9

198 12 27
                                    

Enes'in arabasından inip köşedeki markete uğradım ve her zaman aldığım sigaradan aldım. Yüzümde gülümseme ile kapının ziline bastım.

"Hoşgeldin oğ-TOPRAK! Dudağına naptın yavrum? Bu yaşından sonra bir de kavga mı ettin? Oy nenem yarabbi! Ben nerelere gideyim!"

"Ana dur. Ne kavgası!"

Annemin sesini duyan babam da yanımıza geldi.

"Hanım! Ne bağırıyorsun?"

"Görmüyor musun bey? Kavga etmiş. Ağzı burnu dağılmış benim yavrumun."

Babam kafasını bana çevirince kaşlarını çattı.

"Naptın dudağına? Kimden dayak yedin?"

Babamın kendini gülmemek için sıktığı çok belliydi.

"Deniz'den."

İçerinden kahkaha atarak yengem ve Azra çıktı.

"Yengeeem. Sen dayak mı yedin? Hem de Deniz'den! Aferin kız ona."

Babam ve annem de yengemle gülmeye başlayınca gözlerimi devirdim.

"Boks yaparken yumruk attı yanlışlıkla."

Abim elinde sarma tabağıyla mutfaktan çıkınca konuşmaya oda dahil oldu.

"Keşke kafana vursaymış. Yıllardır yapmak istediğimi yapmış. Aferin ona. Ellerine sağlık."

"Sen niye evdesin? İşe niye gitmedin?"

"Cumartesi bugün hani sevdalı?"

"Her zaman gidiyordun."

"Sanane lan! Ailemle vakit geçirmek istiyorum belki."

Sırtımdaki çantayı abimin üzerine fırlatıp merdivenler ile yukarı çıktım. Odama girip üzerimi değiştirmeden kendimi yatağın üzerine bıraktım. Bi süre krem rengi olan tavanı izledikten sonra komodindeki büyük siyah kutuyu çıkardım.

İçinde Elif'ten bana kalan bi kaç parça küçük eşya ve fotoğraflarımız vardı. İçindekilere göz gezdirip çalışma masamın altındaki çöpe boşalttım. Hayatımda yeni bir sayfa açmaya karar verdim. Daha önce çoğu kez denemiştim ama her seferinde pişmanlık ile vazgeçmiştim. Sanırım ilk kez pişmanlık duymuyorum...

Bir süre sonra duşa girip odada oyalandım ve aşağı indim. Babam salonda abim ile kahvesini içiyordu. Yengemden bende bir kahve isteyip onların yanına geçtim. Sohbete bende dahil oldum.

Annem ve yengemde gelince hep beraber konuşmaya devam ettik. Annem bir süre sonra bana seslendi.

"Toprak oğlum!"

"Efendim?"

"Hadi git. Deniz kızımı al da gel. Bugün bizde yesin yemeğini akşam da bizde kalsın. Yarın yaylaya pikniğe gidelim diyorduk. Oda gelsin gezdirirsin oraları hem."

Babam da onaylar şekilde kafasını salladı.

"İyi düşünmüşsün hanım."

Yengem de babaannesine doğru atılan Azra'yı annemin kucağına verip konuştu.

"Ay evet. Hadi git getir. Hem sıkılıyordum. Arkadaş olur bana da. Gece de beraber uyuruz eltimle."

Çatık kaşlarım ile yengeme bakarken ne söylediğinin farkına varınca gözlerini fal taşı gibi açtı.

"Şey... yani... Deniz demek istemiştim. Valla ben demedim. Allah söyletti."

Kalp AtışımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin