Alec;
Bugün dinlenmemin son günüydü. Ve ben yine camda, yine onu bekliyordum. Onun gelmesini bir an önce istiyordum.
Saat üçe yaklaşmışken magnus'u gördüğüm an aşağıya koştum.Aşağıya koşmuş ve kapıyı hızlıca açmıştım.
Ardından dona kaldım. Magnus çok yorgun ve solgun görünüyordu.
"Sen..iyi misin ?" Diye sordum onu incelerken. Benim ona bu soruyu sormam garip hissettiriyordu.(Yakında çok sormak zorunda kalcan merak etme)
"İlaçlarımı almadım. Bi ara Dan'e uğramam gerekecek." Diyerek içeri girdi. Bu iş beni rahatsız etse bile buna sesimi çıkartamazdım. Nasıl olsa o onun doktoruydu ve sağlığına bakmazsa başına iyi şeyler gelmeyebilirdi.
Magnus salona ilerlemedi ve merdivenlerin köşesinde beni bekledi."Alec..cidden çok uykum var. Yatağında biraz yatsam ve öyle bişiler yapsak ?" Dedi magnus bitkince.
"Tabii olur." Dedim istemeye istemeye. Hayal kırıklığına uğrasam bile bu sorun değildi. O iyi olacaksa, 24 saat bile sadece yatabilirdi.
Onun yanına gidip elini tuttum ve odama götürdüm. Magnus çantasını yere attı ve kendini yatağa attı. Magnus biraz gerildi ve kıvrıldı.
"Teşekkürler."
"Sorun değil. İstediğin bişi var mı ?" Dedim nazikçe.
Magnus gülümsedi."Yanımda kal o kadar." Dedi magnus ve biraz yana kayıp gelmemi işaret etti.
Gülümsedim ve onun yanına oturdum. Magnus kaşlarını çattı."Yanıma uzan.." dedi.
Biraz şaşırmıştım. Hatta kızırdığımında hissetmiştim. Magnus yorgunca gülümsedi."Alec sadece uyuyacağız utanmanı gerektirecek bişi yok. Hadi." Dedi.
Gerigince yanına uzandım. Yatak biraz küçüktü ama sığıyorduk sonuçta. Tabii magnusun yanıma sokulup yüzünü boynuma gömesiyle bu değişirdi. Magnus gözlerini kapattı ve nefesini boynuma uflemeye başladı. Bir yandan da magnus elimi tutup tıkıca kavradı.
Kalbim deli gibi atıyordu. Sanki göğüs kafesimden çıkmak istiyordu ve beynim...beynim çoktan beni terk etmişti.
Başım dönüyordu ve nefes alamayacak gibi oluyordum. Bir an için yataktan düşeceğimi sandım. Tabii bunu yapmadığım için çok şanslıydım yoksa her şeyi mahfedebilirdim. Ona bakmaya çalıştım. Oldukça huzurlu görünsede onunda gedildiğini hissedebiliyordum.
Çekingen bir tavırla kolumu beline doladım ve kendime çektim. Diğer elimle ise magnus'un saçlarıyla oynuyordum...
Uykuya daldı mı bilmiyorum ama onu yarım saaten fazladır izledğime eminim. Magnus bir anda gözlerini açınca irkildim. "İyi misin ?"
Magnus gülümseyerek başını salladı."Çok güzel kokuyorsun.." diyerek boynuma yaklaşıp derin bir iç çekti. Dudakları boynuma hafifçe temas ettiğinden tekrar bayılacak gibi hissettim. Yanaklarıma bir kızın alnık dedikleri şeyi boşaltmışlar gibi hissediyordum.
Magnus bana dönüp kafasını kaldırdı.Ardından ellerini dudaklarımda gezdirdi. Başım feci bir şekilde dönsede buna aldırış edemeyecek kadar hipnotize olmuştum.Magnusun dudaklarına eğildim ve ellerimi onun yanaklarına sabitledim. Onu hafifçe tutuyor ve nazikçe öpüyordum. Gözlerim çoktan kapanmış sanki asla açılmayacaklar gibiydi. Dudaklarımı biraz hareket ettirdim ve ellerimi onun yanaklarından indirip belini tuttum.
Magnus ise bana karşılık veriyordu ve ellerini boynuma doluyordu. Gözlerimi kapattığımda sadece siyah bir duvar görsemde başım döndüğünden sanki o siyah duvar da sallanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[Malec] [ 8. KAT ]
FanfictionŞimdi bir Alec düşünün...insanlara dokunduğu ya da temas halinde bulunduğu an anılarına, duygularına ve özel olan herşeye ulaşabilen birisi. Ve güçleri sadece tek bir kişiye işlemiyor. Magnus bane.