Hill tekrar Alec'in dudaklarını öpmeye kalkıştığında Alec yerinde debelendi. Bu tacize giriyordu.
Hill Alec'den ayrıldığında doğrudan ona baktı."Aslında biliyorsun ? Yakışıklı sayılırsın fakat pek tipim değilsin. Magnusun neden etrafında turladığı belli oldu. Şimdi beni dinle Alec. İstersem bütün yılını sana zehir edebilirim ama bunu yapmayacağım. Bunun yerine gel sana arkadaş olalım derim. Magnus ile yakınlaşmadığın sürece." Dedi Hill koltuğundan doğrulup.
"Annem gibi kimlerle arkadaş olacağımı mı seçiyorsun ?" Dedi Alec. Artık daha rahat konuluyordu.
"Hayır. Sadece birisine karşı önlem. Şimdi defolup gidebilirsin daha fazla makara istemiyorum." Diyerek hill ayaklandı ve evin koridorunda kayboldu.
Alec uyuşturucunun etkisi gittikten sonra çantasını alıp evden neredeyse koşar gibi çıktı.
...
Alec;
Siktir, siktir , siktir.
Daha başıma ne tür bir bela almam gerekirdi ha ? Başıma herşey gelebikecekken gele gele bir manyak mı başıma gelmişti ?
Ağzımı kolumla sildim. İlk öpücüğümün ( bu pek öpücük de sayılmazdı aslında) her zaman bir kadınla olacağını düşünmüştüm. En azından bu düşüncenin ardından baya zaman geçmişti. Şu sıralar bu konuya kafa yormuyordum fakat eşcinsel olduğu mu da düşünmüyordum.
Ya da düşünüyor muydum ?
Bu cidden karmaşık bir durumdu. Chrome'a gidip,' Hey eşcinsel olduğumu düşünmeye başladım bunu nasıl anlarım ?' Gibisinden yazacak da değilim.
Bir iç çektim ve hemen yandaki küçük ormana doru ilerledim. Küçük bir ağcın altına oturdum. Burdan cadde hala gözüküyordu.
Magnus'dan uzak durmamı istiyordu. Saçmalık. Ona daha yakın olacaktım. Hill'i dinlemek gibi bir salaklık yapmam saçmalık.
Belki hill hayatımı zehir edecekti. Sorun değil, çünkü bende onun hayatını zehir edecektim.
"Alec !"
Yerimden sıçardım." Tanrı aşkına sana yol boyunca bağırmama rağmen beni duymadın iyi misin ? Dalgın görünüyorsun. Hill'e uğrayacakken seni gördüm."
Magnus. Gözleri parlıyordu ve saçı biraz dağılmıştı.
"Ben..evet biraz dalgınım." Dedim.
"Ne konuda ?"
"Birşey yapmayı planlıyorum..katılmak ister misin ?"
Hill ağzıma sıçacak.
Magnus tek kaşını kaldırdı ve saçlarını biraz yana attı." Ne konyda?"
"Hill'e bir ders vermek konusunda."
Magnus sırıttı."Alec aklında olan ne ?"
Omuz silkip gülümsedim."Yanında paran var mı ?"
...
Bir boyacıya gidip boya spreğleri almıştık. Neredeyse altı renk.
"Nereye yazacağız ?" Dedi magnus gülerken. Sırıtıp omuz silktim.
"Herkesin görebileceği bir yer olmalı.Okulun girişindeki taş duvar olabilir. Baban buna aldırır mı ?" Dedim ona yan gözle bakarak. İkimiz şuan okul yolunu tutmuştuk. Büyük ihtimal okul kapandığından gizlice girecektik.
Magnus omuz silkti."Büyük ihtimal ama ben bu sorunu çözebilirim." Dedi ve elindeki boya dolu spreğ kutuları biraz saldı.
Okula geldiğimizde kıs kıs gülüyorduk. Bahçenin kapısı açıktı ve hemen sağımızda kalan duvara yönelip spreğleri yere koyduk.
İkimiz kollarımızı sıvazladık."Ne kadar büyük yazmalıyız ?" Dedi magnus duvarı incelerken.
"Onu utandıracak kadar."
