerek geliyordu. 5 şarkıdan sonra hastaneyi gördüklerinde Lance'in yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Hastaneye girdiklerinde Lance kulaklıklarını çıkartıp ikilinin yanında onları takip etmeye başladı. Asansörle 7. Kata çıktıktan sonra 614. Odaya girdiler. Lance odaya girer girmez makinelere bağlı her yerinde kablolar olarak yatan çocuğa baktı. Lance'in gözleri Keith'in yüzüne geldiğinde ise Lance şok olmuştu. Bu oyunda hapsolmuş çocuktu. Ama daha değişikti. Ölü gibi beyaz teni, solmuş göz altları, uzamış saçları neredeyse omzunun biraz altına geliyordu. Jack kardeşinin yüzünü sevip gülümsedi. Biraz kardeşiyle sohbet ettikten sonra Joseph'ın ısrarı ile dışarı çıkmışlardı. Lance ise Keith'in yatağının yanındaki sandalyede oturuyordu.
"Gerçekte de en az oyundaki kadar güzelsin.. Kim bilir şuan neler düşünüyorsun? Dokunsam hisseder misin ki?"
Lance elini kaldırıp Keith'in saçlarına dokundu, daha sonra yanaklarına. Yanakları yumuşacıktı. Bir süre daha kendi kendine sohbet ettikten sonra Keith'in fotoğrafını çekmişti. Eve gittiğinde ona gösterecekti. Lance önündeki çocuğu izlerken bir anda dudağını yanaklarına bastırıvermişti. Sorun olmazdı herhalde sonuçta öpüşmüşlerdi dün. Yanlışlıkla olsa bile..
Bir süre sonra odaya Jack ve Joseph döndüğünde Lance toparlanıp onlara baktı.
"Akşam oluyor esmer şekeri gitme vakti."
Lance son bir kez Keith'e bakıp veda ettikten sonra Joseph'ın yanına gidip hep beraber hastaneden çıkmışlardı. Eve giderken Lance telefonunu açıp Keith'in fotoğraflarına bakmıştı.
"Esmer şekeri neye sırıtıyorsun öyle?"
"Aah hiç, hiç bir şey!"
Joseph Lance'in telefonunu hızla alıp baktığı şeyi gördüğünde şeytani bir gülümseme suratını kaplamıştı.
"demek aşık oldun ha?"
"Yok öyle bir şey!"
Lance telefonunu geri alıp hızla eve koşmaya başladığında Joseph'ta bu aptal aşığın peşinden gülerek koşuyordu
Fotoğrafı öylesine koyuyorum çünkü çok tatlı düqöfpwşfşw. Keith plz take my all uwus
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
