6. Bölüm ☁ Takılmak

47.1K 1.9K 129
                                    

Şu an güncel olan hikayelerim, Geçmişten Gelen ve Arı Kovanı'na bir şans vermenizi tavsiye ederim ♥

Aramızda öyle büyük bir akım baş göstermişti ki adeta onda kayboluyormuşum gibi hissediyordum. Dudakları o kadar uyumlu hareket ediyordu ki dilimin üzerinden geçen sıcak nefesini bile hissedebiliyordum ve bu açıkçası beni oldukça etkiliyordu.

Daha önce bir sevgilim olmuştu ama onunla öpüşüp koklaşmayı pek sevmezdim çünkü açıkçası kendini de pek sevmezdim. Sırf babam istediği için bir nevi evcilik oynardık. Daha önce elbette öpüşmüştüm. Sonuçta çocuk falan değilim, yetişkin biriyim ve bu oldukça normal bir şey fakat beni acemiydim ve Kuzey oldukça ustaydı. Ona ayak uyduramadığımı farkındaydım ve bu beni daha çok tedirgin ediyordu.

Zaten o çocuktan ayrıldıktan sonra neredeyse özgürlüğüme kavuştuğumu düşündüğüm için bir daha hiçbir erkeğin koruması gereken biri olmamak için sevgili işlerinden tamamen uzaklaşmıştım. Her şeyinize karışan karşı cinsleriniz bazen oldukça sinir bozucu olabiliyorlardı.

Kuzey  değneğini tutmak zorunda olmayan elini yavaşça kolumdan kaydırarak belime indirdi. Kolunu belime tamamen bağladı ve bedenimin bedenine çarparak yapışmasını sağladı. Kuzey'in dudaklarının hareketi hızlanırken elbette oyundan daha çok dışlanmış ve bütün iktidarlığı ona vermiştim. 

Dudaklarımı onun yumuşak dudaklarından ayırırken kapamış olduğum gözlerimi kırpıştırarak, zorlansamda açabilmiştim. Gözlerim Kuzey'in boynuna kaydığında kollarımı sımsıkı bir şekilde boynuna sarmış olduğumu fark etmiştim. Onun boyu bana göre oldukça uzun olduğu için parmaklarımın ucunda yükselmiştim ve bu eylemleri ne ara gerçekleştirdiğimi farkında bile değildim.

''Ben...'' diye ağzımda gevelemeye başladığımda Kuzey tekrar koltuk değneğine tutundu.

''Sen...'' dedi Kuzey kaşlarını kaldırırken.

''Neden böyle yapıyorsun? Hadi ama... Sadece birkaç günlük tanıdığın biriyle sevgili olmak istemeyecek kadar ukala görünüyorsun,'' dedim tek kaşımı kaldırırken.

''Sadece izin vermeni söylemiştim. Sevgili olmak istediğimi değil. Takılabiliriz,'' dediğinde haliyle kaşlarımı çatmıştım. Tam konuşmaya girecekken Kuzey'in alaycı gülüşü yüzünden susmuştum. ''Ben senin takılabileceğin kızlardan değilim edebiyatı yapmazsın umarım,'' dediğinde aramızda ki mesafe oldukça azalmıştı.

İşte dışarıdan bakıldığında oldukça basit cümlelerden oluşan bu konuşma bile bütün gece uykumu kaçırmaya yetmişti. Bütün gece bir şeyleri irdelememe sebep olmuştu ve bu canımı daha çok sıkmıştı. Sonuçta onu tanımıyordum ve bu beni tedirgin ediyordu. Gözlerinde ki o sis perdesi beni gerçek anlamda korkutuyordu.

Sanki benim gözlerimin içine bakarken bile uzaklara dalmış gibi bir hal alıyordu. Sanki boşluğa bakar gibi. Onu benim gözümde bu kadar diğer insanlardan ayrıştıran şey ondaki derin anlam mıydı?

Duyguları işe karıştırmak eylemini tam anlamıyla gerçekleştiriyordum. Onun için bu kadar farklı düşünmemeliydim. Daha önce de bir sürü hastayla samimiyet kurmuştum, özellikle çocuklarla ama hiçbiri uykularımı kaçıracak kadar hayatımın içine girmemişti.

Sıkıntıyla yorganı boğazıma doğru çekerken tekrar derin bir nefes verdim. Bu kadarı fazlaydı. Oflayarak öteki tarafıma döndüğümde gece lambamdan yüzüme çarpan loş ışıkla yüzümü buruşturdum ve tekrar ters tarafıma döndüm.

Alarmımın çalmasıyla bu gece en fazla 3 saat uyuyabildiğimi fark etmiştim. Normalde bu uykuyla kalktığıma göre oldukça bitkin olmam gerekirdi ama sanki bu ana hazırlıklıymışım gibi anında oturur pozisyonumu almıştım. Yatağımdan zorlanarak olsa da kalkıp dolabımın karşısına geçtim.

Gel de Sil İzleriniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin