5. Bölüm

1.3K 731 772
                                    

umudun_prensesi adlı kişiye ithaf edildi. Desteklerinden dolayı teşekkür ederim.

Öyleyse yap. Karar ver.
Bu hayat mı
yaşamak istediğin?
Bu insan mı
Sevmek istediğin?
Bu mu en iyi halin?
Daha güçlü olabilir misin?
Daha kibar? Daha sevecen
Karar ver.
Nefes al.
Nefes ver.
Ve karar ver..

《Meredith Grey.》

Merhaba sevgili okuyucularım.

5. Bölüm ile birlikteyiz.

Keyifli okumalar..

Masa da sessizlik ve gerginlik sürüyordu. Gözler birbirine bakıyor ağızlar söze girmek için açılıyor vazgeçilip tekrar kapanıyordu.
Gökhan ayakta dolanıyor sakinleşmeye çalışıyordu . Vural gözleri ile oturmasını işaret ediyor Gökhan umursamıyordu .

Masada ki karabalığa baktı. Kızgın boğalar gibi etrafa bakıyorlardı. Gerginliğin azalmasını umarak söze girdi. " Gençler sakin olun. Tartışarak, bağırarak ilerleyemeyiz." Hepsi bir ağızdan konuşmaya başladı yükselen ses rahatsız ediciydi.

Masa da ağır basan ses Sezerden çıktı.
" Ne sakinliği Abi? Neyin sakinliği bu!
Sizi bilmem ama ben sakin olamam. Kardeşim yanım da yok. Ben burada oturup değerlendirme yapamam. "
Sesi tüm masadakilerin dikkatini çekiyordu. Gözler Vural ve Sezer üzerinde gidip geliyordu. " Kendinize gelin! Anlıyorum merak ediyorsunuz.
Sizin kadar bende onu merak ediyorum. Kardeşim o benim." Gözlerini kapatıp bekledi bir süre kalbin de oluşan sızı kendisini rahatsız ediyordu. Devam ettirdi sözlerini.

" Bizim yanlış bir hareketimiz İsimsiz'in zarar görmesine sebep olabilir." Masadakiler Vural'ı dinlemek ya da onaylamak istemiyordu. Kalplerinden başlayayıp tüm vücutlarını saran öfkeyi dinlemek daha cazip geliyordu.

" Işıldan dinlediklerimiz doğrultusunda
İsimsiz'in Barlas'ın elinde olduğunu biliyoruz." Musa hızlı bir şekilde parmaklarını klavyede gezdiriyor durum değerlendirmesi yapıyordu.

Vural kafasını sallayıp söze girdi.
" Yıldırım ile irtibattayım. Her yere bakılıyor. Soruşturuyoruz." Onay alıp devam etti. " Barlasın arkasının boş olmadığını biliyoruz. Bunu göz önünde bulundurmalıyız. Arkadakilerin dikkatini daha fazla çekmemeliyiz." Gökhan sessizliğini bozmamaya çalışıyordu. Sabır diler gibi etrafa baktı. Masaya hızla yaklaşıp kızarmış gözlerini masadakilere dikti.

" Piçin biri benim kardeşimi alıkoyuyor ve şiddet uyguluyor. Yetmiyor İsimsiz'i"
Devam ettiremedi nefesi kesiliyordu.
" İsimsiz'i alıkoyuyor. Nerede ne halde bilmiyoruz. Dibimize kadar girip kızları teker, teker alıyor. Sizce de Arkasındakilerin haberi yok mudur? "

Gözleri titriyor hızlı hızlı soluk alıyordu. Elini kalbine koyup kafasını iki yana sallayarak arkasını döndü. Beyninden geçen düşünceler nefesinin hızlanmasına neden oluyordu.

" Abi, Gökhan haklı. İçimize girmişler zaten. Kutu meselesi dönüp duruyor. Arkada kim varsa haberi vardır. Belki de onların emridir."
Masa da ufak uğultu olmaya başladı.
Aradan geçen yirmi dakikanın ardından toplantı bitmişti. Toplantı odasından ayrılan bedenler. Bodrum kata indiler. Spor kıyafetleri değişip. Günlük Kıyafetlerini giydiler. Hepsi birlikte hareket ediyor hazırlanıyorlardı. Kafalarına şapkaları geçirip beline silahları yerleştirdiler. Teker teker botları ayaklarına geçirip sıkıca bağladılar.

On dakika sonra grup girişte bekliyordu. Mekandan çıkıp arabalara binmeye başladılar. Sokakta bulunanlar gençler şaşkınlık ile bakıyorlardı. Ağızlarında unuttukları sigaranın külleri kıyafetlerine düşünüyordu. Köşe de ayık olmayan topluluk yarı kapalı gözler ile gruba bakıyordu.

İSİMSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin