🔫

211 32 29
                                    

"Bilgileri aldım..."

Elimdeki flashı koltuğunda cüretkarca oturan Bay Jeon'a uzattığımda bana gülümsemiş ve elime uzanmıştı ama tabi ki flashı geri kendime çektim. Ne de olsa bu dünyada her şey karşılıklı. Gerçi ondan karşılığını almama gerek yoktu ama olsun.

"Karşılığında ne alacağımı bilmek isterim."

Bunu yapacağımı tahmin etmiş olacak ki elini indirdi ve yüzünden ki gülümsemeyi daha da genişletti. Bay Jeon iyi biridir ve karşılığımı fazlasıyla verdiği için onunla çalışmayı seviyordum. O şu durumda bile samimi gülümseyen tiplerden.

"Karşılığında ne kadar alacağını biliyorsun sanıyordum."

"Biliyorum fakat benden istediğin o kamera kayıtları sana sandığımdan çok kazandıracak. Sonuçta hem bir şirketi batıracaksın hem halkın gözünde yükseleceksin hem de hisseleri ne hissettiğimi katacaksın."

Sonda söylediğim şeyle gülümsediğinde bende gülümsemiştim.

"Zekisin... Bu görüntüler yayıldığında ismini de vermemi istemezsen karşılığını alırsın. Tüm itibar benim olursa sana daha fazla veririm."

Onun gibi gülümsemiştim ve elindeki flashı masasına fırlatıp koyu kahverengi zeminde ona doğru kaymasını izlemiştim.

"Ünlü olmak istemiyorum, paramı ver yeter."

İki yanında duran siyah takım elbiseli adamlardan sağ tarafında olanı eliyle bir işaret yaparak yanına çağırdığında ellerimi siyah ceketimin ceplerine sokmuş ve odayı incelemeye başlamıştım.

Burası fazlasıyla kasıntı bir yerdi. Bay Jeon'ın sicili tertemizdi ama nedense böyle mafyaları andıran türden odaları vardı. Oysa hafta sonu çocuklarıyla top havuzunda oynayan bir babaydı.

Adamının kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra adam ifadesizce kafasıyla onaylamış ve odadan çıkmıştı.

"Eşiniz Bayan Manoban nasıl?"

Bay Jeon yıllardır süre arkadaşlığımız ve daha da uzun süredir olan ortaklığımız nedeniyle bu sorumu tuhafsamamış ve bir anda daha samimi haline geçmişti.

O herkesten sakladığım Jin ile olan iş birliğimi de biliyordu. Kendisi onun yakın arkadaşlarından çünkü.

"Ah o iyi, çocuklarla ve stajyerlerle uğraşıyor."

"YG gibi bir şirkette dans mentoru olmak zor olsa gerek."

Bay Jeon gülümseyerek kafasıyla onayladığında ben de gülümsedim. Benden küçük olan bu adamın nasıl olurda çocuğu olurdu aklım almıyor.

"Jin hyung ile olan iş birliğinizi bildiğimi biliyorsun değil mi?"

Başımla onayladığımda az önce odadan çıkan adam içeri girmiş ve elindeki siyah çanta ile Bay Jeon'ın yanına gitmişti.

"İşte karşılığın. Seninle çalışmak bir zevkti."

"Seninle de öyle. Görüşmek üzere."

Çantayı alıp küçük bir selam verdikten sonra odanın arkamda kalan kapısına dönmüş ve kapının kulpunu kavramıştım ama kapıyı açamadan arkamdan Bay Jeon'ın sesi gelmişti.

"Jisoo, eşim sizi yemeğe davet etmemi söyledi. Haftaya salı uygunsa evimize yemeğe gelir misiniz?"

Adımla seslendiği için şu an iş dışındaki arkadaşlığımızın devreye girdiğini anlamıştım.

Yavaş yavaş anlayacaksınız kiminle arkadaş kimle düşman olduğumu. Başta düşman olsak bile biz aslında arkadaşız.

"O halde haftaya salı Jin'i de alıp geliyorum."

"Tamam."

Gülümseyip odadan çıktım ve bu nazik davranışlarından ötürü içimde oluşan güzel hisle sekerek şirketin içinde yürümeye başladım.

♡♡♡♡♡♡

Pinkarmy_x geç oldu biliyorum ama sonunda yazdım😊

Böyle kitapları yazarken suç türü, smut türü şeyler kullanmayı sevmiyorum. Zaten hiçbir hikayemde smut göremezsiniz.

Ben bu şekilde daha çok olumlu şeyleri öne çıkaracak, insanın içini karartmayacak kitaplar yazmayı seviyorum. Eminim çoğunuz bunu sevmiyorsunuz ama sevenler varsa diğer kitaplarıma da bakabilir.

Bu arada o kadar da iç açıcı bir kitap olmadığını biliyorum😂

 Wanted Person わ °jinsoo°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin