Just a game |Klance|

Tekrar

Lance eve girip hızla odasına koştu. Çantasını bir kenara fırlatıp hızlan bilgisayarının tuşuna bastı. Bilgisayar açılırken üzerindekş okul kıyafetlerini de çıkartıp pijamalarını giymişti. Ardından cekedinin cebindeki telefonunu alıp bilgisayarına bağladı. Elini masanın üstündeki RGB fareye gittiğinde hızlıca oyunun ikonuna tıklayıp açtı ve mutfaktan su almaya indi.

Odasına geri döndüğünde oyun açılmıştı. Keith ortalarda görünmüyordu. Lance onu beklerken yanındaki dolabın kapağını açıp içinden bir çikolata çıkarttı ve yemeye başladı. Çikolatasının bitmesine yakın ayağında bir hareketlilik hissettiğinde hızla ayağına baktı. Aniden yere düşen kablo ile kahkaha atmıştı.

"Keith şimdi de şakalar mı yapıyorsun."

"Ne var belki eğlenmek istemişimdir?"

Ve Keith aniden bilgisayarının ekranında belirmişti. Lance onun gülümseyen suratını gördüğünde kalbine bir şeyin battığına yemin edebilirdi. Hızlıca düzelip bilgisayara yaklaştı.

"Sana bir şey söylemem lazım. Bir abin var mı?"

"Evet, var."

"Adı Jack mi?"

Keith duyduğu soru ile şok olmuştu. O abisinin ismini nereden biliyordu?

"Cevabımı aldım. Bugün abinle tanıştım. Beraber hastaneye gittik. Bedenin gayet iyi durumda. Eğer görmek istersen telefonumu bunun için bağladım bilgisayara."

Keith bir saniye sürmeden ekrandan kaybolmuştu. Yaklaşık 5 dakika sonra ise geri dönmüştü.

"Tanrım Lance.. Saçlarım uzamış ve çok değişmişim.."

Daha sonra Lance'in bacağını kablolar hızla sarmıştı ve Lance kendini Keith'in yanında bulmuştu. Keith  Lance'e sarıldığında Lance şok olmuştu.

"Teşekkürler Lancey."

Bir süre daha sarıldıktan sonra ilk günki gibi birbirlerine içlerini dökmüşlerdi. Saatler sonra ise Lance'in gitme vakti gelmişti.

"Umm şey Lance.. Bugün hiç bir şey yokken yanağımda bir öpücük hissettim. Abim beni mi öptü?"

Lance duyduğu şey ile beynine yaptığı şey dank etmişti ve donup kalmıştı. O an istemsizce ağzından bir kelime kaçmıştı.

"Siktir"