Gece üç gibi Urasları yolcu etmiştik. Urası son gördüğümde canımdan can gitmişti sonra Ezgi'yle gözgöze gelince mahcup olup önüme dönmüştüm.
Mert beni gece eve bıraktı. Eve geldiğimde annemler uyuyor diye sessiz olmaya özen gösterdim. Odama çıktığımda berjerin üstündeki notu gördüm. Notu açtığımda annemlerin yazmış olduğunu gördüm. Annemler anlaşılan her seneki gibi bu senede bağ evine gitmişlerdi. Ama bu sefer neden erken gitmişlerdi. Annem kendi işini kendi görmesini seven biri olduğu için asla hizmetçi tutmuyordu. Onlar zaten iki günden önce dönmezlerdi. Neyse ya Elif'i çağırdım. Umut'ta yoktu evde zaten. Oda okulun verdiği eğitime gitmişti.
Kısa bir duşun ardından vücudum artık iyice mayışmıştı. O yüzden fazla dayanamayıp derin bir uykuya daldım.
Sabah uyandığımda saat 9:00'a geliyordu. Elimi yüzümü yıkayıp kısa bir kahvaltı yaptım. Odama geçip hazırlanmaya başladım. Üzerime beyaz tişört giydim. Onun üzerine bebek mavisi uzun bol hırkamı giydim. Altıma beyaz pantolonu giyip sade bir makyaj yaptım. Ten rengi çantamı aldım. Ayakkabı olarakta çantam ile aynı renkte olan topuklularımı giydim.
Tam kapıdan çıkacağım sırada kapının önüne oturmuş 4 5 yaşlarında bir çocuk vardı boncuk boncuk gözleriyle bana bakıyordu.
"Canım sen kimsin ne işin var burada annenlerin haberi var mı?"
Çocuk ilkilmişti. Anlaşılan korkmuştu. Onu hemen içeri alıp bir bardak su verdim.
"Daha iyimisin"
Çocuk ürkekçe kafasını salladı. Çocuk çok tatlıydı. Mavi mavi gözleri ve küçücük bir yüzü vardı.
"Adın ne"
Çocuk gözlerimin içine bakıyordu ama konuşmuyordu benimle. Acaba bir şey mi gelmişti başına. Annesi neredeydi. Çocuk çok yorgun gözüküyordu. Hemen karnını doyurdum aç yatıramazdım. Onu kendi odama çıkarttım. Üzerini örtüp "sen biraz uyu tamam mı sonra da aileni bulalım" dedim ama yine bir cevap alamamıştım. Odadan çıktığımda Ece'yi aradım.
"Ece rica etsem benim bugün yapacaklarıma bakar mısın"
"Tabii ki Asya hanım sizi bir saniye bekleteceğim"
Ece'yi beklerken kapı arasından ufaklığı kontrol ettim. O sırada Ece söze girdi.
"Asya hanım bugün ... Firmasıyla önemli bir toplantınız var"
Allah'ım yarabbim onu nasıl unutmuştum ben. O toplantıyı iptal edemezdim ufaklığı da evde bırakamazdım. Aklıma Elif geldi ondan yardım alabilirim bence.
"saat kaçta?"
"14:00'da Asya hanım"
Saate baktığımda 12:30 olduğunu gördüm. Hemen bir şeyler yapmam lazımdı yoksa geç kalacaktım. Bir günümde aksiyonsuz geçse ne olurdu.
"Tamam ben geleceğim eğer geç kalırsam adamları toplantı odasına alın bir şeyler ikram edin"
"Tamam Asya hanım"
Hemen telefonu kapatıp Elif'i aradım. Allah'tan ikinci çalış da hemen açtı.
"Alo Asya canım"
"Kanki müsait misin ya"
"Müsaitim hayırdır ne oldu yine"
"Bize gelmen lazım hemen geldiğinde anlatırım tamam mı?"
"Asya bir sorun yok değil mi?"
Ah kuzum ya endişelenmişti. Anlaşılan yola çıkmıştı bile arkadan gelen seslere bakılırsa.
