11🌸

54 9 67
                                    

!Dikkat: Bu bölümde ürün
yerleştirme bulunmaktadır.
Yani bir kitaptan alıntı bulunuyor.

Yani bir kitaptan alıntı bulunuyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10. bölümü okumadan içeri girmeyiniz please...

[][][][]

Yapacağımız şeyi uzun zamandır planlıyor olduğum halde içimde biraz tedirginlikle beraber biraz da vücudumun salgıladığı adrenalin hormonunun etkisi olan heyecan vardı. Ellerimin içinin terlediğini hissettiğimde pantolonuma sürerek kuruladım ve merdivenleri çıkmaya devam ettim. Aklıma dolan ihtimaller ile içim içimi kemiriyor olsa da yüzümdeki kararlı ifadeyi bozmuyordum.

"Beynim arkaplanda gerilim müziği çalıyor" dedi Peril kıkırdayarak. Söylediği şey ile ben de kıkırdadım. Bu merdivenler bu kadar çok muydu önceden de? Çık çık bitmiyor resmen. Ya da psikolojik bir şey, bilemiyorum.

"İnanır mısın benim beynimden de saniyede bin bir türlü senaryo seçiyor" derken merdivenler bitmişti ve biz sola yönelmiştik. "Tüm olasılıklar sonucunda vereceğimiz tepkileri dahil planlamışken yine bile tedirginim"

"Ben de, ben de"

Önünde durduğumuz kapı ile bakışırken içimi hava ile doldurdum ve nefes verirken eş zamanlı olarak sessizce kapını kulpunu aşağı indirdim. Fakat devamı gelmemişti. Kapıyı itsem de kapı açılmayınca akılsız kafama söverek elimi alnıma sertçe vurdum. Belki bu beynimi yerine oturturdu.

"Kilitli mi?"

"Bekle burada" diyerek sorusunu es geçtim. Odama yönlendirdiğim aceleci adımlarımı biraz daha hızlandırdım ve içeri geçip yatağın yanındaki çekmeceleri tek tek karıştırmaya başladım. Nereye koydum ben bu lanet şeyi?! Unutkanlığım bugünü mü buldu yani?

Sinirle son çekmeceyi de kapatıp dolabıma yöneldim. Düzenli dolabı bozmamaya çalışarak ve bulamadığım her saniye daha da sinirlenerek arıyordum. Dolabın içinde olmadığına kanaat getirerek kapaklarını kapattığımda gözlerim dolabın tepesine iliştiğinde beynimde şimşekler çaktı.

"Bugün gerçekten beynim geriden geliyor" diye söylenerek sandalyemi dolabın önüne çektim. Sandalyeye çıktığımda dolabın tozlu zemininden bana göz kırpan şeyi alıp sandalyeden atlarcasına indim ve sandalyeyi geri yerine koyma gereği duymadan odadan çıktım.

"Ne yapıyorsun iki saattir sen orada? Ayrıca bu kapıyı nasıl açacağımızı da düşündüğünü umuyorum" dedi Peril yanına vardığımda. Ellerini beline koymuş, dudaklarını büzerek gözlerini kısmış bir şekilde bana bakıyordu. Onun bu haline gülerek elimdeki gösterdim.

"Biraz geç çalışsa da çalıştığı için beynime teşekkür ediyorum" dedim elimdeki anahtara bakarak. "Zamanında aynısından bastırmayı akıl edecek kadar çalışıyordu şimdi ise unutacak kadar yavaşladı" diyerek gözlerimi beynimi görmek istecesine yukarı kaldırmış sol elimle başımı okşamıştım.

İntikam ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin