nineteen

34 12 0
                                    

Sevgili Jeongguk,

Anlattıkların ile kalbimin cayır cayır yandığını ve bir anlığına kafayı yediğimi hissetmiştim. Yüzümdeki ifadeyi silemiyordum, sanki sabitlenmiş gibiydi. Görmeye alışık olmadığım hüzün dolu gözlerinin içine bakarak isyan edercesine haykırmaya başladım. "Bir çözüm yolu olmalı. Hayır Jeongguk, öylece pes edemeyiz!" Ellerimi ellerinin arasına aldın ve tekrar özür diledin. Hayır, özrünü kabul etmiyordum. Bu senin suçun değildi.

Ben böyle hayal etmiyordum. Biz sonsuza dek mutlu olacaktık. Şimdi ise ikimiz mahvolmuş bir halde yalnızca ağlıyorduk. Nasıl fark etmemiştim? Nasıl içten içe can çekişen, yüreği acıyla dolu o küçük çocuğu görememiştim? Şimdi kendimden nefret ediyordum. Fakat bunu istemeyeceğini de biliyordum. Kendimi suçlarsam seni daha çok üzerdim ve artık bu hayatta isteyeceğim en son şey bile değildi...

Gün geçtikçe zayıflamaya ve zayıflamana rağmen güzelliğinden ödün vermemeye devam ettin. Sana hâlâ ilk ve her günkü gibi aşıktım. Bana sık sık öldüğünde bile beni sevmeye devam edeceğini ve beni koruyacağını dile getiriyordun. Bir gün ise söylediğin şu cümle ile bu uzun mektubu yazmama sebep oldun. "Her masal bir şekilde son bulur. Bunu iyi veya kötü olarak nitelendiren aslında bizleriz. Fakat düşününce her şeyin bir sonu vardır, öyle değil mi Yoongi? Bizim masalımız ise sonu nasıl biterse bitsin, bu harika bir masal olduğu gerçeğini değiştirmez sevgilim."

~

dear jeongguk | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin