| Linkin Park - What I've Done |
Şırınga bitince derin acı ile inledi. Damarları jöle kıvamına gelmişti. Ve kızıl gözleri yırtılıyordu sanki. Kafası yine o gümbürtülü karıncalanmaya maruz kaldı. Gözleri önünde gidip gelen birkaç görüntü mazi kokuyordu.
Bir ışık...
Maskeli ,gözlüklü bir adam...
Parlak iğne uçları...
Sinir bozucu makine sesi...
Burun kıran laboratuvar kokusu...
Ve o küçük matkap...
Kan...
Annesinin başı...
Balta...
Git !
Anne ?
Karanlık...
Çığlık...
Çığlık?
Kopan bu çığlık...
Gerçek miydi ?
" ... yapma ! "
Yapma ? Neyi yapma ?Ne oluyordu ?
Çığlığın koptuğu tarafa yöneldi ama kapı dahil her şey Çifter Çifterdi. Hangisinden gidebilirdi ki ? Ayağa kalkmasıyla koltuğa tekrar oturması bir oldu. İlaç yüzünden gözleri kararmaya başlıyordu. Uzun süredir bu denli ilaçtan kurtulmak istememişti. Birileri belki de ondan yardım bekliyordu ama onun değil yardıma gitmek şurdan şuraya adım atacak hali yoktu.
Gözleri doldu. Yine gözü önüne o maskeli doktor geldi. Okralı...
Belli belirsiz bir ses tınısıyla Okralı'ya bağırdı.
- Yetmedi mi lan it herif ! Yetmedi mi üzerimde oynadığın doktorculuk. Daha hevesini alamadın mı üzerimde deney yapmaktan ! Hayvan herif . Seni bulduğum da kaçacak delik arayacaksın, duydun mu! Sıçan gibi kaçacak delik arayacaksın !
Ayağa kalktı. Bu kez ilaçla savaşıyordu. Ona, uyutması için izin vermeyecekti. Uyumayacaktı. Bu ilaca boyun eğmiyecekti. Eğmemeliydi. Bunu başarabilirse Okralı dahil önünde kimse duramazdı artık. Annesinin intikamını fitil fitil alacaktı. Hepsi de korkuyla diken üstünde oturacaktı. Çünkü hepsinin ecelin olacaktı.
Zar zor ama inatla gözlerini açık tuttu ve yürümeye başladı. Kıskıvrak yakalandığı bir hastalık misali adımları ağırlaşmaya başladı. Görüş alanı yine karıncalanmaya başladı. Ama çığlık sesi yine onu dürttü.
Azimle tekrar adımladı ve kapıyı buldu. Yavaş yavaş görüş alanını temizledi. Beynini sanki darbe yaparak ele geçiren ilaca operasyon düzenlemiş gibi tekrar bedeninin kontrolünü ele geçirdi ve ilacı leyhine çevirerek kendini topladı. İlacın tüm etkisi damarlarını ve kaslarını kabartmıştı. Kızıl gözleri yırtılırcasına alev püskürtüyordu. Kollarına aniden yükleme yapan kudret tüm bedenini germişti. Yüksek elektrik akımına kapılmış gibi gerilen derisinin altında müthiş bir güç depolandı.
Bu kadarını o kudretli bedende kaldıramamıştı. Birden bire bayıldı. Yere serilişiyle ameliyat masasına düşmesi bir olmuştu.
- Evlat bu son iğne. Bundan sonra ya direneceksin ya da Öleceksin. Seçim senin AVCI, seçim senin...
Gözlerini sımsıkı kapadı ve iğne ucunun soğukluğu ile irkildi.
- Yapma !
Okralı kahkaha atıyordu.
- Yapma !
- Avcı...
- Yapma !
- Avcı...