five

55 14 23
                                    

Sevgili Jeongguk,

O dönemler sen benim tek 'gerçek' arkadaşımdın. Bu yüzden belki de sana bağlanmak istiyordum, senden kopmak istemiyordum. Böylece seninle haftalarca konuşmaya devam ettik. Çoğunlukla parkta buluşuyorduk, arada ise parka yakın bir kafeye gidiyorduk. Her ne kadar sana karşı ilgisiz davranmaya çalışsam da seni incitmekten korkuyordum. Yine de buna bir son vermem gerektiğini her an kendime tekrarlayıp duruyordum. Böylece daha az yara alacağımızı düşünüyordum. Bir gün tekrar parkta buluşmak isteyip istemediğini sordum. Hava yağmurlu olmasına rağmen sen bunu içtenlikle kabul ettin. Tabi artık içimde bir şeyler kesinleşmişti, arkadaşlığımızı bitirecektim.

Elinde şemsiye ile parkın ortasında bekliyordun. Ben ise sadece bir mont ile gelmeme rağmen yalnızca seni düşünüyordum. Hasta olacağın endişesiyle adımlarımı hızlandırarak arkadan sana yaklaştım ve sessiz bir şekilde mırıldandım. "Jeongguk," Hızlıca bana doğru döndün ve böyle dışarı çıktığım için şikayet etmeye başladın. Bunu nasıl yapmam gerektiğini bilemiyordum. "Ah, Yoongi sana bir şey söyleyeceğim." diyerek heyecanla beni şemsiyenin altına aldın. Sana fırsat vermek istemedim ve anında yüzüne karşı o acımasız kelimeleri söyledim. "Jeongguk, bu arkadaşlığa devam edemeyiz. Bir daha görüşmesek iyi olur."

Tanrı şahidim olsun, o an gözlerindeki hayal kırıklığını gördüğümde zamanı geriye sarmak istedim. Bakışlarının altında daha fazla ezilmemek için arkamı döndüm ve şemsiyenin altından çekildim. Tam o sırada kurduğun cümle ile kalbimin daha da parçalanmasına neden oldun. "Sorun değil, Yoongi. Yalnızca bunu doğum günümde söylemiş olman biraz canımı yaktı. Her neyse, önemli değil. Lütfen hastalanmadan eve gitmeye çalış."

~

~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
dear jeongguk | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin