GECE...

Verme Beni Ona!

     Baş kısmımı saran büyük ağrıyla aralıyorum gözlerimi.
   Gülüşme seslerinin geldiği yöne çeviriyorum kafamı. Ali ve sarışın adam kanepede oturmuş tavla oynuyorlar.
  Sarışın çocuk uyandığımı görünce aliye beni işaret edip gülüyor, gülmeye devam ederken bana bakarak soruyor;

"Ooo uyuyan güzel, uyandın mı?"

    Yok uyanmadım, uyur bakarım ben. Ne saçma bir soruydu bu.
   Ali ayağa kalkıp yanıma geliyor, doğrulmaya çalışıyorum ama kıpırdayamıyorum. Sanki vücudumun üzerine koca bir öküz oturmuş gibi.
   Ben doğrulamayınca Ali dizlerinin üzerine çöküyor,

"İyi misin?"

    Saçma bir soru daha. Cevabımı duymak istemiyormuş gibi sorunun ardından hızlıca konuşmaya devam ediyor;

"Suat arasana Vedat abiyi, nerede kaldı gelmesi gerekiyordu şimdiye."

"Haklısın, ben bir daha arayayım en iyisi."

   Telefonun tuşlarını çevirirken kapı çalıyor,

"Hah geldi, ben kapıyı açayım."

     Odaya gelen kirli sakallı, kısa boylu adam, üzerindeki paltoyu çıkartıp acelesi varmış gibi sigara yakıyor. Bana bakarak Ali'ye soruyor;

"Bu mu kız?"

   Ali ayağa kalktı,

"Aynen abi bu."

"Yok, bu kız benimkilerden değil."

    Bana yaklaşmaya başlayınca, üzetimdeki ağırlığa direnip, zar zor doğruluyorum. Yüzüme yaklaşıp dikkatle bakıyor,

"Benden değil amaa... hiç de fena değilmiş."

   Piç gibi sırıtan adam yüzüme düşen saçlarımı açıp, iğrenç bir tavırla,

"Çok da güzelmiş," dedi.

   Elini itekleyip bağırdım,

"Çek şu elini!"

"Vauvv hırçınız da... kızma güzelim, anlat bakalım sen kimden kaçıyorsun?"

   Anlattıklarımı duyunca belki bana yardım ederler diye konuşmaya başlıyorum;

"Kaçırdılar beni."

"Kim?"

"Kim olduklarını bilmiyorum, ama Mehdi isimli bir adam vardı, O kaçırdı beni."

   Kafasını çevirip duvara yaslanan Ali'ye bakıyor. Ali dudaklarını büzüştürüp bana dönüyor,

"Mehdi'nin patronunun adı neydi?"

"Tanker diye bir adam vardı, ona patron diyorlardı."

    Vedat isimli adamın gözlerinden korku fışkırıyor. Ayağa kalkıp geri çekilerek sanki vebalıymışım gibi bakıyor bana,

"Ha s*****! Tanker mi?"

"Evet"

  Tedirgin bakışlarla Ali'ye dönüp bağırıyor,

"Alii götür bu kızı, başımıza bela açacaksın!"

  Bana dönüp şaşkın bakışlarla soruyor,

"Lan sen nasıl kaçtın?"

   Sorusuna cevap vermiyorum, elindeki sigarayı sehpanın üzerindeki su bardağının içine atıyor.
   Paltosunu giyerken Ali'ye bağırmaya devam ediyor,