"kanki yok telaş yapma küçük bir misafirim var sadece gelince görürsün"
"15 dakikaya ordayım"
"Bekliyorum canım"
Telefonu kapattığımda yine ufaklığı kontrol etme ihtiyacı duydum. Odamın kapısından baktığımda çocuğun sayıkladığını duydum. Ama ne dediği anlaşılmıyordu. Biraz onu orada bekledikten sonra normal uykusuna devam etti. Ben de aşağı inip kendime kahve yaptım
Elif dediği gibi 15 dakika sonra gelmişti. Ona olan biteni baştan sona anlattığım da oda benim gibi başına bir şey gelmesinden şüpheleniyordu. Saate baktığımda 1:30 olduğunu gördüm. Geç kalacaktım.
"Elif çocuğa 1 2 saatliğine bakar mısın?"
"Bakarım canım çık hadi sen"
Elif'e minnet dolu bakıp hemen evden çıktım. Yarım saatin sonunda şirkete geldiğimde acele acele Ece'nin yanına gittim.
"Adamalar geldimi Ece"
"Evet Asya hanım toplantı odasında sizi bekliyorlar"
"Saol Ece"
Ece'nin yanından ayrılırken nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Toplantı odasının önüne geldiğimde kendime çeki düzen verip içeriye geçtim.
"Merhaba hoşgeldiniz umarım bekletmemişimdir"
Orta yaşlı bir adam söze atıldı.
"Hayır bizde daha yeni geldik zaten"
Kafamı onaylar şekilde salladıktan sonra toplantıya geçtik.
Yaklaşık bir saatin ardından toplantı bitmişti. Adamlar gerçekten zordu. Beni aşırı derece zorlamışlardı. Ama allahtan güzel hazırlanmıştım. Beğenmişlerdi. Yoksa bu toplantı uzardı.
"İyi günler Asya hanım projenin yapım aşamasında görüşürüz"
"İyi günler Emir bey"
Adama ufaktan kıl olmuştum. İnşallah başımıza bir sorun çıkarmazlardı. Herkes odadan çıktığında tek kalmıştım. Kapı tıklatıldığında Ece bana kahve getirmişti.
"Tebrikler Asya hanım"
"Teşekkür ederim canım"
"Afiyet olsun" dedikten sonra odadan çıktı. Onun peşinden bir 5 dakika sonra Uras aradı.
"Tebrikler miki mouse"
"Saol da ne hız böyle bütün şirket duymuş galiba"
"Böyle bir başarıyı nasıl duymasınlar"
Egomu şuan Uras öyle bir tatmin ediyordu ki.
"Evet evet saol boşver şimdi beni baban nasıl"
"Aynı yarın akaşama ameliyata alacaklar daha ne olacağı belli değil"
"Anladım... Uras lütfen dikkat et kendine"
"Merak etme güzelim iyiyim ben sende dikkat et kendine aklımda kalbimde sende"
"Görüşürüz o zaman"
"Görüşürüz güzelim"
Ah kalbim çıt gözyaşım pıt onu şimdiden çok özlemiştim. Tam telefonu kapattım derken ardından bir telefon daha çalmasıyla şaşırmıştım. Bugün herkes beni mi arıyordu acaba. Telefonun ekranına baktığımda Elif'in aradığını gördüm. Aklıma hemen ufaklık geldi acaba bir şey mi olmuştu.
"Asya rahatsız etmek istemezdim ama çocuk uyandığından beri sürekli ağlıyor zaten geldiğimden beri benimle de hiçbir şekilde konuşmadı"
Arkadan ufaklığın ağlama sessini duyduğumda kalbime sanki bıçak saplıyorlamış gibi cız cız olmuştu. Ne çabuk sahiplenmiştim böyle.
"Geliyorum hemen"
Hemen telefonu kapatıp alelacele şirketten çıktım. Yaklaşık bir 15 dakikada gelmiştim eve. Arabadan hemen inip koşa koşa evin kapısına dayandım. Kapıyı çaldığımdan Elif kapıyı açtı. Eve girdiğim an ufaklık beni görünce ağlamayı kesmişti. Sanırım korkmuştu. Bir anda boynuma atlayınca daha ne olduğunu anlayamadan yanağımdan öptü. İşte o an içimde ölen çiçeklerim filiz vermişti. Hissetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Patronum
ChickLitİlk başlarda çok güzeldi ben biz birbirimizden hoşlandık sanmışken onun evlenme haberini gördüm. O an anladım ki artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. ... Yanılmışım.