ten

47 12 3
                                    

Sevgili Jeongguk,

Sonunda ikimiz de sakinleşmeye başladığımız zaman, o yağmurlu günde bana olanları anlatmaya başladın. Söylediklerini hâlâ dün gibi hatırlıyorum. Gözlerinde yaş birikintileri ile şöyle söze başladın. "O gün, benimle arkadaş olmak istemediğini söylediğinde kendimi çok kötü hissettim. Sen benim için değerlisin, Yoongi. Seni hiçbir zaman kaybetmek istememiştim... Keşke o gün yaşanmamış olsaydı. Eve gittiğimde ise tekrar ayrı bir şaşkına döndüm. Annem ve abim hazırlanmış vaziyette beni bekliyorlardı. Daha ne olduğunu anlayamadan gitmemiz gerektiğini söylediler." Asla kıyamadığım o inci tanelerin tekrar gözlerinden dökülmeye başlamışlardı. Sana yaklaştım ve saçlarından öptüm. İçimden 'ne olur beni yanlış anlamasın' diye yalvarıyordum. Seni bulmuşken tekrar elimden kaçırmak istemiyordum. Sana farklı bir gözle baktığımı bilmeni istemedim ki bunun nedeni benden iğrenmenden korkmamdı. Arkadaş kalmanın daha iyi olacağını düşündüm.

Birkaç iç çekişin ardından devam ettin. "Babam Daegu'da ölümcül bir hastalığa yakalanmıştı. Annemle her ne kadar boşanmış olsalar dahi, annem bunu duyar duymaz hemen Daegu'ya bilet aldı. Sonra böylesinin daha iyi olacağını düşündüm. Yine de sana haber vermeliydim, bunun için çok özür dilerim. Daegu'ya gittiğimizde babam tek kelime ile mahvolmuş durumdaydı. Bir sene sonra da fazla dayanamadı ve öldü. Babam ile fazla yakın olmamamıza rağmen ölümü beni derinden etkilemişti. Bu sırada oldukça kilo kaybettim. Fakat o dönemler hep seni düşünmeye devam ettim. Beni öyle göremezdin çünkü çökmüştüm ve sağlığım berbat bir haldeydi. Hastanede kalıyordum. Neyse ki, o günler sana benzeyen küçük bir çocuk bana arkadaşlık etmişti. Bu beni biraz da olsa teselli etmeye yetti. Sonra yavaşça toparlanmaya başladım. Ah, neredeyse söylemeyi unutuyordum. Hastanedeyken seni çizdim ve bu çizim için oldukça uğraştım. Bunu sana göstereceğim ama önce sen de bana neler yaptığını anlat."

Söylediklerin ile gözlerim yeniden dolmaya başladı. Sen gerçekten ciddi olaylar atlatmıştın. Yanaklarını öpmek istiyordum, burnunu, alnını ve dudaklarını... Yüzünün her noktasını öperek artık geçtiğini söylemek istiyordum ama elbette bunu yapamazdım. Bu yüzden kendimi kontrol etmeye devam ettim. Gözlerime bakıyordun ve benden bir cevap bekliyordun. Kısaca sana neler yaptığımdan, seni her gün beklediğimden söz ettim. Uzun bir süre daha konuştuktan sonra bana yaptığın çizimi gösterdin. Ben de o harika çizimin için kulağının hemen alt kısmına oldukça narin bir öpücük bahşettim.

~

~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
dear jeongguk | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin