[Malec] [ 8. KAT ]

13

Kandan korkan varsa lütfen ikinci 3 nokta koyduğum yere gelin.
...

Alec gözlerini araladı. " Da..dan ?" Dedi Alec yerde sürünerek. Dan çocuğu kucakladı ve gülümsedi."Afferin Alec..testi başarıyla geçtin." Dedi dan.

Alec elini göğsüne koydu ve eline bulaşan parlak kana baktı. Nefesi daralmıştı."Kanıyor." Dedi alec.

"Biliyorum."

Dan alec'i bıraktığında Alec tekrar yere yığıldı. Kollarındaki yarıklara baktı. Kolundaki büyük yarığı ve beyaz kemiği görüyordu. Alec sarkmış deriyi çığlık atarak çekiştirmeye başladı.

...
Alec;

Elimin titrediğini hissettim. Geriye sendeledim."Alec, dur." Diye magnus bana ilerledi.

Gitmem lazımdı. Çok uzaklara gitmem lazımdı. Beni bulmuştu. Girdiğim kapıdan koşarak çıktım. Magnus arkamdaydı. Gözlerim doluyordu.

Jace, izzy annem, babam hepsi tehlikedeydi. Ya onlardan bilgi almaya çalışırsa ? Ya beni tekrar oraya görürürse. Kendimi öldüremezdim, o kadar cesaretli değildim.

Magnus.

En çok o tehlikedeydi. Eve koştum. İçeri girdiğim gibi kapıyı kitledim. Jace ve izzy daha gelmemişlerdi. Odama koştum ve bir çanta alıp içine bulduğum her şeyi tıkıştırdım. Üstüme bir hırka geçirdim. Anne ve babamın odasına koştum ve çekmeceleri karıştırdım.

Burdaydı. Silahı ve mermileri çantaya tıkıştırdım. Salona apar topar inerken mutfaktaki aile fotoğrafımıza baktım. Fotoğrafı çekmeceden çıkartıp çantaya sıkıştırdım. Birden kapı tekmelenmeye başladı.

"ALEC BENİM, MAGNUS." diye bağrıyordu. Kapıyı hızlıca açtım. Magnus beni gördüğünde afalladı.

"Gitmem lazım." Dedim hızlıca.

"Nerye ? Dan sana bişi yapmaz." Dedi magnus. Onu içeri çekip kapıyı kapattım.

"Bana neler yaptığını bilmiyorsun. Eğer bir daha beni bulursa...tekrar haps olurum tekrar canımı yakar. Magnus ne olursa olsun ona bişi söyleme. Anneme ve babama onları sevdiğimi ve iyi olduğumu söyle, tamam mı ?" Dedim hızlıca.

Magnus afallamışçasına durdu."Ama gidecek bir yerin yok." Dedi magnus hızlıca.

"Bir yer bulurum beni merak etme." Dedim.

Magnus donup kaldı."Tamam seninle geliyorum."

Güldüm."Hayır,sen burda kalıyorsun." Dedim sinirlice.

"Geleceğim.  Peşini bırakmayacağım." Dedi.

İç çektim." Geri döneceğine söz verirsen." Dedim onun kolunu tutup.

Magnus düşünceli gözlerle bana baktı."Tamam. Senin iyi olduğundan emin olduktan sonra gideceğim." 

Birden kapı çalınmaya başladı."Magnus ! Çık ordan !" Diye Dan'in bağrışını duyduk.

Magnusun kolundan yakalayıp mutfağa baktık. Masaya çıkıp camı açtım."Alec, delirdin mi !" Dedi magnus. Çok heycanlı gözüküyordu.

Onun iki kokunu tutup pencereden geçirdim. Neyseki birinci kattaydık ve yere çok yakındık.Onun peşinden atlayıp koşmaya başladık. Magnusun kolunu bıtakıp elini tuttum. Arkama baktığımda arkamızdaki Dan'i gördüm. Magnus arkasına bakmamaya çalışıyordu.

Başım dönüyordu.

Karşı caddeye geçtik ve durağa koştuk. Yanımızdan bir otobüs geçti ve durakta durdu. Dahada hızlı koştuk ve otobüse bindik. Şöfer çok yaşlıydı. Bindiğimiz gibi kapıyı kapattı. Dan geride kalmıştı.

