Sonraki gün
Jungkook
Dersin bitmesini sabırsızlıkla bekliyordum. Jimin ile konuşmak için sabırsızlanıyordum. Aynı sınıftaydık, sınıfın en köşesinde herkesten uzak oturuyordu. Dersle biraz ilgileniyor gibi duruyordu.
Onun hapishaneye atıldığı hakkında dedikodular vardı. Bazıları birini öldürdüğü için, bazıları ise sarhoş olup etrafa zarar verdiği için olduğunu söylüyordu. Ama neyin doğru olduğunu kimse bilmezdi çünkü bunlar sadece dedikoduydu.
Bir anda zilin çalmasıyla irkildim. Herkes hızlıca eşyalarını toplayıp, sınıftan çıkıyordu. Jimin'in dışarıya çıktığını gördüm.
Ben de eşyalarımı hızlıca topladım ve sınıftan çıktım. Dışarıya çıkar çıkmaz onu koridordan çıkışa doğru giderken gördüm. Kimseye çarpmadan ona doğru koşmaya çalıştım.
Dışarıya çıktığında onu yakaladım. Hızlıca nefes alıp verirken onun omzuna dokundum. Omzunu hareket ettirip elimi düşürdü ve beni görmezden gelip yürümeye devam etti.
Onun arkasından yürümeye başladım ve kulaklığını çıkartıp omzuna tekrar dokundum.
Jimin
Okuldan çıkmış yürürken birisi omzuma dokundu. Her kimse elini düşürüp yürümeye devam ettim.Ama bu beni rahatsız etmesini durdurmadı. Günümü daha da mahvetmeye yemin etmiş gibiydi. Kulaklığımı çıkartacak kadar cesareti bile vardı. Hemen bileğinden sıkıca tuttum.
Sıkıca tuttuğum bileği çevirerek arkama döndüm. Her kimse çok fazla acı çekti. Gözlerimi elinden çekip kafamı kaldırdım ve bir çift tatlı gözle karşılaştım.
"D-dur lütfen, sadece konuşmak için g-geldim." Ters bir şekilde ona baktım ve bakışımın altında titredi. O Jeon Jungkook'tu, okulun ineği.
"Ne istiyorsun?" sesim Antarktika'dan daha soğuktu. İrkildi. "S-sadece bir iyiliğe ihtiyacım var." Sesi çok yumuşaktı, neredeyse yalvarıyor gibiydi.
"İnsanlara iyilik yapmam." Soğuk gözlerim onun sıcak kahverengileriyle buluştu. Bileğini bıraktım. Kaybolmuş, küçük bir çocuk gibi duruyordu. Gözlerimi ondan çektim, soğukluğumu eritmemesi için.
Onu şaşkın bir şekilde bırakarak yürümeye başladım. Bu bileğimden tutarak beni durdurana kadardı. "Eğer kırmamı istemiyorsan elini çek."
"L-lütfen sadece beni dinle, aacilen paraya ihtiyacım var ve bana sadece sen yardım edebilirsin, lütfen ç-çok zamanını almayacağım." Sesi yıkılmış gibi geliyordu.
"Tamam, sadece 5 dakikan var." Kollarımı bağlayarak karşısında durdum. Botlarımdan biriyle kaldırıma vurarak cevap vermesini beklediğimi belli eden ama can sıkıcı sesler çıkardım.
"P-paraya gerçekten çok ihtiyacım var ve sen gerçekten büyük bir yardım yapabilirsin. S-sadece bir şey yapman lazım..."
*
Öğlen bölümü atmayı unuttum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Good Boy's Bad Boy✓ | JiKook
Fanfiction✧ Jungkook'un yüksek miktarda paraya ihtiyacı vardı ve bu parayı kazanmasının en kolay yolu okulunun adeta kapalı kutu olan "bad boy'u Park Jimin ile sevgili olup, onu rezil etmesiydi. ˚ ˳⊹︶꒦ ︶꒷꒦ ︶˚ ˳꒦ ︶꒦ ︶꒷꒦˚ ˳⊹︶꒦ ︶꒷꒦ ︶˚ ˳ ↝Top : Jimin ↝Bottom : Ju...