31032020 ~ 0104~~~
- flashback-
- Hyunjin'in merdivenlerden yuvarlandığı günün gecesi-
"Ailen nerede?"
Jisung çattığı kaşları ile hasta yatağında doğrulmuş, sırtını yatağın başlığına yaslayan ve öylece camdan dışarıyı izleyen Hyunjin'in yanına ilerlerken sevgilisinin saçlarından öperek yatağın kenarındaki sandalyeye oturmuştu.
Hyunjin neden yalnızdı ve neden hala uyumamıştı?
Merdivenlerden yuvarlanan sevgilisi gecenin neredeyse üçünde Jisung'un yanına geleceğini beklemiyordu.
Düştükten sonra yüzünün çeşitli yerlerini yaralar süslemiş, kolları morluklarla dolmuş ve ayak bileğini çatlatmıştı.
Merdivenlerden bir güzel yuvarlandığı ve kafasına ağır darbeler aldığından dolayı bir geceliğine gözetim altında tutulması istenmişti.Jisung Hyunjin'i yalnız bırakmak istemesede sevgilisinin huysuz ailesi fazlasıyla söylendiğinden gitmek zorunda kalmıştı.
Fakat gece bir türlü uyku tutmamıştı ve Hyunjin'in telefonu da kırık olduğundan onunla konuşmaması iki kat canını sıkmıştı.
En sonunda dayanamayıp soluğu yine pijamalarıyla birlikte Hyunjin'in yanında almıştı.
Ağrılarının olduğunu biliyordu ve içi hiç rahat değildi.
Sevgilisinin iki yüzlü ailesine gram güveni yoktu."Anne ve babam sürekli konuşup duruyordu. Ben de başımın ağrıdığını söyleyerek gitmelerini rica ettim. Onlarda gitti."
"Yalan söyleme."
En profesyonel yalanlarını bile anlayan sevgilisine böyle yarım yamalak bir yalanı yutturmayı elbetteki beklemiyordu el mecbur gülerek gerçeği söylemişti.
"Seni yollamalrının ardından doktora mutlu aile imajını çizdiler vee doktor gittikten sonra yüzüme bile bakmadan çekip gittiler. Ne de olsa yarın taburcu oluyorum ve evin yolunu da biliyorum."
Hyunjin'in sorumsuz ailesinden nefret ediyordu Jisung.
Kendisine gülümseyen bedenin omuz silkerek gelir gelmez tuttuğu elleriyle oynamasına izin vermişti."Neden uyumadın peki?"
Soru yağmuruna tutulsa da soruları soran kişinin Jisung olması hiçte sorun değildi. Hepsine teker teker bıkmadan yanıt verebilirdi.
Jisung hayatına giren en mükemmel dinleyiciydi."Çok uykum var aslında ama ağrıdan ölüyorum. Ve sevgili ailem oğullarının çok güçlü ve acıya dayanıklı olduğunu düşündüğünden doktora ikinci bir ağrı kesiciye gerek dahi olmadığını söyledi."
İç çekerek sevgilisinin samimiyetle kurduğu son cümlesine buruk bir gülümseme sundu Jisung.
Yapabileceği hiç bir şey yoktu. Hyunjin hala elleriyle oynuyordu.İkiside sessizdi.
"Ailemden utanıyorum."
Fısıltı şeklinde çıkan cümlesini devam ettirmek istesede neredeyse tüm bedeni sızım sızım sızlarken konuşmak oldukça zordu.
"Her şekilde mükemmel ve güçlü olmak zorundalar sanki. Hala zayıf bir oğulları olduğundan bir haberler."
Hemşirelerin verdiği ağrı kesicinin etkisi yavaş yavaş geçiyordu ve Hyunjin bu ağrıya pekde katlanabilirmiş gibi görünmüyordu.
Jisung, tüm kalbiyle bağlı olduğu bedenin acısını elbetteki hissedebiliyordu. Sadece fiziksel olarak değil, ailesinin kendisine karşı gösterdiği tavırdan dahi canı yanan sevgilisinin ruhundaki acıyı da hissediyordu.
"Sen niye uyumadın?"
Açtığı konuyu uzatmak istemediği için geçiştirimişti hemen Hyunjin.
Zaten sevgilisinin sessizce onu dinlemesi içindeki sıkıntılı yükün hafiflemesine yetmişti.
Hem Jisung'a konuşurken ağrılarını unutuyordu."Ya hiç sorma Hyunjin.
Ben şimdi başkan oldum ya okula nasıl bir giriş yapsam falan düşünüyordum sonra dedim ki gideyim iki yıllık deneyimi olan sevgilime danışayım."Hyunjin Jisung'un dalgaya karışık kurduğu cümleye karşın sırtına koyduğu yastığı hızla alıp sevgilisinin kafasına geçirmişti.
Sızım sızım sızlayan bedenine inat bunu yapmaktan son derece keyif almıştı.
"Girişte itler giremez yazıyor biliyor musun Jisung."
"Ona bakarsan burası veteriner olmalı senin gibi bir ayıya bakıyorlar çünkü."
Sinsice sırıtıp ayağa kalkarken sevgilisinin dibine kadar girmişti.
"E benim gibi bir iti de aldıklarına göre..."
"Tamam hiçte kalmazsın lafımın altında aferin
defol git hadi başkanmış birde pehh."İttiği bedene kısık gözlerle bakarken Jisung son derece eğeleniyordu. Fakat uykusunun gelmediğini söyleyemezdi. Yine de eve gitmek istemiyordu.
Küçük bir çocuk edasıyla Hyunjin yanına sokulmuştu hızla."Jisung algılamada zorluk mu yaşıyorsun lan defol ben çift kişilik yatağa bile zor sığıyorum bide seninle bu tek kişilik yeri mi paylaşıcam?"
Kollarını sevgilisinin bedenine dolarken kafasını göğsüne yaslamıştı Jisung.
Hyunjin kendisini pekte dinlemeyen Jisung'a diyecek bir söz bulamamıştı.
Asıl şaşırdığı şey ise, tüm bedeni ağrıdan sızlarken Jisung'un kendisine sarılması hiçte canını acıtmamıştı."Ben de seni seviyorum Hyunjin."
Büyülü olduğunu düşündü, göğsüne kafasını yaslayan bedenin sevgisinin büyülü olduğunu düşündü.
Gülümsemesine mani olamazken sihirli bir şekilde ağrılarına ilaç gibi gelen bedenin saçlarından öptü."Başkanlığını da tebrik ederim bu arada."
"Ben bu sözün aynısını okulda herkesin karşısında bir daha duymak isterim yalnız."
"TAMAM VAZGEÇTİM SÖYLEME
YAH ÇEKME SAÇIMI BIRAK TAMAM BE!""NİYE BAĞRIYORSUN İT KULAK ZARIM PATLADI YEMİN EDERİM!"
"Sen varya Hyunjin... Mükemmel ortamların içine eden zil sesisin."
Ve geceyi Hyunjin'in kahkahaları, Jisung'un ise her şeye rağmen uyumak için sarıldığı bedene durmadan söylenmesi güzelleştirmişti...
Onlar hep böyle güzel kalacaktı.~~~
01042020 ~ 2308
Syglr
Svglr