Günler Yoongi' ye ihanet ediyordu sanki. Genç hekime
şans vermesinin üzerinden iki hafta geçmişti. Genç hekim bulduğu her fırsatta omeganın yanına gidiyor, onu küçük hediyelerle şımartıyordu.Yoongi bu durumdan oldukça memnundu. Sevildiğini hissetmek ona oldukça iyi geliyordu. Changkyun zaten genç hekimi seviyordu. Çünkü bu koca karanlık sarayda onunla oynayan tek kişiydi. Yoongi babası hariç. İki hafta içinde Yoongi' n yüzüne renk gelmişti. Daha çok konuşuyor, daha çok gülümsüyordu, güzel parfümler sıkıyor, saçlarını özenle örüyordu. Beraber yemek yiyordular. Changkyun o kadar alışmıştı ki bu duruma iki haftada yanlışlıkla Junhoe' ye baba diyordu.
İlk kez dediğinde genç adam mutluluktan ağlamıştı. O ağlarken Yoongi içinde bir şeylerin kırıldığını hissetti. Ve o an ilk defa Hoseok' dan nefret etti. Bu durumda oldukları için ilk defa nefret etti Yoongi. Oğlunun başka bir adama baba demeye itmesinden daha çok nefret etti.
Mutlu olduğu yanlar elbette ki vardı. Junhoe küçük oğlanı kendi oğlu gibi sevip, öpüp sarılıyordu. İki baba sevgisini ilk kez yaşıyordu Changkyun. İlk kez ailesi varmış gibi hissediyordu küçük çocuk. Yoongi ona bu sevgiyi verdiği için hekime minnettardı. Bir borçtu sanki bu ve Yoongi bu borçu nasıl ödeyeceğini bilmiyordu.
Keşke, ya doğum da ölseydi ya da onunla evlenmeseydi. İhanetin bedeli çok büyüktü.
Kılıçtan keskindi. Yoongi derin bir nefes alırken uyuyan oğlunun anlını öptü. Yanan mumu alıp odadan çıkarken yavaşça kapıyı kapatmasıyla Hoseok ile karşılaştı. Yoongi ne kadar güzelleşmişse o kadar çökmüştü. Göz altı morlukları kendini belli ediyor, her daim düzgün olan saçları darmadağandı. Üstünde ki kıyafeti bile dağınık hatta pisti.
"Bu gece seninle uyuyabilir miyim?" Dediğinde Yoongi'n alt dudağı titredi. Neden ona bunu yapıyordu. Tam vazgeçmişken bir anda hayatına dönüyordu. Çok mu seviyordu onunla oynamayı. Susarak özlüyordu Yoongi. Bu özlem çok ağırdı. Tarifi yoktu. Sessizce başıyla onayladı. Durum ne olursa olsun Yoongi onunla evli ve ona mühürlüydü. Hoseok' da Yoongi' ye mühürlüydü. Yoongi ne kadar aptal olduğunu biliyordu. Ne kadar üzülüp kırılsa da, bir umut diyordu belki yeniden sever. Belki yeniden eskiden olduğumuz gibi oluruz.
Hoseok o gece vicdanına boyun eğmeyi eylemişti. Nedensiz bir şekilde eşini aşırı özler olmuştu ve sanki onsuz nefes bile alamayacaktı.
İkisi de sessizce Yoongi' n odasına girdiğinde ilk defa bu oda Hoseok' a çok yabancı gelmişti. Yoongi sabahlığını çıkarıp asarken Hoseok yatağın üzerine oturmuş eşini izliyordu. Hareketleri fazla zarifti. Yürüyüşü, mimikleri, sesi.
Daehwi' n aksine.
Hoseok kendini garip hissetmeye devam etti.
Belki de kaybettiğini hissedince özlemi göz ardı edilemez hale gelmişti. Yoongi derin bir nefes alırken kuruyan dudaklarını ıslattı.
Sessizce yorganı kaldırıp içine girdiğinde sağ tarafına döndü. Hoseok kendine sırtını dönen eşini izlerken oda yorganın içine girdi. Yoongi nefes bile alamaya korkuyordu. Her an ağlayabilecek durumdaydı. Hoseok sessizce eşine yaklaşıp ona sarıldığında genç omega daha fazla gözyaşlarını tutamamıştı. Hoseok onu kendine döndürüp sarıldığında kendi gözleri de dolmuştu.
"Neden bana bunu yapıyorsun Alfa? Defalarca kırıyor, paramparça ediyorsun ve sonra... hiçbir şey olmamış gibi geliyorsun neden?" Yoongi yumruk yaptığı ellerini onun göğsüne vururken sordu.
"Bilmiyorum. Lanet olsun bilmiyorum Yoongi. Senin yanında olmak ve senden kurtulmak istiyorum. Sahte geliyor her şey."
"Bana ne kadar acı çektiriyorsun biliyor musun Alfa? Canım nasıl yanıyor." titreyen sesiyle konuştuğunda Hoseok derin bir nefes aldı.
Hissetmiyordu.
Lanet olsun ki hissetmiyordu. Mühürlü bir çift birbirinin duygularını hissederdi ama Hoseok..
Hissedemiyordu.
Acısını, hüznünü..
Ama mutluluğunu hissediyordu. Sadece mutluluk. Kederden uzak olan mutluluğunu. İki haftadır hissettiği mutluluk Hoseok' a ağır gelmişti.
Do Hoseok doğmak için eşini beklemişti. Yoongi' n varlığını istemişti. O geldiği an doğmuştu bebek alfa.
Kehanetlerin en ağırını yaşarken hemde.
Bir ilk olurken eşini istemişti. Kaderleri iki babasının olduğu gibi sonun başlangıcında yazılmıştı.
Do Hoseok bir Kral Alfa' n doğan ilk Kral Alfa' sıydı.
İlk defa bir soya aktarılmıştı Kral Alfa'lık.
Hoseok ilkti.
İlkin sonuydu aynı zamanda.
Kaderleri karışık.
"O kadar yoruldum ki.." diye devam etti Yoongi.
"Seni susarak özlemekten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tomorrow We Fight|Sope
Fantasy"Çok güzelsin." Dedi Alfa omegasına bakmadan. "Hemde çok. " dedi. Omega sessizce yanında duruyor, başı dik, omuzları geride. Gururlu bir şekilde yanında dikiliyordu, mavi gözleri yaşlı. "Ama bu beni sevmen için bir neden değil. " dedi. Alfa gözler...