3. Kişi ağzından yazıyorum...
...
Alec ve magnus araba boyunca sessizlerdi. Alec sadece yol tarifini yapıyor, sağ mı yoksa sol mu yapacağını söylüyordu.
Eve geldiklerinde Alec magnus'a durmalarını işaret etti. Magnus arabayı durduru. Alec arabanın kapısını açacekken duraksadı.Bir teşekkür etmeden mi gidecekti? Bu kabalık olurdu.Özellikle adamın banyosunu mahfettikten sonra...
"Getirdiğin için teşekkür ederim.." dedi Alec çekingen bir tavırla. Başka biri olsaydı, yaşadığı olayları okula yayacağını düşünürdü fakat magnus ona çok nazik davranmıştı. Onu evine almıştı, telefonunu vermiş ayrıca temiz giysilerde vermişti. Okula bu olayları yayacak birine benzemiyordu.Yinede Alec onunla bugün tanışmıştı, iki yüzlü bir herifin tekide olabilirdi.
"Dert değil. "
Alec arabanın camından evine bakarken kehlibar gözleri tekrar magnusa kaydı."Bu yaşadıklarımızı....kimseye anlatma. Olur mu ?" Dedi Alec yerinde kıpırdanırken.
Magnus Alec'e bakarken elini direksionda tutmaya devam etti."Merak etme. Hayatını cehenneme çevirmek isteyen biri değilim. Hill'e dikkat et tamam mı ? O çocuk...iyi biri değil." Dedi magnus.
Alec gözlerini ayaklarına çekip gülmeye başladı ve ellerini birbirine kenetledi."O beni daha tanımamış. Neyse, görüşmek üzere. Tanıştığıma sevindim." Dedi Alec.
Ardından kenetlenmiş ellerine baktı. Magnusun elini sıkmalı mıydı ? Çok mu resmi olmuştu ? Hayır, bu sadece yapılan sıradan bir olaydı. Alec ellerini ayırıp magnusa elini uzattı.
Gergindi. Eğer onu tanısaydı, elini sıkıp, sıkmayacağını tahmin edebilirdi.Magnus gülümseyip Alec'in elini sıktı."Yarın görüşürüz."
Konuşmaları bitmiş miydi ? Alec bunu düşünürken sadece başını salladı ve elini çekip arabadan çıktı. Kapıyı arkasından kapadı. Magnus Alec'in evine girmesini bekledi. Girdiğinde telefonunu cebinden çıkarıp hill'i aradı.
"Bak magnus, şuan kafam baya iyi yani sonra-"
"Herhalde okula gelen yeni öğrencileri çöp kutusuna atarken de kafan iyidi, öyle mi?"
Telefondan bir kıkırdama sesi geldi.
"Şu Alec denilen sürtükten bahsediyorsan, hayır. Onu bilinçlice yaptım."
"Buna hakkın yoktu."
"Ne oldu da onu önemsemeye başladın ? Yoksa onu ordan çıkardın mı ?"
Magnus sesini çıkarmadı. Ve bu yanlış bir karardı.
"Tanrım, onu cidden çıkarmışsın ! Kuzeniz sanıyordum."
"Yenilere dokunmamanı sana söylemiştim."
"Müdürün oğlusun diye bütün herkesin sana itaat edeceğini sanıyorsun, değil mi ? Dinle beni magnus. Ben sana iyi davranmaya gayret gösteriyorum. Senin bana sadakatine de bir bak. O çocuk bu okulda kalacak. Ve onun senesini berbat edeceğim. İnsanların özel hayatlarına karışılmamasını öğrenecek."
Telefon hattı kesildi. Magnus bir iç çekip küfür etti. Yarın hill ile konulacaktı. Tabii bu sadece bir konuşma ile mi bitecekti, orası ayrı. Bu hill'di. Öfke kontrolü olmayan, piçin teki bir adamdı.Her sene birisine işkence ediyordu ve magnus bu seneyenizin vermemeye kararlıydı.
....
"Tanrım Alec ! Okuldan sonra seni hiçbir yerde bulamadık, nerdeydin ? Hill'e sorduğumuzda seni görmediğini söyledi. Hepsini geçtim, magnus'un evinde ne işin vardı ?" Diye onu soru yağmuruna tutuşturdu izzy.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[Malec] [ 8. KAT ]
FanfictionŞimdi bir Alec düşünün...insanlara dokunduğu ya da temas halinde bulunduğu an anılarına, duygularına ve özel olan herşeye ulaşabilen birisi. Ve güçleri sadece tek bir kişiye işlemiyor. Magnus bane.