Heyyo, nasılsınız?
Bende iyiyim, bende iyiyim.
Bu bölüm nasıl oldu bende bilmiyorum, siz yorumlara yazarsınız.Nare|
Üstümde mavi elbisemle işte o masaya gidiyorum. Nikah masasına. İçimdeki korkuyu söndüren tek şey Gedizin bana güven veren bakışlarıydı. Ama olmuyordu, güçlü durmaya çalışırken hep daha da dibe batıyor gibiydim.
"Hadi Nare. Son iki adım."
Sonunda vardığımda, Gedizin henüz gelmediğini farketmiştim. Masaya oturdum, sakince etrafta Meleği arıyordum.
Tabi gözümün karşıdan gelen adama takılmasıyla bocaladım.
Gediz geliyordu..
Yazar|
Takım elbisesini giymiş, kravatını takmış, uzun saçlarının perçemleri dalga dalga alnına dökülüyordu.. İçindeki beyaz gömlek kendisini oldukça tamamlıyordu.
Bir adam nasıl bu kadar mükemmel olabilirdi?
Yakasını düzelterek hızla geçti insanların arasından, etrafına üstüne boca ettiği parfümün kokusu saçılıyordu.. Bir insan bu denli kusursuz olmamalıydı.
En sonunda masaya varınca oturdu."Bugün damatın Gediz Işıklıdan fazla beklenmesinin bir nedeni var."
Gülümsedi.
"Çünkü damat benim."
Dediği şeye karşın Narede gülümsemişti, gelen nikah memuru ile herkes ayaklandı. Kısa bir el sıkışma merasiminden sonra işte sıra o ana gelmişti.
"Evet sizlerin huzurunda yine mutluluğa olan bir engeli kaldırmak için burada toplandık."
"Bütün bunlar bitsin artık."
Can havliyle söylediği kelimeler yakmıştı kalbini, artık evliydi en yakın arkadaşıyla.
Nikahtan sonra|
"Nare.."
Üstümdeki şala iyice büründüm, bütün gün taşınma işlemleri ile uğraşmıştım, çok yorgundum. Adın atacak halim yoktu. Kendimi zorla o sese doğru döndürdüm. Kahvelerine baktığımda ise ay ışığında parladıklarını gördüm. Çok güzeldi.
"Efendim?"
Gediz kelimelerini oldukça yerinde kullanan biriydi, açık sözlüydü. Bildiklerini dışa vurmaktan çekinmezdi, dosdoğru söylerdi. Bazense bir şeyleri bildiğini davranışlarından sizin anlamanız gerekirdi, inatçıydı, istediğini almadan bırakmazdı. Belki de bu yüzden Marinadaki çoğu işe o gidiyordu. Kibar diliyle insanları ikna etmesi zor olmuyordu, sivri dilli değildi. İnsanları kırmıyordu, özen gösteriyordu.
"Şey.. Melek içerde, tutturdu eşyalarımı beraber yerleştirelim diye.. Yani müsaitsen ben-"
Sözünü kestim, en içten gülümsememle gergin havasını yumuşattım.
"Gediz sakin ol, biz hep aynıyız değişmedik. Hem Melek seni bekler sen gir içeri, ben biraz balkonda kalacağım."
"Ama senin yaptığın adil değil, Nare mi, Melek mi diyorsun şuan."
Gözlerimi kapattım ve yavaşça omuz silktim.
"Seçim senin Işıklı."
Güzelce gülümsedi, bana doğru eğildi ve fısıldadı.
"Ben seçim yapmam."
Gediz yavaşça kafasını döndürdü. Ablasına seslendi.
"Abla Melekle ilgilenir misin? Ben az sonra geliyorum."
Daha sonra bana baktı, eliyle bahçedeki salıncağı gösterdi.
"Buyrun hanımefendi."
Ben ilerlerken saçlarım rüzgardan savruluyordu, üstümdeki yazlık gibiydi ve hava oldukça soğuktu, titrememe bile fırsat vermeden ensemde bir sıcaklık hissettim. Daha sonra sırtıma yayıldı. En son kollarıma gelince, üzerimdeki cekete baktım.
"Gediz sen üşürsün, olmaz."
Sırtımdan çıkartmaya yeltendiğim ceketi tekrardan omzuma sardı.
"Saçmalama istersen, önceliğimiz daima sensin."
Gözlerine baktım ve uzun süre konuşmadım. Gedizin kendi kendine söylenmelerini ve sessizliğini dinledim. Huzurluydum. Mutluydum. En sonunda yanımdaki Gedizin omzuna bıraktım kendimi, gözlerim yavaşça kapandı.
Derin ve huzurlu nefeslerle uyudum..
Gediz|
Omzuma düşen o masum kıza baktım, bugün ruhsal anlamda da epey yorulmuştu. Annemlerin arkasından koşuşturmasıda cabası. Saçlarının burnumun dibine girmesiyle, yavaşça nefes aldım.
Kokusu nefes gibiydi.
Benim nefesim..Titreyen dudaklarımla yavaşça öptüm saçlarını. Sessizce mırıldandım duamı.
"Allahım kurban olayım bu kadının ne aşkını, ne dostluğunu benden alma. Yalvarırım sana.."
Zar zor toparlandıktan sonra bir elimi boynunun altından geçirdim, diğer elimi de dizlerinin altından. Yavaşça havalandırdım Nareyi. Ve kucağımda uyuyan masum kadını yavaşça içeri götürdüm.
"Gediz Nareye ne oldu?"
Sessizce cevap verdim.
"Bir şey olmadı abla, uyuyakaldı."
"Tamam, bir isteğin var mı?"
"Yok ablam, Allah rahatlık versin size."
"Amin amin, sizede."
Merdivenleri adımlarken aklıma gelen şeyle tebessüm ettim. Ben en son bu merdivenlerden Meleği çıkarmıştım, o zaman nerden bilecektim ellerimde Nareyle çıkacağımı..
Odanın kapısını omzumla ittirerek açtım, Melek mışıl mışıl uyuyordu. Nareyi yatağına nazikçe bıraktım, ceketimi almaya yeltenmedim bile. Üstülerini örttüm ve yavaşça balkonun kapısını kapattım. Odadan çıkarken son bir kez uyuyan güzellere baktım.
Ve kapıyı kapattım.
"Bu gecede uykular haram sana Gediz."
Kapının önüne iyice yerleştikten sonra kendi kendime mırıldandım.
"Yine nöbet tutman gerekecek bu iki güzel kız için."
Bölüm Sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sefirin Kızı | NarGed
FanfictionHer hikaye bir destanı anlatır, ama sefirin kızı bir destanı değil, bir destanın sonrasını anlatır.. Niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyorum? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu...