GECE...

Kime Benziyorum?

 

   Üzerimdeki büstiyerin fermuarını açmaya çalışırken sertçe açılıyor kapı. 
  Hızla arkamı dönüp geleninkim olduğuna bakıyorum.
  Kapının önünde dikilmiş, gözleri dolu, burnundan soluyan Mehdi kapıyı kapatıp bağırmaya başlıyor;
"Nasıl yaparsın bunu? Ya sen... sen nasıl izin verebilirsin böyle bir şeye?"
  Kollarını açmış bağırıp duran Mehdi'nin neye kızdığını anlamıyorum.
  Derin bir nefes alıp kendini sakinleştirmeye çalışıyor. Kollarımdan tutup beni kendine yakınlaştırarak konuşuyor;
"Yapmadım de Maral."
"Neyi?"
"O adamın söyledikleri yalan dimi?"
"Hangi adamın? Neyden bahsediyorsun sen?"
Kollarımı bırakıp bir adım geriye çekilerek bağırıyor;
"Eğlendirdin mi o ihtiyarı?"
  Kafamı eğip cevap vermiyorum.
"Lan sen böyle bir şeyi nasıl yaparsın?"
Bağırarak üzerime gelen adama, soğuk kanlılıkla cevap veriyorum;
"Siz istediğiniz için yaptım ben."
  Eliyle göğsüne üst üste, sertçe vurarak;
"Ben istemedim Maral! Bunu senden ben istemedim...!"
"Ya sen neyin peşindesin? Beni dün buraya sen getirmedin mi? Ben, benden ne istediyseniz onu yaptım."
Kafasını avuçlarının içine alıp titreyen sesiyle;
"Bilmiyordum Maral."
Kafasını kaldırıp, kollarımı tutuyor. Gözlerimin içine daldırdığı gözlerinden, boncuk boncuk akıyor yaşlar. Ağlayarak devam ediyor;
"Yemin ederim bilmiyordum."
"Neyi?"
"Böyle hissedeceğimi."
"Nasıl?"
"Ona çok benziyorsun."
"Kime?"
  Kapının açılmasıyla geri çekilip, yanağından akan yaşları siliyor. Kapıyı açan Tanker lakablı patronu;
"Ne oluyor burada? Niye bağırıyorsun kıza Mehdi?"
Bir süre benve Mehdi arasında gidip gelen gözlerini Mehdi'ye dikip cevap bekliyor. Mehdi gözlüğünü düzeltip kafasını kaldırarak cevap veriyor;
"Şey... patron ben... ben bu kuzudan beni de eğlendirmesini istedim. Kabul etmeyince de sinirlendim."
"Ne saçmalıyorsun Mehdi sen? Orhan Bey'in söylediklerini unuttun herhalde. Bu kıza ondan başka kimse dokunmayacak."
"Duydum patron, duydum da... İhtiyar öyle ballandıra ballandıra anlatınca, ben de istedim."
Patron eliyle kapıyı işaret edip;
"Çık buradan, bir daha da yaklaşmıyorsun bu kıza."
Bana bakıp devam ediyor;
"Sen de bugün rahat rahat dinlen. Bu akşam gelmeyecekmiş Orhan Bey, işi varmış."
Odadan çıkan patronunun arkasından sessizce,
"Sonra konuşacağız..."deyip çıkıyor Mehdi de.