"Yani kocaman olmalı.."
Güneş'in ışığı duvarın yarını kağlıyor yarısını gölgede bırakıyordu.Magnus eline bir spreğ alıp sallamaya başladı.
"Tamam beni omuzlarına alabilir misin ?" Dedi magnus duvarı işaret ederek.Başımı olumluca sallayıp ona doğru ilerledim. Magnus arkama geçip sırtıma atladı. Ellerimle bileklerini sıkıca tutup omuzlarıma yerleşmesini bekledim.Yerleştiğinde,"Tamam biraz sağa." Dedi.
Sağa gittiğimde kafama hafifçe vurdu."Biraz dedim." Dedi magnus kızgınca.
Gözlerimi devirip sırıttım ve biraz sağa kaydım. Magnus spreği çalkalayıp kapağını yere attı.
Ve yazmaya başladı. Yazıyı yazana kadar canınız çıkmıştı. Çünkü ya bazen yamuk olmaya başlıyor ya da ben yeri tutturamıyordum.
İşimiz bittiğinde magnus hala tepemdeydi ama buna alışmıştık.
Duvarda,'Sürtük Hill şuanda sperm kokuyor hadi onu koklasanıza...Ah !'
Ve yana da çizmeyi beceremediğimiz bir penis.
Hill bizi öldürecekti. Müdürü saymıyorum bile.
İkimiz sanat eserimize bakarken birden magnusun telefonu çalmıştı. Magnus ona bakmaya çalışacakken bütün denge bozuldu ve ikimiz saniyeler içinde yere yapıştık.
"Magnus ! Biraz dikkatli olsana !" Diye bağırdım. Magnus kıkırdadı ve telefonunu meşkule attı. Magnus hala yerde uzanarak gülerken onu biraz inceledim. Bir yeri kanamıyordu sanırsam düşüşü hafifti.
Magnus elindeki spreği tekrar çalkaladı ve birden üstüme sıkınca bir küfür savurdum."Ne yapıyorsun ?!"
Magnus gülümseyerek omuz silkti. Kaşlarımı çatıp elime bir spreğ alıp onun üstüne sıktım. Biraz yanağına boya sıçramıştı.
"Biraz dikkat etsene gözüme gelecek" dedi magnus gülümseyip yanağını ovalarken saçına vuran güneş onu daha da tatlı gösteriyordu.
Magnus tekrar üstüme boya sıktığında savaş başlamıştı.Magnus ile ikimiz birbirimize küçük çocuklar gibi boya fırlatmaya çalışıyorduk. Sonunda ikimiz kendimizi yere bırakıp resmimize baktık.
"Sence biraz sim koymalı mıyız ?" Dedim resme bakarken.
Magnus biraz düşünür gibi yaptı ama kafasını olumsuzca salladı."Böyle iyi."
İkimiz biraz sessiz kaldık.Bunu bozan ben oldum."Hill bugün beni taciz etti." Dedim sıkılmışçasına.Magnus sırıttı."Sen ne yaptın ?"
Duvarı gösterdim. Magnus bir kahkaha attı.Kahkahasına eşlik etmesemde yüzümde bir tebessüm belirdi."Ayrıca senden uzak durmamı söyledi." Dedim gülerken.
Magnus gülmedi." Sen ne yapacaksın ?"
Bir cevap bulamadım. Aslında cevabı biliyordum sadece söylemek istemiyordum."Sen ne yapmamı isterdin ?"
Magnus omuz silkti."Herhalde inadına daha da yakınlaşırdım. Hatta seni öperdim. O şeyin gözü önünde." Dedi magnus.
Kaşlarımı çatıp onu ittim.Magnus bşr kahkaha attı."Dalga geçiyorum merak etme seni taciz etmem."
"Kuzen olduğunuz çok belli."
"Biliyorum. "
Akşam olana dek sohbet ettik.
...
Tatlı oldu bence ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[Malec] [ 8. KAT ]
FanfictionŞimdi bir Alec düşünün...insanlara dokunduğu ya da temas halinde bulunduğu an anılarına, duygularına ve özel olan herşeye ulaşabilen birisi. Ve güçleri sadece tek bir kişiye işlemiyor. Magnus bane.