Otobüs'ün en arka koltuklarına oturduk. Neredeyse otobüs bomboştu.Cam kenarına geçtim. Göğsüm inip kalkıyordu. Magnus elimi sımsıkı tuttu.

Magnus'un sarsılan omuzlarına baktım. Ağlıyordu. Onu biraz kendime çekip sarıldım ve saçlarına bir öpücük kondurdum." Herşey yolunda. Sorun yok." Dedim sakin bir tonda.

Yutkundum. Bir saaten fazladır otobüsteydik. Akşam oluyordu. Magnus ile taş-kağıt-makas oynayıp durduk ve geçen arabaları saydık.

Sokak lambaları yanmaya başlamıştı. Birden telefonum çaldı.

Annem Arıyor...

Telefonu kapattım ve cebime koydum."Kim ?" Diye sordu magnus.

"Tanımadığım bir numara.."

Magnus omuzuma yaslandı. Mutluydum. Benimle gelecek kadar bana güveniyordu. Bu inanılmazdı..

Ya da şans..

Magnus çok geçmeden omuzumda uyuya kaldı. Uyumamıştım. Gözüme uyku girmiyordu.

"Beyler ! Son durak..burda inmeniz lazım." Dedi adam. Başımı sallayıp magnusu uyandırdım ve otobüsten indik. Hemen yanımızda bir benzinci vardı.

Burdan sonra ilerlememiz zorlaşacaktı. Otobüslerin çoğu burdan sonra geri dönüyordu. Ve benzincide sadece iki araba vardı. Sikeyim.

Cebimden biraz para çıkardım."Magnus, marketten bir harita al. Ben burada bekliyorum." Dedim gülümseyerek. Magnus başını salladı ve markete girdi.

Gözlerimi kapattım.

Delinin tekisin Alec.

Yanda arabasına benzin dolduran adama baktım. Kapşonumu kapattım ve adama ilerledim. "Bayım ? Telefonunuz var mı ? Annemi aramam lazım.." dedim yorgun bir tonda. Adam gülümsedi ve cebinden telefonunu çıkardı.

"Al. Otobüste uyuya mı kaldın ?" Dedi adam.

Hayır.

"Evet..büyük tahlissizlik." Dedim. Adam telefonunu verdi. Telefona baktım.

"Telefonunuz çok güzelmiş." Diyerek telefonu arkamı dönüp atabildiğim kadar uzağa attım. Magnus bu sırada marketten çıkıyordu.

Adam bir küfür ederek omuzuma çarptı ve telefonuna koştu. Aptal.

Magnusa koşmasını işaret ettim. İlk başta afalladı ama yanıma koştu. Kolumla camı kırdım ve kapıyı açtım. İçeri girdim ve magnusa kapıya açtığımda sorgulamadan arabaya binip kapsını kapattı. Bende kapıyı kapattım.

"Magnus şu bölmeyi aç içinde yedek anahtarlar olacak." Dedim.

Magnus alel acele bölmeyi açtı ve bulduğu anahtarı bana verdi. Arabayı çalıştırıp gazı kökledim. Adamın bana çarptığı için kendimi şanslı hissediyordum. Öbür türlü yedek  bir anahtar var mı onu bile bilemezdim.

Arkamızdan bağırma sesleri geliyordu."Alec araba çaldık !" Dedi magnus delirmiş gibi.

"Biz değil. Ben çaldım. Şimdiden itibaren başımıza ne gelirse sorumlusu benim."

"Bu kötü bir fikirdi."

"Seni hala bırkabilirim."

"Hayır."

"O zaman şu lanet olası çeneni kapat ve başını yaslayıp uyu."

Magnus bana inanamayarak baktı. İnsanlara nasıl davrandıysam ona da öyle davranmıştım.

Magnus beni dinleyip kafasını cama yasladı.

İç çektim. Bu gece uzun olacaktı.

Tanrıya şükür araba kullanmayı biliyordum.

...

Dan telefonunu aldı."Onu buldum. Adamları yollayabilirsiniz. Çok uzaklaşamazlar otobüsle gittiler." Dedi dan.
...

Şu söze dikkat edin "Biz değil. Ben çaldım.Şimdiden itaberen başımıza ne gelirse sorumlusu benim." ;)