4

191 18 22
                                    

"Kızım bu gece burda kal. Sabah gidersin evine."

Nuran teyzeye gülümseyerek karşılık verdim.

"Kalmayı isterim fakat eve gitmem daha uygun olur Nuran teyze. Sözüm olsun. Gelirim kalmaya başka bi vakit."

Zorlamadan beni onayladı.

"Tamam kızım zorlamayayım. Yol yorgunusun. Ta nerelerden geldin. Toprak bıraksın evine de dinlen bi güzel."

Kafamı salladım ve gözlerimi Toprak'a çevirdim. Sıkıntılı bi şekilde kafasını sol eline yaslamış karşısına bakıyordu. Yüz hatlarının keskinliği ifadesini dizginlese de canının sıkkın olduğu belli oluyordu.

Annesi tekrar Toprak'a seslenince olduğu yerde sıçradı ve siyahlarını ona çevirdi.

"Efendim anne. Kusura bakma dalmışım."

Anneside sıkıntılı bi nefes verdi.

"Hadi oğlum. Deniz kızımı evine kadar bırak. Bu saatte tek gitmesin."

Kafasını sallayıp bardağının dibinde kalan soğumuş çayını kafasına dikti. Masanın üzerindeki anahtarını alıp ayağa kalktı. O ayaklanınca bende kalktım. Evdekiler ile vedalaşıp onunla beraber arabaya geçtik.

En fazla beş dakika sonra bi siteye giriş yaptık. Beraber arabadan inip apartmana girdik.

"Canın sıkkın gibi duruyor?"

Kısa bi süre bana bakıp tekrar önüne döndü.

"Canım sıkkın değil."

Üstüne gitmemek adına kafamı salladım.

"Sabah araban otoparkda olur. İyi geceler."

Elime evin anahtarını tutuşturup hızla merdivenlerden inmeye başladı. Bakışlarımı önümdeki oniki yazan kapıya çevirdim. Anahtar ile kapıyı açarak içeri girdim ve ışığı yaktım.

Tahminen 1+1 bi daire idi. Kenardaki portmantoya çantamı ve ceketimi bırakıp ayakkabılarımı çıkardım. Portmantonun hemen yanında ki kapıyı açınca benim odam olduğunu gördüm.

Bir yatak, dolap ve çalışma masası vardı. Gülümseyerek yatağa oturdum ve bi süre odayı inceledim. Daha sonra hemen yanda ki diğer kapılara oranla biraz daha küçük olan kapıdan içeri girdim. Genel olarak beyaz olan klasik bi banyoydu.

Karşıdaki kapıda küçük, beyaz bi mutfak vardı. Dolapların içini açınca içerisinde tabakların olduğunu gördüm. Hevesle buzdolabını açınca içinin boş olduğunu gördüm. Bi miktar yüzüm düşse de çok fazla takılmadan içeri salona geçtim.

Duvarın yarısı komple camla kaplıydı. Camın bittiği yerde siyah L koltuk koyup hemen önüne beyaz bi masa koymuşlardı. Ev genel olarak hoşuma gitmişti. Küçük ama bana yeterdi.

Daha fazla oyalanmadan üzerimdeki tişörtü hemen çıkarıp köşeye fırlattım ve duşa girmek üzere banyoya girdim. Ama tüm kıyafetlerimin araba da kaldığını hatırlayınca salona attığım tişörtü tekrar üzerime geçirdim ve annemleri geldiğime dair bilgilendirdim. Telefonumu şarja takıp kendimi yatağa attım ve bugünü sonlandırdım.



Sabah gözümü zorlukla açtım ve telefonumu elime aldım. Ne!? Eminim sizde uyanır uyanmaz telefona bakıyorsunuzdur.

Saatin 11.30 olduğunu fark edince hızla kalktım ve banyoda yüzümü yıkadım. Buzdolabının boş olduğunu hatırlayınca ceketimi ve çantamdan cüzdanımı alıp kapıyı kilitleyerek evden çıktım.

Kalp AtışımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin