Dark Secrets

4.4K 307 69
                                    

Jungkook

"O geceyi sarhoş olmama rağmen çok iyi hatırlıyorum, ama o gece olan şeyler beni tamamen yıktı. Ondan önce nasıl birisi olduğumu hatırlamıyorum bile, o gece beni değiştirdi, benliğimi unutmamı sağladı. A-artık kim olduğumu bilmiyorum b-bile.".

Bunları söylemek için çok fazla efor sarf etmişti. Sesindeki acıyı duyabiliyordum, gözlerindeki kaybolmuşluğu görebiliyordum. Dolunayın altında nasıl titrediğini görebiliyordum, göz yaşları birer elmas gibiydi.

Neredeyse maraton koşan kalbimi sakinleştirmek için derince nefes aldım. Endişeyle dudağımı ısırdım, en kötü kısmını duymaya hazır değildim. Çünkü onları yaşamamış olsam bile kalbimin çökeceğinden emindim.

Ürpertici bir rüzgar esti, vücudu ay ışığının altında daha da titremeye başladı. Kollarını kendi etrafına sardı, dişleri takırdıyordu. Tüm vücudum gidip ona sarılmamı söylüyordu ama yapamadım.

Kalbim bana bağırıyordu, aklım ise ona yaklaşmayarak doğru olanı yaptığımı söylüyordu. Ama vücudumun uyumsuz bir kısmı bunu yapmamı sağladı, en azından ben öyle düşünüyordum. Ona yaklaştım ve kendime çekip sarıldım.

Karşı çıkmadı, titreyen güçsüz kollarını kaldırıp belime sardı, beni kendine daha da yakınlaştırmaya çalışıyordu. Kalbimin bunları kaldıramayacağından emindim.

Kafasını omzuma sürttü, güzel gözlerini görmeme izin vermedi. Ama emindim ki gözleri sonu olmayan yaşlarla kaplıydı. Tişörtümde hissettiğim ıslaklıklar bunun kanıtıydı.

"Bırak da kendini bulmana yardım edeyim.". Bir anda kendimi bunları söylerken buldum. Farklı hissettim, hayatımda ilk defa cesur hissettim, sanki kontrol bendeydi. Sözlerimden dolayı ağlamasının şiddetlendiğini hissettim.

Daha sonra yaptığım şey asla utangaç bir çocuktan beklenilmeyecek bir şeydi, en azından benim gibi birisinden.

Onun yumuşak dokulu yüzünü ellerimle tutup kaldırdım, onu sadece daha güzel gösteren dolu gözleriyle karşılaştım. Ellerim hafifçe titriyordu ama ama umursamadım.

Yüzümü ona yaklaştırdım, dudaklarımı onun yumuşak dudaklarıyla birleştirdim, onu öptüm. Ben, Jeon Jungkook, utangaçlıktan insanlarla konuşamayan çocuk, bir erkeği öptüm, kesinlikle sevdiğim bir erkeği...

"Senin yanında olacağım, bana tüm sırlarını söyle, söz veriyorum senden nefret etmeyeceğim. Zaten a-asla edemem.". Artık kırmızı olan dudaklarına fısıldadım. En azından bir şeyler söylemeyecek kadar şoktaydı.

Dudakları bir şeyler söylemek için hareket etti ama hiç bir şey diyemedi, kafasını salladı. Ellerimi daha çok sıkılaştırdım, ona sarılabildiğim kadar sıkı sarıldım.

Derin bir nefes aldı, "Hayatım boyunca gideceğim ilk partiydi, ailem binlerce kez hayır demesine rağmen hyungım kaçmama yardım etti. Partilerin nasıl olduğunu bilmiyordum, fazla arkadaşım yoktu. Okuldaki bazı çocuklar büyük bir parti vermişti ve gerçekten gitmek istemiştim. B-bu yüzden beni götürdü, paketli olmayan hiç bir şeyi yiyip içmemem konusunda beni uyardı. Ama çok heyecanlıydım ve aşırı alkollü bir şeyler içtim.".

The Good Boy's Bad Boy✓ | JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin