13🌸

45 8 88
                                    

[][][][]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[][][][]

Göz kapaklarıma tonlarca ağırlık bağlıymış gibi kapanmak için çabalarken onlara inat açık tutuyordum gözlerimi. Bedenimin uykusu vardı fakat bilincim fazlasıyla açıktı ve uyumak istemiyordu. Ben ise arada kalmıştım. Gözlerimi kapatsam uyuyamıyordum, kapatmasam açık tutmak dünyanın en zor işiydi. Gece boyu uyutmamıştı bu ikilem beni. En son sabaha doğru bahçeye çıkmıştım. Çiçeklerimin yanına gitmemiş beyaz koltuğa bırakmıştım kendimi.

Ruhum kendi köşesine çekilmiş dün akşamın yasını tutuyordu. Sadece birkaç saat zaman geçirdiği adam için yas tutuyordu. Ve ben gözlerimi önümdeki havuza dikmiş boş gözlerle bakıyordum. Zaman biraz geçince güneş doğmuştu. Gökyüzünü tüm kızıllığı ile boyarken asla kaçırmayacağım bu manzaranın farkına bile değildim. Hiçbir şey düşünmeden öylece havuza bakıyordum sadece.

Bir ara yanıma biri geldi hissettim. Hizmetçilerden biri olmalıydı. Yanıma oturmadı çünkü. Bir şeyler söyledi cevap alamayınca gitti. Ardından uzunca bir süre geçti. Biri daha geldi. Bu sefer gelen kişi yanıma oturdu. Üç ihtimal vardı, biri daha düşük olasılıklıydı. Kıpırdamadım, öylece durmaya devam ettim. Yaptığım tek şey göz kırpmak ve nefes alıp vermekti.

"Çiçekçi iyi misin?"

Birini daha kurban etti... Bir gül daha soldu...

"Zehre cevap vermeyecek misin?"

Büyük küçük dinlemeden önüne çıkan herkesi acımasızca katleden bir canavardı o!

"Duyuyor musun beni?"

Yaşattıklarının bedelinin bu olduğuna emin olsam hiç düşünmeden öldürürdüm onu.

"Zehre korkutuyorsun"

Bir kere yapmışlığım vardı, bir kere daha yapabilirdim.

"Emin!"

Hoş ilk denemem başarısız olmuştu ama bu ikincisinin de başarısız olacağı anlamına gelmezdi değil mi?

"Emin çabuk gel!"

Ama ölüm onun için yeterli bir ceza olmazdı.

"Ne oldu?"

Ortama ikinci bir ses karışırken ruhum inat etmiş gibi köşesinden çıkmıyordu. Yanımdakinin kalktığını hissettim.

"Z-zehre... O iyi değil"

Kalkan kişinin yerine diğeri oturdu. Konuşmayı bırak başımı çevirmek bile imkansızdı o an. Kaldı ki etrafımda olanları tam olarak da algılayabiliyor değildim.

"Mor Sümbül?"

Mor sümbül... Aşk kokusu... Gözlerim bir süre kapanmadı. Hatta kapanmamak için direndiğini belirtircesine irice açıldı.

İntikam ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin