Not

231 12 0
                                    

  Urastan sonra okuldaki hiçbir dersi dinleyememiştim. O kadar düşündüm acaba ne söylemek istedi diye ama yok yani benim bu boş beynim hiçbir sonuca varamadı.
  "Asya ben Mertin yanına geçiyorum sana da gel dicem ama senin ki kızar"
  Elife sinirlenmiştim hem nerden benim ki oluyordu.
  "Elif şu çocuğa seninki diyip durma"
  Elif teslim olurcasına ellerini yukarı kaldırıp cevap verdi.
  "Öhöhö belli öhöhö mi öhö olur öhöhö ay gıcık yaptı evet kanki haklısın demem bidaha"
  Elif benim bugün kesin sabrımı sınıyordu.
  "Git sen ben de eve gidip dinlenicem yoruldum"
  "Düşünürken mi"
  "Eliiffff"
  Aniden bağırdığımda herkes bize döndü utanmıştım
  "Hadi canım arkadaşım görüşücez ay görüşürüz"
  Elifin konuşmasına fırsat vermeden evin yolunu tuttum.
  Aslında okul il ev mesafesi yakındı o da ara sokaklarla ama oralarda içenler çok fazla olduğu için asla o yoldan kendimken gitmemeyi tercih ediyordum.
  Yarım saatin sonunda eve geldiğimde güzel bir duş alıp ardından yemeğimi yiyip yerime yattım.
  Sosyal medyada gezinirken uyuya kalacağımı anlayıp telefonu şarja takıp yattım. Tam uyuyorum derken cama taş atmıştı biri.
  İlk baş korksamda cama taş atan hayvanın Uras olduğunu gördüm. Perdeyi tekrar kapatacağım sırada Uras el hareketleriyle camı aç demeye çalışıyordu sanırım. Bu hali o kadar komikti ki.
  Camı açıp "Ne var" dedim. Kabul biraz kapaydım ama ne yapayım. 
  "Bakıyorum da huysuzluğunuz üzerinde Asya hanım"
  "Ne bekliyorsun bu saatte kapıma dayanan sensin"
  "Bu saatte dediğin saat daha 8"
  "Olsun ben uyuy..."
  Cümlemi tamamlayamadan mutfaktan patlama sesi geldi. Odamdan korkarak çıktım. Mutfağa geldiğimde kimseye bişiy olmamamasını görmemle içime bi rahatlama gelmişti.
  Umut salağı mikrodalga fırının camını patlatmıştı. Salak çocuk kendine kahve ısıtmak isterken çabuk ısınsın diye mikrodalgayı son ayarına getirmiş ve onu unutmuştu. Ya bu çocuk gerizekalı yemin ederim. Boşuna okuyor.
  Kapının çalmasıyla yerimde çakılı kalmıştım. İnşallah aklımdan geçenler başıma gelmezdi amin. Annem kapıya doğru giderken annemi durdurdum.
  "Anne siz buraları ayarlayın ben 2 dakika bakıp gelirim"
  Annemden onay alır almaz koşarak kapıyı açmaya gittim. Ve kapıda Urası görünce dualarımın kabul olmadığını anlamıştım. 
  "Asya noldu iyimisin neydi o ses"
  Uras telaşlı telaşlı konuşurken onun bu haline şaşırmıştım. Hatta gözlerinden bi ara korku geçtiğine yemin edebilirim.
  "Uras sakin ol bişey yok iyiyiz mikrodalganın camı patla..."
  Uras aniden içeri dalmıştı. Ya niye kimse benim cümlelerimin tamamlamama fırsat vermiyor acaba. Allahım bu çocuk yakışıklı  olduğu kadar malmıydı acaba evde babam vardı be babam.
  Annem ve babam Urası görünce şaşırmışlardı.
  "Uras oğlum hayırdır bişey mi oldu"
  Uras sanki biliyormuş gibi babama cevap verdi
  "Patlamayı duydum annem de telaş yapıp merak edince beni yolladı umarım iyisinizdir"
  Yalandan kim öldü ki bu ölsün
  "Efendim kızım"
  Allahım olamaz ya ben bunu sesli mi söylemiştim en az Uras kadar maldım.
  "Ha yok bişey babacım saolsun diyordum ne kadar düşünceli"
