İyi okmlr...
Gözlerimi açtığımda gördüğüm tek şey beyaz bir tavan ve bir serum. Ben olduğum yerde hareketlenirken birden bir el elimi tuttu. Kim olduğuna bakmadan mırıldandım.
"Arda?"dediğimde konuşmaya başladı.
"Buradayım güzelim burdayım çok özür dilerim ben allah benim belamı versin beynimi sikim"art arda kendine saydırdığı küfürler beni biraz sinirlendirmişti onun ne suçu vardı sanki.
"Ya saçmalamazmısın sen bir şey yapmadın tahmin etmeliydim böyle olacağını hem bu ilk değil daha önce de böyle panik atak geçirmiştim"dediğimde kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Tamam hadi serumu çıkartsınlar da gidelim"dedim ve kendimi kaldırmaya çalıştığım sıra beni tekrar yatağa bıraktı.
"Bekle doktor gelecekti tahlil yaptılar ne olur ne olmaz diye onu bekleyelim"dediğinde kafamı salladım.
O sırada kapı çaldı ve içeriye 40 yaşlarında bayan bir doktor girdi.
"Geçmiş olsun zaman hanım"dediğinde kafamı sallayıp teşekkür ettim.
"Sonuçlarınıza baktım. Durum pek iç açıcı değil "dediğinde kaşlarını çatmış doktoru dinleyen ardaya baktım. Sonra doktor konuşmaya devam etti.
"Daha önce her hangi bir kan hastalığınız var mıydı?"dediğinde olumsuzca kafamı salladım.
"Tahlillerinize dikkatli baktım çünkü daha yaşınız küçük halsizlik veya kemik ağrısı kilo kaybı gibi sorunlar yaşıyormusunuz?"diye sorduğunda son bir senedir çok halsiz olduğum ve kemik ağrılarım aklıma geldiğinde yutkundum.
"E-evet son 1 senedir yaşıyorum bunları ama ilk defa bayıldım yani yükseklik korkum olduğundan sanıyordum"dediğimda kafasını sağa sola salladı.
"Keşke basit bir yükseklik korkusu olsaydı ama hastalığınız multipl myeloma hastalığının belirtileri"dediğinde arda bana bakıp konuşmaya başladı.
"Nasıl yani o hastalığın adı ne tam olarak"dedi ve yutkundu duyacaklarından korkuyor olduğu çok belliydi.
"Kemik İliği kanseri"dediğinde son kelime kafamın içinde yankılanmaya başladı ve gözümden bir damla yaş aktı.
"Na-nasıl ya ka-kanser"diye kekelemeye başlayan ardadan gözyaşlarımı saklamaya çalıştım doktor birkaç bir şey daha sorup not aldı ve çıktı.
Arda ile odada baş başa kaldığımızda bana zor tuttuğu göz yaşlarından kurtulmak ister gibi baktı ve gözünden akan yaşları serbest bıraktı.
"Şşş niye ağlıyorsun?"dediğimde yanıma gelip elimi avuçlarının arasına alıp dudaklarına götürdü.
"Ağlamıyorum gözüme şey kaçtı asıl sen niye ağlıyorsun?"dediğinde kafamı olumsuz anlamda sallayıp elimle gözünden akan yaşları silmeye başladım.
"Yeşillerin işiyor ya ondan benimkiler kıskandı onlarda işemeye başladı"dediğimde beni göğsüne çekip hıçkırarak ağlamaya başladı. Onun o hıçkırığını duyduğumda kendimi tutamadım. Ve bende ağlamaya başladım şimdi bir hastane odasında oturmuş birbirimize sarılmış salya sümük ağlıyoruz.
"Zaman beni bırakma sana daha yeni alışmışken beni bırakma"dediğinde kafasına küçük bir şekilde vurdum.
"Sussana salak nereye gidiceğim sanki"dediğimde kafasını kaldırıp gözyaşlarımı sildi.
"Sen zamansın ya zaman dimdik ayakta duracaksın şu siktiğimin hastalığını atlatacaksın"dediğinde sessizce kıkırdadım şu durumda bile beni güldürdüğü için çok mutluyum.