Just a game |Klance|

🍀

Öhm öhm yazarınız konuşuyor~ Sizler için işleri ufacık hızlandırmak istedim çünkü istiyor olablrsnz belki yani bilmiyorum. Düşüncelerinizi bu bölümde söyleyebilrsnz. Eğer bir fikriniz varsa buradan bildirin ben de bölümlere ekleyeyim~

"Tanrım Keith neden böyle kaldırmak zorundaydın ki.."

"Çünkü sen manyak uyurken beni öptün!"

"Böyle bir şey yapmış olmam imkansız Keith."

Keith hışımla boynunu açıp çokta belli olmayan izi gösterdiğinde Lance şok olmuştu. Bunu yapmış olamazdı değil mi? Ayağa kalkıp Keith'e yaklaştı ve izin olduğu kısmı ısırıp üstünü öptükten sonra sırıtarak geri çekildi. (Yazar-chan burayı yazarken öldü)

"Şimdi uyanıkken de öpmüş oldum."

"Yah!"

Keith sinirle yerinde tepindiğinde Lance sırıtmaya devam ediyordu. Gözü hala yatan Jack vr Joseph'a gittiğinde Keith'e sessiz ol işareti yaptı.

"Uyanmasınlar şimdi şşh. Gel aşağı inip bir şeyler yiyelim."

Birlikte aşağı indiklerinde Keith evin boş olmasına şaşırmıştı. Madem ev boştu neden ufacık odaya 4 kişi sığmaya çalışmışlardı?

"Ailen nerede?"

"Bugün sabahtan memleketime dönmüş olmalılar. Uzun bir süre gelmezler sanırım."

Keith evi incelerken Lance ise yiyecek bir şeyler hazırlıyordu. Tamam sabaha göre şuan her şey daha güzel ilerliyordu bu bir gerçekti ama Keith ona yardım etseydi hiç fena olmazdı. Kahvaltı hazır olduğunda ise Keith'i çağırıp sandalyeye geçmişti.

"Diğerleri uyanınca yerler. Yemekten sonra benimle bahçeyi sulamaya ne dersin?"

Keith yemeğini yerken Lance'e bakıp 'olur' diyip önüne dönmüştü. Lance kesinlikle rüyasındaki Keith'i daha çok sevmişti. Somurtup yemeğine döndüğünde Keith sıkıntıyla oturduğu yerden kalkıp Lance'in arkasındaki lavaboya doğru gitmişti.

"Ben sıkıldım yemeyeceğim bir şey."

Lance yemeği ile oynamaya başlamıştı. Keith'in böyle davranması cidden sinirini bozmuştu. Lance bunları düşünürken omuzlarından iki el ile arkaya itilmişti. Masa ile arasında açılan araya ise Keith girmişti. Kucağında oturan Keith'e şaşkınlıkla bakarken Keith ise sırıtıyordu.

"Lancey~ sinirini mi bozdum yoksaa~"

Lance gözlerini devirip Keith'i ittirmeye çalıştığında Keith'in sırıtışı anında solmuştu. Bu Lance'in intikamıydı. Aynı oyunu oynayabilirdi Lance, onun için hiç sorun değildi.

"Ne o moralin mi bozuldu yoksa?"

Keith kafasını kaldırıp dolu gözlerle Lance'e baktığında Lance'in içi gitmişti. Keith'i ilk kez rol yapmadan ağlarken görüyordu. Hızlıca kendine çekip sarıldı.

"Salak neden ağlıyorsun ağlama şaka yapmıştımm."

Lance Keith'ten ayrılıp eliyle yüzünü tutmuştu ve Keith'in bayıldığını bildiği için dudaklarına ufak bir öpücük kondurmuştu. Ardından Keith'in arkasındaki yemekten alıp Keith'e yedirmeye başlamıştı. Keith halinden memnundu.

Kahvaltı bittiğinde ise ikili birlikte bahçeye çıkmışlardı. Lance sakince bitkileri sularken Keith gördüğü yonca yığınının arasında 4 yapraklı olanı aramaya koyulmuştu. Keith bir tane bile 4 yapraklı yonca bulamamıştı hüzünle Lance'e baktı.

"Bulabildin mi?"

"Hayır!"

Lance tatlı bir kahkaha sunduğunda Keith Lance'in elindeki hortumu alıp Lance'in üzerine sinirle tutmuştu. Üstü su içinde olan Lance'in sinirleri oynadığında hortumu hızla ondan geri almıştı. Keith gülerek kaçmaya başladığında onun arkasından suyu ona tutuyordu.

"Lance ben üşüyorum."

Çoktan Jack ve Joseph uyanmıştı ve onlar evin ihtiyaçlarını almaya çıkmışlardı. Keith ile Lance ise duş alıp salonda oturuyorlardı. Lance Keith'in söylediğiyle kollarını açıp sarılabileceğini işaret ettiğinde Keith usluca Lance'e sarılmıştı ve karşılığını da almıştı. Birlikte öylece televizyon izlemişlerdi.