3

217 17 20
                                    

*Bi kaç hafta sonra*

Mezuniyetimde yaşadığım o olaydan sonra bir daha karşılaşmadık. Günlerce düşündüm. Daha önceden bi bağlantımız mı var? Yoksa fark etmeden her hangi bişey mi yaptım? Ama ikisini de olumsuz  olarak buldum. Aileme belli etmeden günü bitirmiştik.

Mert o günden sonra bana karşı daha da korumacı bi hal almıştı. Sanırım o gün bana bişey olmasından cidden korktu. Öyle ki markete bile giderken haber veriyordum. Sanki peşimde seri katil var. Doğrusu seri katil olmak için fazla yakışıklıydı.

Odamın kapısı kırılırcasına açıldı ve annem bodoslama içeri daldı.

"Anne!"

"Kız! Senin bugün sonuçların açıklanacak. Sen hala yatıyorsun. Merakta mı etmiyorsun?"

"Ne demek sen hala yatıyorsun? Sonuçlara yatarkende bakılabiliyor annecim. Ayrıca bugün müydu o ya?"

Kafamı kaşıyarak düşünmeye başladım. Annem hemen masamdaki laptobu alıp yanıma gelirken abim ve babamda içeri girdi.

"Baktınız mı hayatım?"

Babam anneme merakla sordu.

"Hanımefendi yatıyordu. Şimdi bakıcaz. Tam zamanında geldiniz."

Göz devirip internet sitesine girdim. Bilgilerim ile giriş yaptım. Annem elini ağzına koyunca ekrana baktım.

"Eee bişey yazmıyor burda!"

"Deniz nasıl yazmıyor? Kör müsün?"

Abim hafifçe kafama vurarak cevapladı. Annem aynı pozisyonda dururken babam lafa girdi.

"Yavrum koskoca Trabzon Haçkalı Baba Devlet Hastanesi yazıyorya!"

"NE! TRABZON MU? OLMAZ TRABZON OLMAZ!"

Ailemden asla ayrılıp başka bi şehire gidemem. Hele Trabzon'a asla! Çok uzak. Annem, babam ve abim olmadan yapamam ki.

"Gitmem ben. Yapmam doktorluk. Gitmem oraya!"

Abim sakin olmam için ellerini dizlerime koydu ve okşadı.

"Sakin ol Deniz. Ve ayrıca bende göndermem seni oraya. Bi çaresine bakarız."

Babam hızla abimin kafasına vurdu.

"Ne demek göndermem? Gidecek tabiki!"

"Baba kız tek napacak elin Trabzo'nunda!"

"Evet baba. Siz olmadan yapamam."

Babam kaşıyla kapıyı işaret etti.

"Gökhan anneni al ve çık. Biz baba kız konuşalım biraz."

Abim tam itiraz edecekken babam sert bakışlarını ona yolladı ve konuşamayan annemide alıp odadan çıktı. Bana doğru dönüp konuşmaya başladı.

"Yardım et bakalım yanına geleyim."

Babamı yatağıma oturttum ve sırtını yatak başlığına yaslamasına yardım ettim. Kafamı göğsüne yasladım.

"Gidemem baba."

"Güzel kızım. Kaç yaşına geldin? Çocuk değilsin ki. Kendi ayaklarının üzerinde durman lazım artık. Gideceksin ve doktorluğunu yapacaksın."

"Baba çok uzak orası ama."

"Ne olacak yavrum? Gidip gelirsin. Bizde gidip geliriz. Her gün konuşuruz. Bugün olmasa bile elbet bir gün gitmek zorundaydın. Hep İstanbul'da çalamazsın ki zaten."

Kalp AtışımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin