"Ben sana iltifat edeyim, senin bana dediğine bak," diye yakındı.
Kocaman gülümsedim,"Seninle flört etmemi isterdin?"
O da benim gibi -hünerli olduğu için- tek kaşını kaldırdı. "Etseydim, karşılık alır mıydım?"
Düşünüyormuş gibi yaptım. Oysa cevap belliydi, çok kolay bir şekilde karşılık alırdı. Zor biri değildim, bana azıcık bile uysa onu sevebilirdim ve eğer buna değecek biriyse sonsuza kadar sevmeye devam ederdim. Ha onunla, ha onsuz.
"Denersen kolayca aşık olabilirim"
Ellerini -ben suçlu değilim dermişçesine- havaya kaldırdı. "Dur bakalım güzelim, bu flört etmekten çok daha ilerisi."
Bu haline güldüm. "Ya hep ya hiç ama korkma yatağına girip senden çocuk peydahlamaya çalışacak değilim."
Sırıttı. Bana doğru bir kaç adım attı,istemsizce geri çekildim.
"Çocuk kısmında hiç emin değilim ama o zamana kadar yatağı deneyebiliriz bence."
Bana doğru gelen bedeni ittirip güldüm. "İstersen yatağı siktir edip, direk burada başlayalım?"
Kahkaha attı. Gülüşü oldukça güzeldi, hem saatlerce ve izlenir hem de dinlenirdi.
"Fantezi dolu bir kız. Korksam mı sevinsem mi?"
"Birazcık korka bilirsin bence."
Bu sefer onun üstüne doğru yürüyen bendim.
"Evet, sırada ki konumuz fanteziler olmadan yeni bir şey konuşmaya başlasak iyi olur." dedi.
Kim Namjoon hakkında fantezinizin olmaması pek mümkün olamazdı.
