15.Bölüm: Yeniden Doğuş

68 14 1
                                    

"Ömrüm boyunca  ikinci el eşya satan bir dükkanın vitrinine bakar gibi baktım hayatıma." 

Öylece yerde yatıyordum, neden elimden hiçbirşey gelmiyordu benim, öylece durduktan sonra bir karar almıştım Elimden geleni yapmam gerekiyordu Herkes için en önemlisi de kendim icin de en iyisi olucaktı. Kendimi değiştirmem gerekiyor acı çekmek sadece beni ve etrafımdakilere zarar veriyordu, ayağa kalktım üstümü başımı düzeltip hafifçe akan küçük göz yaşlarımı sildim. "çat" buda neydi? sesler geliyordu hafif ama kulak acıtan bi ses, cama taş atıyordu sanki biri iyide neden kim yapsınki. Meraklı adımlarımla birlikte cama doğru yöneldim aşağı baktığım gibi oda neydi öyle gözlerim birden hayal görüyormuş gibi olduğunu hissettim gözlerimi ellerimle sıkıca ovuşturdum sesler durmuştu. Ben sadece bakmaktan başka bir şey yapmıyordum. O'ydu bu "Sinan" peki nasıl bulmuştu beni hayretler içinde onu izlerken

Elleriyle işaret etmeye başlamıştı bişeyler diyordu ama anlamıyordum Öylece izliyordum. Benim camı açmam gerektiğini işaret ediyor gibiydi, okadar yorgundumki kolumu kaldırmaya tahammülüm yoktu zar zorda olsa pencereyi açmak için zorladım fazla sıkı kapanmış olmalıydı ki en sonunda açıldı. Sinan'ın sesi biraz kısık ve aceleci çıkıyordu "Ela ordaki battaniyeleri uzunca birbirine bağla orda sağlam bi sekilde sağlam biyere bagla ve aşağı sarkıt çabuk oll!" dediği gibi yaptım ve birazda tedirgindim hayat bana ilk defa bu seçeneği sunuyordu. Sinan durumumu azda olsa anlamış olmalıydı ki "korkma fazla yüksek degil zaten ben seni tutucam." dedikleri birazda olsa içimi rahatlatmıştı. "sessiz olmamız gerek ön tarafta adamlar bekliyor." kafamı sallarcasına hareket yaptım.

Kendimi bağladığım çarşaflara sarılarak aşağı doğru iniyordum yavaşça, hayat cidden de zordu nerde ne olacağı belli değil si çünkü hic istemediğin bişekilde seni o yola sürükler, sende o yolun rüzgarlarında savrulup durursun. Sinaninda dedigi gibi fazla da yüksek değildi, fakat çok yorgundum ellerimin dermanı kalmamıştı. Sinan benim bileğimi tutup çekiştiricesine kısık sesle "acele etmemiz lazım, lütfen" köpek yavrusu gibi de bakıyordu. Ilk defa birinin bakışları cok hoşuma gitmişti.

Ilerde bir araba gözüküyordu, büyük bi ihtimalle sinanın arabasıydı ki evet öyleydi, biraz yürüdükten sonra arabaya hızlıca bindik ve hızlı bir şekilde oradab ayrıldık. Aklımdan bir ton soru geçiyordu, Sinan nasil olmuştu da beni bulabilmişti? diğerleri neredeydi? O deli sorular yerini koskocaman bir uykuya dönüştürmüştü vicudum dayanamamisti bunca strese gözlerim yavaşça kapadım ve hayallerimin ötesine doğru yola çıkmıştım.

Sadece tek bir ses duydum endişeli ve korku dolu "Ela uyan elaa" gözlerimi yavaşça açmaya zorladım. Başımda zar zor görebildiğim 4 insan 3'ü tanıdıktı ama diğeri pekte öyle değildi elimde takılı bir serum ve hastane odası dünyada en son gelmek isticegim yerdi hastane alışkın olmadığım ve hiçte sevmediğim. Gözlerimin açıldığını gören o adam endişeli bir sesle "Kızım iyimisin, o adam sana bişey yapmadı değilmi?" öylece şaşkınlıkla baktım sadece Sinan,"Babaa kız seni tanımıyor bile, Ela bu benim babam bahsettiğim Rıza." birazcık şaşırmıştım ama çok tatlı birine benziyordu orta yaşlı iri yapılı formunda biriydi üstünde de sinanın bahsettigi gibi polis üniforması vardı fazla geç kalmayıp.

"Teşekkür ederim, hayır bisey yapmadı merak etmeyin." dediğimde arkada duran Mert ve Mete'nin gözlerindeki o rahatlamayı hissetmistim o derece korkmuşlardı, ama neden beni neden bu kadar önemsiyorlarki ben kimim? Artık onlar benim ailem olmuştu. Ben değişecektim eskisi gibi güçsüz olmayacaktım kendime azda olsa güvenecektim. Harbi ailem demişken onlar ne yapıyordu, ufacık olsa bile hiçbirşeyden haberim yoktu. Ne yapıyorlardı?, Kim bilir ne kadar merak etmişlerdir?, mahvolmuşlardır. Rıza amca dışarı çıktığında Mete hızla yanima yanaştı, elimi hafifce elimin üstüne koydu ve " Ela birşey dicem ama sakin olucaksın tmmı?" gene neler oluyordu, hepsi bana ç durgun bakarken üzgünlerdi bunu anlayabiliyordum. Gayet sakin ve meraklı bir sesle "Tamam söyle"  Mete yutkunarak konuşmaya çalışıyordu." Sen o gece ortadan kaybolmuştun bi kac saat sonra senin yatıcağın odaya gittik ve senin telefonunda şarjdaydı, öylesine bakmak için elime aldım annenler çoğu kez seni aramislar çok merak etmişler, biz geri dönüş yaptık fakat Annen ve Baban ikisininde telefonları kapalıydı." cümlelerini zar zor tamamladı.

" Hayatın 1. tekmesiyle başbaşa bırakıyordum kendimi, kim bilir daha kaçıncı tekmeyi atacaktı daha böyle? Bunun tek bir cevabı vardı. Yaşayıp görmek."

"Ömür dedigimiz nedirki?
Çay bardakta,
soğuyana dek geçen zaman...

Can Yücel

SON YILDIZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin