b i r | ç ı r p ı n ı ş

175 51 13
                                    

Gökyüzü hiç olmadığı kadar hırçındı bu akşam. Yağmur damlaları delip geçmek istercesine pencereye vuruyor, kara bulutlar insanın içini daraltıyor ve şimşeklerle beraber ahenkle dans ediyorlardı. Şehrimin yıpranmış sokakları yağmurlarla yıkanıyor, denizin dalgaları kayalıkları aşıyordu. Yağmura yakalanan insanlar bir oraya bir buraya koşturuyordu. Ben ise sadece bunları penceremde izliyordum. Can sıkıntısından derin bir nefes verdim ve kütüphaneden çıkmak için hareketlendim. Çantama kitaplarımı koymakla uğraşmayıp elime aldım ve hızlı adımlarla çıkışa yöneldim. Fazla ses yapmamaya çalışarak büyük ahşap oymalı kapıyı araladım ve o soğuk rüzgarın içeri girmesine izin vererek kendimi dışarı attım. Yağmur deli gibi yağıyordu. Şemsiyem yoktu. Saçlarım,üstüm,çantam... kısacası her yerim ıslanıyordu. Sağa sola bakınıp bir taksi aradım ama ortalıkta ölüm sessizliği vardı. Daha fazla beklememek için ilerlemeye karar verdim ve kafamı eğerek koşmaya başladım. Keşke kitaplarımı çantama koysaydım diye düşünmeden edemedim. Ara ara arkamı yoklayıp taksinin gelmesini umdum ama nafile. Tam arkamı yoklamışken önüme bakmadığım için su dolu bir şeyin içine düştüm. Nefes alamıyordum. Bu kadar dipsiz bir şeyin yolun ortasında olmasının imkanı yoktu. Çırpındım. Nefes alamıyordum. Boğuluyordum. Her taraf karanlıktı. Ayaklarımı ellerimi yukarı çıkmak için kullandım ama bir şey de beni aşağı çekmek için uğraştı. Nefes alamıyordum. Gözlerim artık dayanamadı. Akciğerlerimin içine suların doluşunu hissettim ve gözlerimi kapadım.

Y E İ SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin