Yeni bölüm geldi sonunda🍃🍃
İyi okumalar🍃🍃Ay ışığı suratımın yarısını aydınlatırken benim aksime Alkın korkutucu bir güzellikle parıldıyordu. Her zaman olduğu gibi olmuştu işte. Becerememiştim. Zaten iki şeyde usta değil miydim?
Hem İnsanların hayatını karartmada hem de yapacağım işi elime yüzüme bulaştırmada.
Uzunca bir bakışmadan sonra buna dur demek için bana doğru bir adım atmıştı ve bu benim bir adım geriye gitmeme neden olmuştu. Garipsiyerek durmuş benim geriye doğru attığım adıma bakıyordu.
Afallamış gibi bir hali vardı sanki. Kaşlarını çatmış, gözleri ayaklarımdan yavaşça gözlerime doğru tırmanmıştı. Gözlerini yumup derince bir nefes çekmişti içine.
Sakin kalmak ister gibi.
'Sana bir soru sordum'
Tahammülsüzlüğü apaçık sermişti kendini ortaya. Bir cevap istiyordu. Cevabını bildiği halde bir cevap istiyordu. Aslında istediği bir cevap değildi ve bu güpegündüz ortadaydı. Amacı beni denemekti. Yalan söyleyip söylemeyeceğimi denemek istiyordu. Ve ben ona istediğini verecektim.
'Su'
Ağzımdan çıkan tek bir kelime onun dudağının kıvrılmasını sağlamıştı. İstediğine ulaşmıştı ve zaferinin tadını çıkarırken içindeki sevinç nidalarını duyabiliyordum. Bana doğru bir adım daha atarken kafasını salladı hafifçe onaylamaz gibi.
Bu sefer olduğum yerde durmuş güçlü durmak edasıyla sırtımı dikleştirmiştim. Halbu ki bunun hiçbir işe yaradığı yoktu. Omzuna bile zor geliyorken onun gözünde bir kediyi andırdığıma emindim.
Bir Ayı'nın karşısında minik bir kedi.
'Demek su' diye mırıldandı.
Mırıldanışının sessizliğine bakılırsa kendine söylemişti bu kelimeleri. Bir eliyle kirli sakalını sıvazlıyorken, kafasını hafifçe sağa eğip bana baktı. Kesinlikle çok korkunç duruyordu fakat o bunun farkında değil gibi gözüküyordu.
'Evet' dedim onu onaylarcasına.
Hiç çekinmeden devam ettiriyordum yalanımı. Geri adım atmayacaktım. O atmıyorsa benim atmama da gerek yoktu.
'Sen bu saatte neden ayaktasın?'
Sanki hiçbir şey yokmuş gibi davranmam onu biraz sinirlendirmişti. Bu sefer ben değil o geri adım atmalıydı. Zaten o da gerçeği ortaya sermeyeceğimi az buçuk kestiriyordu.
Aniden surat ifadesini değiştirdi ve sorduğum soruya hafifçe güldü. Duygu değişimine hayran kalmamak imkansızdı. Saliselik mimikleri beni dumura uğratmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu.
'Su'
İşte bu tam anlamıyla kafamı karıştırmıştı. Niye söylediğim yalanı gün yüzüne vurmadan benimle böyle konuşmaya devam ediyordu. Şuan ne yapmaya çalıştığı hakkında hiçbir fikrim yoktu ve bu benim öfkemi iyiden iyiye germişti.
Gülümsedim ve merdivenlere doğru bir adım attım. Madem gerçekleri günyüzüne vurmak istemiyordu, o zaman daha fazla konuşmaya da gerek yoktu. Bir kaç adımdan sonra arkamdan duyduğum adım sesleri benimle mutfağa geldiğinin kanıtıydı.
Kaşlarım şaşkınlîkla havaya kalktı. Daha ne kadar devam ettirmek istiyordu?
Mutfağa girdiğimde arkamdan o da girmiş beklemeden mutfak koltuğuna oturmuştu. Mutfağa niçin geldiğimizi unutmayarak hızlıca baştan sona tüm çekmeceleri ararken gözlerinin benim üstümde olduğuna emindim. Ne kadar hızlı işimi bitirip odaya gidersem benim için o kadar iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
Teen Fiction'Niye bana bu kadar kötü davranıyorsun?' diye sordum gözlerimi eşsiz gözlerine sabitleyip. 'Ne yaptım ben sana?' Donuk, soğuk bakışları gözlerime bakmak istemiyordu. Sanki dudakları hareket edip bana cevap vermek istemiyor gibiydi. O da uyum sağlad...