Wanted Person わ °jinsoo°

🔫

"Tanrım Jisoo! Aptallık ediyorsun!"

"Bir saniye susar mısın?!"

Sabahtan beri başımın etini yiyen  Jinyoung'a bağırdığımda sessizce homurdanmaya başlamıştı.

Evet kabul ediyorum yaptığım şey çok riskliydi ama risk almadan da bu işi bitiremezdim.

"En ufak bir hatanda tüm kirli işlerinin diğer hackerların eline geçeceğini biliyorsun değil mi? Tanrım neredeyse hepsinin hesabını hackledin ve bazılarının planlarıyla bilgilerini diğerlerine sattın. Eğer bunu öğrenirlerse daha da fazlası peşine düşecek."

"Biliyorum ama risk almadan bu işi bitiremem."

Oflayarak yanımdan uzaklaştığında biraz rahatlamıştım. Durmadan beni uyarmak dışındaki bir şey yapmıyor. Zaten arada görüşüyoruz bir de- Neyse odaklanmalıyım.

"Tanrım bu ne biçim bir koruma sistemi?"

Sessizce söylediğim şeyle Jinyoung yanıma gelmişti.

Şu an Soft Group olarak bilinen ünlü bir şirketin hesabını hackliyordum. Aldığımız bilgilerine yapacağım konusunda kararsızım.

Koruma sistemleri zayıf olsada sayfalarına giren kişileri hemen bulmak ve tüm sicillerini ortaya dökmek gibi bir yanları vardı. Biz de bundan korkuyorduk.

Aldığım tüm dosyaları flaşıma yükledikten sonra hızla çıktım ve bilgisayarı kapattım. Bize ulaşamamaları gerekiyordu.

Peşimde bir sürü adam vardı zaten dahasını da istemiyordum.

"Sorun çıktı mı?"

"Hayır çıkmadı fakat yine de önlem amaçlı  yerimi değiştirmeliyim."

"Bu aldığın şeyleri ne yapacaksın?"

"Soft Group'un birçok düşmanı var. Onlardan birine satmayı düşünüyorum ya da onları tehdit etmek için kullanırım. Bilemiyorum."

"Birgün yakalanacaksın biliyorsun değil mi?"

Kapıdan çıkmadan önce kılıfına koyduğum bilgisayarı salladım ve ona cevap verdim.

"Evet biliyorum ama o zaman ben mi yakalanacağım onlar mı tuzağa düşecek emin değilim."

♤♤♤♤♤♤

Yağmur ve soğuk yüzünden tenha olan sokakta biligisayarıma sarılmış yavaş yavaş yürüyordum.

Tam olarak 3 yıldır sokağa maske takmadan çıkamıyordum. Sadece bazen hayatımı tehlikeye attığımı umursamadan maskesiz çıkıyordum.

Eğer beni tanırlarsa hemen yakalar ve istediklerini yaparlardı.

Beni hayat gibi bunaltan maskeyi birkaç dakikalığına çenemin altına çektiğimde arkadan bir el omzuma dokunmuştun.

Lanet hayatın, lanet oyunu.

"Kim Jisoo değil mi? Sizinle konuşabilir miyiz?"