Kuzey'in şu anasını hemen çıkarttığım için o kadar pişman oldum ki bilemezsiniz AS:S:ds Oysaki fakir Kuzey üzerinden çok güzel şeyler geçirebilirdim ve İlkim gerçekleri duyunca daha fazla göt gibi kalırdı ama yazdım işte bir kere SSD:df
Bu sırada gerçekten çok üzüldüm lan S:DS:dffd Bir bölüme doğru düzgün yorum gelse diğerine gelmiyor S:s:Sddf En özenerek yazdığım kurgulardan biri ve kimsenin olmayan şeyinde bile değil s:Sdd.df Kısacıkta olsa bir yorum yapmak çok mu zor? İlla bynmynn anası ölsn .s.s diye triplere mi girem AS:ds Ymn edrm byncm .s.s ymn ettn bğn .s falan mı yazayım bölümün başına. bynmzsn bu gce ytğndn cnler çksn .ss
''İnanabiliyor musun İlkim? Ya çok iyiydi. Hani Mitat'ın yüzü yara bere içinde ya... meğer Güzide Hanım Mitat etrafta öyle gezip durmasın diye onu da dosyalarla görevlendirmiş. Sonuçta hastanenin bir kalitesi var ve çalışanlarının savaştan çıkmış gibi gezmesi çok saçma olurmuş. Ya sanki kader bizi birleştirmeye çalışıyor,'' dediğinde gözlerimi devirmeden edememiştim. ''İlk yine benimle konuşmaktan kaçar falan sanmıştım ama benimle konuştu. Hatta benimle ilgileniyormuş gibi bir hali vardı. Hala inanamıyorum,'' diye devam ederken önümdeki tatlıdan bir çatal daha almıştım. Kaşlarını çatarak bana baktığını fark ettiğimde sanki ilgileniyormuşum gibi başımı salladım.
''Ne kadar güzel,'' diye bıkkınlıkla mırıldandığımda çatık kaşlarıyla bana yanaştı.
''Neyin var senin?'' dediğinde omuzlarımı silktim.
''Hiçbir şey,'' dediğimde eliyle sert bir şekilde omzumu dürtmüştü. Aslında anlatmak için beklediğim tek şey bir kere daha istemesi ve ısrar etmesiydi. Sadece soruyu bir kere daha tekrarladığında dökülmeye başlardım.
''Of... uğraştırma beni. Anlat,'' dediğinde gülerek ona doğru yaklaştım.
''Şu plastikçi kim tahmin et bakalım,'' dediğimde gülerek bana yaklaştı. Heyecanlandığını fark etmiştim. ''Edemezsin boşuna çalışma,'' dediğimde yerinde kıpırdanmasıyla anlatmaya başladım. ''Şu sabah kapının önünde fırçayı kaydığın adam var ya! Seni zorla uzaklaşırmıştım hani,'' dediğimde eli çoktan ağzına gitmiş ve gözleri kocaman olmuştu. ''Senin sayende ''Carcar'ın arkadaşı'' oldum,'' dediğimde eliyle hafifçe masaya vurdu ve kafasını bana yaklaştırdı.
''Hakkımda 'CARCAR' mı dedi?'' dediğinde kıkırdayarak başımı salladım. Ama hala o adamın Kuzey'le olan ilişkisini düşünebiliyordum. Beni onu evsiz bir kimsesiz sanarken neleri çıkıyordu ortaya.
''Of... evet,'' dediğimde Carcar benim kadar eğlenmiyormuş gibi görünüyordu.
''Sende izin verdin, öyle mi?'' dediğinde gülerek başımı salladım.
''Ne yapsaydım? Arkadaşım sizi bahçede hayattan bezdirinceye kadar cırladı, üstünüze yürüdü ama bu kadarı yetmez. Eğer biraz daha onun hakkında konuşursanız ağzınıza ada bantını yapıştırır ve çekerim. Sakalınız bıyığınız bantta kalır, deseydimde ikimizde götümüze baka baka hastaneden gitse miydik?'' dediğimde İpek huysuz bir şekilde kollarını birbirlerine bağlamıştı.
''Of... piç ya!'' diye mırıldandığında gülerek ona baktım.
''Odasına girdiğimde karşılaştığım manzarayı bir görseydin bu düşünceni sağlamlaştırırdın. Bir tane kadın göğüslerini açmış o da elliyordu. Tamam muayne ediyor ama kadın giderken yarın öğlen yemeği için randevulaştılar. Sözde detayları konuşacaklarmış,'' dediğimde İpek gözlerini kısarak bana baktı.
''Acaba nerede?'' dediğinde dudaklarımı büktüm.
''Big Yellow Taxi'de galiba. Orada caz müzik veriliyormuş sanırım. Telefonla konuşurken duydum. O kadınla büyük ihtimalle. Çünkü yine yarın öğlen yemeği lafı geçti. Hem orası çok güzel bir yer. Gitmiştik bizde, hatırlasana,'' dediğimde onaylarcasına başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gel de Sil İzlerini
Teen Fiction''Bu ellerden sonra değecek başka bir elin tek amacı bana daha fazla zarar vermek olur. İşte bu yüzden senden gitmeyeceğim. İstesen de istemesen de.'' Kalp atışları ölümün ayak sesleridir. Onun her kalp atışı sonunu kendi elleriyle hazırlıyordu. Ell...