eighteen

39 13 0
                                    

Sevgili Jeongguk,

Mutlu geçen sayısızca anımız olmuştu seninle. Birlikte kurabiye yaptığımız günler, ailenle tanıştığımız zaman, seninle fidan ektiğimiz andaki çocuksu sevincimiz, piknik yaptığımız o unutulmaz gün -bunu yazmamın sebebi piknik yaparken birden yağmurun başlamasıyla planımızın mahvolmasıydı. fakat yine de benim için harika bir gündü, oldukça eğlendim-

Daha birçok böyle anılar sayabilirim. Bunlar hayatımın en güzel anlarıydı. Fakat bir gün öyle olmadı... Seninle buluştuğumuz yeni bir günde her zamanki gibi enerji dolu şekilde yanına geldiğimde, sen öyle değildin. Seni neredeyse ilk kez bu şekilde solgun ve mutsuz görüyordum. Neler olduğunu sorduğumda gözlerinin hafifçe dolduğunu sezdim. Sesin titrerken benden özür diledin. Bana yalan konuştuğundan söz ettin. Neler olduğunu idrak edemiyordum. Düne kadar her şey güzelken şimdi ters giden neydi?

Bana anlatmaya başladığında ise adeta dehşete düşmüştüm. Nefesim kesilmeye başlamıştı, bu olamazdı... Bunu kabul edemezdim. Sen benim her şeyimdin. Seni bıraktığım o yağmurlu günden sonraki gün ortadan kaybolmanın sebebi yalnızca baban değildi. Sen de hastaydın ve iyileşmek için buradan gitmiştin. Zayıflamanın sebebi de hiç şüphesiz buydu, hastanede tedavi altındaydın. Fakat tedavi yanıt vermediği için tekrar buraya dönmek zorunda kalmıştın. Son zamanlarını tek bir kişiyle geçirmek istediğini söyledin, benimle... Ellerim titriyordu ve ben iyi hissetmiyordum. Jeongguk sen ölüyordun. Ah Tanrım, bunu nasıl kabullenebilirdim? Benim meleğim ölüyordu...

~

dear jeongguk | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin