Sevgili Patronum

Fransa

" Tamam anne"

Annem her zaman ki gibi işleri yığıp kaçmıştı. Ama duur ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum. Hemen telefonu elime alıp bizim tayfayla acil bir konferans yaptım. Bizim tayfa dediğimde Elif ve onun sevgilisi Mertten bahsetiyorum.

Ve her zaman ki gibi Elif telefonu açmış ama ne yapıp ettiysek Mert' i kış uykusundan uyandıramamıştık. Onun yerine Elif' i ne yapıp edip kandırmalıydım.

"Ya Asya bırak ya ayı gibi uyuyo çocuk. Günde 24 saat varsa 23 saatini uyuyarak geçiriyor kalan 1 saatte ise yemek yiyo zaten"

Elif'in bu tatlı sitemine kıkırdayıp cevap verdim

"Bırak kanka çocuk zaten bi hafta sonu uyuyo hafta içi çalışıyo zaten"

" Her neyse ya boşver sen o kömüşü sen neden aradın hayırdır?"

Benim Elif' i ne yapıp edip bizim eve getirmeliydim bu kadar temizliği hayatta tek başıma yapamazdım.

"kanki bize gelsene ders çalışırız"

"Asya bana bunu en son söylediğinde kendimi Umut' un odasını temizlerken buldum o yüzden hiç kusura bakma"

Allahım kız haklıydı en son Umut pisliğinin namı değer kardeşimin odasını temizletmiştim ona. Napıyım yani onun odası çok pisti asla ben temizleyemezdim.

"Elif gel işte hem annemde bir sürü şey hazırlamış sen geleceksin diye"

"Meryem teyze şuan dernekte asya yalan söyleme"

Of yetmişti artık canıma bu kız çok zorluyordu beni mecbur tehdit edicektim artık

"Bana bak Elif ya gelirsin ya da Merte geçen hafta bizde horul horul uyurken ki çektiğim fotoğrafları atarım karar senin cici kız"

Suratına telefonu kaptmıştım artık gerisini o düşünmeliydi.

Ve sonuç Elif annemin bana söylediği işleri yapıyordu bende ona yardım ediyordum tabi ki

"Kanki bak orası da kalmış orayı da bırakm.."
Elif aniden sözümü keskin bir bıçak edasıyla kesip konuştu

"Asya ya sesini kesersin ya da bu deterjanı sana içiririm"

Açıkçası korkmuştum Elifti bu yapardı sonuçta benim arkadaşımdı.

"Tamam kanki ya ne yani yardım ediyordum sana ne güzel aaa iyilikte yaranmıyor"

Bunu dediğim an Elif bana öyle bir baktı ki korkup tabakta ki meyvelerin hepsini ağzıma tıkmak zorunda kaldım ve acıdığım için yardım etmek zorunda da kaldım tamamen acıdığım için ne korkması.

Yaklaşık bi 3 saatin ardından temizlik bitmiş bizde bitmiştik. Bir hafta sonu vardı onu da annem çatır çutur yiyordu. Ne diyim ki afiyet olsun.

Elifle kendimize bir yorgunluk kahvesi yapıp terasa çıktık. İkimizinde en sevdiği yerdi burası. Çünkü bütün şehri ayaklar altına alıyordu.

"Asya hâlâ kararlımısın üniversite balosuna katılmamakta"

Evet üniversitem bu sene bitiyordu. Ben okulumu mimarlık ile bitirmiştim. Baloya katılmamamın sebebi ise okulda çok sevdiğim bir hocanın bana Fransa da bir iş ayarlamasaydı. Kadın bana 2 hafta sonra gel demişti yani okulların kapanmasına son bir hafta kala. Bende kabul etmiştim. Üç ya da dört sene orada çalışmak istiyordum. Sonra ise burada babamın bir tanıdığının şirketinde işe girmek istiyordum.

"Biliyorsun Elif kalamam söz verdim"

Elifin üzgünlüğü gözlerinden okunuyordu.

" canım ben senin her zaman yanındayım sanma ki Fransa ya gittiğinde kurtulacaksın"

"Evet kafa dinliycem oh mis"

"Dııııttt yanlış cevap haberin olsun ki Mertle her ay gelicez yanına"

Burukça gülümsedim

"Bende gelirim arada merak etmeyin"

Elifle birbirimize sarıldık. Elif saatin geç olduğunu söyleyip gitti. Bende duşa girip duştan sonra bakımlarımı yapıp yatağıma geçtim. Sosyal medyada oyalandıktan sonra telefonumu şarja takıp dern bir uykuya daldım.