  Babam beni takmayıp Urasa dönüp cevap verdi.
  "Saolun oğlum iyiyiz de siz burdamı oturuyordunuz"
  "Evet hatta karşı komşunuz ailem onlar buraya yeni taşındılar ben sadece farklı bir yerde kalıyorum"
  "Aaa benim bugün kızları hoşgeldine gönderdiğim karşı komşumuz demekki sizsiniz"
  Annem de Urası tanıyordu. Bitek ben mi tanımıyordum bu adamı. Gerçi pek tanımadığım söylenemez ama neyse.
  "Evet Meryem hanım hatta Asya ve arkadaşının getirdiği kek muhteşem olmuştu teşekkür ederiz."
  "Oğlum bana hanım değil Meryem teyze de ve üstelik afiyet olsun. Siz geçin oturma odasına biz buraları toplayıp size kahve yapalım"
  Uras ve babam annemin sözünün ardından oturma odasına geçtiler. Umut da bir ton fırça yemişti çocuk. Ne kadar düşmanım olsa kardeşimdi üzülmüştüm. O da zaten fazla ayak altında dolaşmayıp odasına çıktı.
  "Anne bu Uras kim"
  "Tanışmışsınız ya kızım"
  "Anne onu mu diyorum ben siz nerden tanıyorsunuz"
  "He babanın komşu şirketi. Çoğu şeyi ortak yapıyorlar. Urasın babasını falan çok sever baban. Hatta sayılı güvendiği kişilerden"
  "Anladım"
  Konuyu fazla uzatmak istemiyordum. Ama ne mümkün adam her yerde karşıma çıkıyor. 
  Aynı liseli aşıklar gibi camıma gelmişti. Aklımdan geçenlerle istemeden gülümsemiştim.
  "Kızım ne sırıtıp duruyon boş boş duracağına kahveleri yapta götür"
  Kendimi toparlayıp hızlı bir şekilde kahveleri yapıp babamlara götürdüm. Yanlarına oturmuştum. Açıkcası ne konuştuklarını merak etmiştim.
  Çoğu zaman işlerden konuşup az da olsa kendi hayatlarından bahsettiler. Urasın küçük kardeşinin adı Efeymiş. Annesinin ısrarıyla bizim karşımıza taşınmış ailesi. Falan da filan zaten daha fazla dinleyememiştim. Uras çok yakışıklıyı çok. Her kızın hayal ettiği gibi bir adamdı. Geniş omuzları uzun boyu elleri Allahıım sen nefsime müdahalede bulun ben müdahale edemiyorum. Babamla Uras ayağa kalktıklarında tokalaşıyorlardı. Urasın gitmek için müsade istediğini duyup peşlerine takıldım.
  "Evladım yine gel bir akşam oturup yemek yiyelim hatta Asya gitmeden olursa çok iyi olur o da tanısın sizi"
  Uras bunları duyunca sanki yutkunamamıştı. Hah senin duyguların mı vardı.
  "Ben aileme söyleyip ona göre size haber veririm Haluk bey"
  "Amca oğlum amca"
  Uras yarım ağız güldü ben bittim.
  "İyi geceler Asya"
  "İyi geceler"
  Göz mü kırpmıştı o bana evet evet göz kırpmıştı.
  Uras gittikten sonra herkes odasın çekilmişti. Odama çıktığımda camın hala açık olduğunu görüp camı kapatacağım sırada camdan içeri taşa sarılı bir şekilde not geldi. Camdan baktığımda ortalık da kimse gözükmüyordu. Kağıdı okuduğumda kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Ve Uras haklıydı.
  "Gözlerinin baktığı her yerde ben olacağım. Gözlerini kapattığında açılacak olan gönül gözünde yine ben olacağım. İyi geceler miki mausem"
  "İyi geceler kairos"

  {Bir bölümü de böylelikle tamamlamış bulunmaktayım. Bu arada Asyanın Urasa takmış olduğu ad kairos yunanca fırsat tanrısı olarak geçiyor. Siz sevgili okurlarım umarım hikayeyi beyenmişsinizdir. Yeni bir bölümde görüşmek dileğiyle}

Sevgili PatronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin