Tutor Boy

4.8K 346 143
                                    

Bunny Boy
Jimin ne zaman geleceksin? 20 dakika oldu.

Bunny Boy
Seni neredeyse 1 saattir bekliyorum ve hala burada değilsin. Eğer bu bir tür şakaysa lütfen dur artık.

Bunny Boy
Jimin, mesajlarımı görmüyorsun bile... Eğer sana ders çalıştırmamı istemiyorsan bana daha önceden söyleyebilirdin. Zamanımı böyle harcamazdım.

Jimin
Sızlanmayı kes tavşan çocuk ve uyumama izin ver.

Bunny Boy
Hala uyuyor musun?!

Jimin
Evet, bugün pazar ve pazar günleri canım ne kadar geç isterse o kadar geç kalkarım.

Ve bunun hakkında hiçbir şey yapamazsın.

Bunny Boy
Jimin! Hemen uyan! Eğer böyle davranmaya devam edersen notlarını yükseltemezsin.

Jimin
Umrumda değil, tavşan çocuk. Şimdi uyumama izin ver yoksa yarın yüzünü hissedemezsin. Çünkü çok sert bir şekilde yumruk atmış olacağım.

Bunny Boy
Bunun olmasına izin vermeyeceğim ve çalışmayı kaçırmayacağım. Hemen şimdi size geliyorum!

Jimin
Ne yapıyorsan yap tavşan çocuk ama uyumama izin ver

Jungkook

"Rin, hazırlan 5 dakika içinde çıkıyoruz." Evimizdeki eski ikinci -belki üç, dört veya beşinci- el oyun konsoluyla oynayan 14 yaşındaki kız kardeşime seslendim.

"Off yine ne var, bir kaç dakika bile huzurlu olamayacak mıyım?" Bağırdı ve konsolu kapatıp, kaldırdı. "Şikayet etme ve hazırlan fazla zamanımız yok."

Çok fazla uzamaya başlayan saçını hafifçe karıştırdım. "Ama nereye gidiyoruz ki?" Endişeli bir şekilde bakıyordu.

"5 dakika içinde hazırlan, sonra sana söyleyeyim." Odamızdaki küçük dolaba yöneldim, aynı odada kalıyorduk. Evimiz aşırı derece küçüktü, sadece iki oda ve mutfak vardı. Diğer oda annemizindi ama ikimiz de o odaya kimsenin taşınmayacağına karar vermiştik.

Üzerine bir sweatshirt giyerken sıkıntılı bir şekilde nefesini vermişti. Hazırlandıktan sonra evden çıktık ve Jimin'in evine doğru yürümeye başladık.

"Artık nereye gideceğimizi söylemeyi düşünmüyor musun?". Jungrin neredeyse umutsuz bir şekilde sordu.

"Arkadaşımın evine gidiyoruz." Ona bakmadan söyledim. "Kız mı erkek mi? Ne diye soruyorsam, asla bir kızla konuşacak kadar cesaretli olamazsın."

Söylediklerini duyunca biraz kırıldım. O kadar da özgüvensiz değilim, yani sanırım. Ama benlik bir sorun yok kardeşim ve annem dışındaki kızlar çok tuhaf davranıyor.

"Erkek zaten." kısık bir sesle söyledim. Jungrin bana bilmiş bir bakış atıp "Biliyordum zaten." dedi. Gözlerimi devirdim. "Eee, yakışıklı mı?"

Aklıma Jimin gelmeye başlayınca nedense sıcak hissetmeye başladım. Yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna eminim. Düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım ama başaramayıp daha çok düşünmeye ve kızarmaya başladım.

The Good Boy's Bad Boy✓ | JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin